throughout

Significados de "throughout" en diccionario turco inglés : 32 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	throughout adj.	baştan başa
The two boys traveled throughout the land. İki çocuk araziyi baştan başa dolaştı. More Sentences
2	General	throughout adv.	her tarafına
Heat was spread throughout the room by the electric stove. Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı. More Sentences
3	General	throughout adv.	her yanında
Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent. Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü. More Sentences
4	General	throughout adv.	genelinde
However, there are still millions of tonnes of asbestos in Europe's buildings throughout the European Union. Bununla birlikte, Avrupa Birliği genelinde Avrupa'daki binalarda hala milyonlarca ton asbest bulunmaktadır. More Sentences
5	General	throughout prep.	her yerinde
After all, throughout Europe, we have ready-made foods from these countries in our freezers. Ne de olsa, Avrupa'nın her yerinde, dondurucularımızda bu ülkelerden gelen hazır gıdalar var. More Sentences
6	General	throughout prep.	çapında
They are opening branches throughout the country. Ülke çapında şubeler açıyorlar. More Sentences
Common Usage
7	Common Usage	throughout adv.	boyunca
General
8	General	throughout adj.	baştanbaşa
9	General	throughout adj.	(hanedan armasının) kenarlarına uzanan
10	General	throughout adv.	tamamen
11	General	throughout adv.	tamamıyla
12	General	throughout adv.	hep
13	General	throughout adv.	başından sonuna kadar
14	General	throughout adv.	baştan aşağı
15	General	throughout adv.	başından sonuna
16	General	throughout adv.	süresince
17	General	throughout adv.	boyunca
18	General	throughout adv.	kafa kafaya
19	General	throughout adv.	uç uça
20	General	throughout adv.	(yazının) çeşitli yerlerinde
21	General	throughout adv.	harfiyen
22	General	throughout adv.	(hanedan armasının) uçlarına ve kenarlarına uzanarak
23	General	throughout prep.	bütün
24	General	throughout prep.	içinde
25	General	throughout prep.	e doğru
26	General	throughout prep.	içinden
27	General	throughout prep.	sırasında
28	General	throughout prep.	boyunca
Phrases
29	Phrases	throughout adv.	içerisinde
Technical
30	Technical	throughout adv.	baştanbaşa
31	Technical	throughout adv.	her tarafında
32	Technical	throughout prep.	boyunca

Significados de "throughout" con otros términos en diccionario inglés turco: 57 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	throughout the region n.	bölge genelinde
Definitely, a more effective allocation of water throughout the region is needed. Bölge genelinde daha etkin bir su tahsisine kesinlikle ihtiyaç vardır. More Sentences
2	General	throughout the night adv.	gece boyunca
Evidence shows children sleep more peacefully throughout the night with lemon balm. Kanıtlar, çocukların melisa ile gece boyunca daha huzurlu uyuduklarını göstermektedir. More Sentences
3	General	throughout history adv.	tarih boyunca
Why, then, has there been so little attention paid to mountains throughout history? O halde tarih boyunca dağlara neden bu kadar az ilgi gösterilmiştir? More Sentences
4	General	throughout the world adv.	dünyanın her yerinde
Human dignity is still violated in the most odious ways throughout the world. İnsan onuru dünyanın her yerinde hala en iğrenç şekillerde ihlal edilmektedir. More Sentences
5	General	throughout the day adv.	gün boyunca
I have replied calmly throughout the day and we have discussed these questions at great length. Gün boyunca sakin bir şekilde cevap verdim ve bu soruları uzun uzun tartıştık. More Sentences
6	General	throughout the centuries adv.	yüzyıllar boyunca
Throughout the centuries humankind has tracked the sun, the stars, and the universe. Yüzyıllar boyunca insanoğlu güneşi, yıldızları ve evreni izledi. More Sentences
7	General	throughout the years adv.	yıllar boyunca
For the first time in the 1990s, consumer price inflation declined throughout the year. 1990'lı yıllarda ilk kez tüketici fiyatları enflasyonu yıl boyunca düşmüştür. More Sentences
8	General	throughout the country adv.	ülke genelinde
