threaten

Significados de "threaten" en diccionario turco inglés : 14 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	threaten v.	tehdit etmek
Seabed disturbance in many coastal waters and deeper waters threatens biodiversity. Birçok kıyı sularında ve daha derin sularda deniz dibinin bozulması biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir. More Sentences
General
2	General	threaten v.	gözdağı vermek
Fadil threatened Dania. Fadıl Dania'ya gözdağı verdi. More Sentences
3	General	threaten v.	tehdit etmek
Seabed disturbance in many coastal waters and deeper waters threatens biodiversity. Birçok kıyı sularında ve daha derin sularda deniz dibinin bozulması biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir. More Sentences
Law
4	Law	threaten v.	gözdağı vermek
Fadil threatened Dania. Fadıl Dania'ya gözdağı verdi. More Sentences
5	Law	threaten v.	tehdit etmek
Seabed disturbance in many coastal waters and deeper waters threatens biodiversity. Birçok kıyı sularında ve daha derin sularda deniz dibinin bozulması biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir. More Sentences
General
6	General	threaten v.	habercisi olmak
7	General	threaten v.	korkutmak
8	General	threaten v.	gözünü korkutmak
9	General	threaten v.	tehlike belirtisi olmak
10	General	threaten v.	-e işaret etmek
11	General	threaten v.	niyetini ilan etmek
12	General	threaten v.	yıldırmak
13	General	threaten v.	tehlike oluşturmak
Law
14	Law	threaten v.	korkutmak

Significados de "threaten" con otros términos en diccionario inglés turco: 28 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	threaten to leave v.	bırakmakla tehdit etmek
Sami threatened to leave Layla. Sami Layla'yı onu bırakmakla tehdit etti. More Sentences
2	General	factors that threaten n.	tehdit eden unsurlar
3	General	threaten somebody to get v.	kapıya dayanmak
4	General	threaten one's job v.	ekmeğiyle oynamak
5	General	threaten to death v.	öldürmekle tehdit etmek
6	General	threaten to leave v.	terketmekle tehdit etmek
7	General	threaten to unravel the secular order v.	laik düzeni yıkmaya çalışmak
8	General	threaten to throw someone in the river v.	nehre atmakla tehdit etmek
9	General	threaten to leave v.	terk etmekle tehdit etmek
10	General	threaten human health v.	insan sağlığını tehdit etmek
11	General	threaten to sue v.	dava açmakla tehdit etmek
12	General	threaten to kill someone v.	öldürmekle tehdit etmek
13	General	threaten someone with a gun v.	birini silahla tehdit etmek
14	General	threaten someone with a knife v.	birini bıçakla tehdit etmek
15	General	threaten to kill them both v.	ikisini de öldürmekle tehdit etmek
16	General	threaten someone v.	birini tehdit etmek
17	General	threaten the salesman to go elsewhere v.	tezgahtarı başka yere gitmekle tehdit etmek
18	General	threaten the salesman to go elsewhere v.	satıcıyı başka yere gitmekle tehdit etmek
Phrasals
19	Phrasals	threaten (one) with v.	ile (birini) tehdit etmek
20	Phrasals	threaten with v.	ile tehdit etmek
Idioms
21	Idioms	go so far as to threaten v.	işi tehdit noktasına vardırmak
22	Idioms	go so far as to threaten v.	işi tehdit noktasına getirmek
Speaking
23	Speaking	they went far as to threaten expr.	işi tehdide kadar götürdüler
24	Speaking	they went so far as to threaten expr.	işi tehdide kadar götürdüler
25	Speaking	they went far as to threaten expr.	tehdit etmeye kadar götürdüler
26	Speaking	they went so far as to threaten expr.	tehdit etmeye kadar götürdüler
Law
27	Law	threaten (someone) to send in the bailiffs v.	icraya vermekle tehdit etmek
Medical
28	Medical	threaten organ function v.	organ fonksiyonunu tehdit etmek