Testing can take place in testing centres throughout the country or in situ at parties or concerts. Testler ülke genelindeki test merkezlerinde ya da partilerde veya konserlerde yerinde gerçekleştirilebilir. More Sentences
9	General	throughout the country adv.	ülke çapında
They are also calling for demonstrations throughout the country on 1 February. Ayrıca 1 Şubat'ta ülke çapında gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulunuyorlar. More Sentences
10	General	be accepted throughout the world v.	dünyaca kabul görmek
11	General	be celebrated throughout the country the foster-land and legations v.	tüm yurtta yavru vatan ve dış temsilciliklerde törenlerle kutlanmak
12	General	known throughout the nation adj.	tüm ülkede tanınan
13	General	throughout history adv.	tarihin her aşamasında
14	General	throughout the world adv.	bütün dünyada
15	General	throughout one's life adv.	hayatı boyunca
16	General	throughout the journey adv.	yol boyunca
17	General	throughout one's entire upbringing adv.	birinin yetiştirilme çağı boyunca
18	General	throughout one's entire upbringing adv.	birinin tüm yetişme çağı boyunca
19	General	throughout the territory adv.	bölge genelinde
20	General	throughout the district adv.	bölge genelinde
21	General	throughout turkey adv.	türkiye çapında
22	General	throughout the centuries adv.	yüzyıllarca
23	General	throughout the human history adv.	insanlık tarihi boyunca
24	General	throughout the human history adv.	insanlık boyunca
25	General	throughout the country adv.	ülkenin genelinde
26	General	throughout the history of mankind adv.	insanlık tarihi boyunca
Phrasals
27	Phrasals	intersperse throughout v.	boyunca/içine serpiştirmek
28	Phrasals	resound throughout something v.	çınlamak/yankılanmak
29	Phrasals	reverberate throughout v.	(ses vb) -den geçip doldurmak
30	Phrasals	resound throughout something v.	bir şey boyunca yankılanmak
31	Phrasals	resound throughout something v.	bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak
32	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerinde çınlamak
33	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerinde yankılanmak
34	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerinden duyulmak
35	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şey/yer) boyunca çınlamak
36	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şey/yer) boyunca yankılanmak
37	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyde/yerde) ses getirmek
38	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyde/yerde) yankılanmak
39	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerine yayılmak
40	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerinde duyulmak
41	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyin/yerin) her yerinde konuşulmak
42	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyde/yerde) herkesin dilinde olmak
43	Phrasals	resound throughout (something or some place) v.	(bir şeyde/yerde) ağızdan ağıza yayılmak/dolaşmak
44	Phrasals	intersperse (something) throughout (something) v.	(bir şeyi bir şey) boyunca serpiştirmek/serpmek
45	Phrasals	intersperse (something) throughout (something) v.	(bir şeyi bir şeyin) içine serpiştirmek/serpmek
46	Phrasals	intersperse (something) throughout (something) v.	(bir şeyi bir şeyin) içine dahil etmek/katmak
47	Phrasals	intersperse (something) throughout (something) v.	(bir şeyi bir şeyin) içine karıştırmak
48	Phrasals	intersperse (something) throughout (something) v.	(bir şeyi bir şeyin) içine koymak/yerleştirmek
49	Phrasals	reverberate throughout (something or some place) v.	(bir şeyi/bir yeri) yankılanarak doldurmak
50	Phrasals	reverberate throughout (something or some place) v.	(ses) (bir şeyin/bir yerin) her tarafına dolmak
51	Phrasals	reverberate throughout (something or some place) v.	(ses) (bir şeyin/bir yerin) her yanına yayılmak
52	Phrasals	reverberate throughout (something or some place) v.	(bir şeyin/bir yerin) her tarafında yankılanmak
Phrases
53	Phrases	throughout one's entire upbringing expr.	birinin büyüme çağı süresince
54	Phrases	throughout the season expr.	mevsim boyunca
55	Phrases	throughout turkey expr.	türkiye genelinde
Speaking
56	Speaking	throughout the whole night adv.	bütün gece
57	Speaking	throughout the whole night expr.	tüm gece