Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
track
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"track"
en diccionario turco inglés : 101 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
track
n.
iz
2
Common Usage
track
n.
yol
3
Common Usage
track
v.
izlemek (iz vb)
4
Common Usage
track
v.
izlemek
5
Common Usage
track
n.
pist
General
6
General
track
n.
dümen suyu
7
General
track
n.
bant (plaktaki belirli bir)
8
General
track
n.
rota
9
General
track
n.
trak
10
General
track
n.
yörünge
11
General
track
n.
pist (yarış)
12
General
track
n.
tekerlek aralığı
13
General
track
n.
demiryolu hattı
14
General
track
n.
nişan
15
General
track
n.
kuşak
16
General
track
n.
eser
17
General
track
n.
tekerlek izi
18
General
track
n.
patika
19
General
track
n.
tırtıl (tank vb tırtıllı araçlara ait)
20
General
track
n.
kulvar
21
General
track
n.
keçiyolu
22
General
track
n.
hat
23
General
track
n.
takip edilen yol
24
General
track
n.
tırtıl
25
General
track
n.
koşma
26
General
track
n.
palet
27
General
track
n.
koşuyolu
28
General
track
n.
parkur
29
General
track
n.
yarış pisti
30
General
track
n.
ray
31
General
track
n.
düşünce silsilesi
32
General
track
n.
takip
33
General
track
n.
yöntem
34
General
track
n.
metot
35
General
track
n.
(hayvanın/fosilin) ayak izi
36
General
track
n.
haberdar olma
37
General
track
n.
kuş ayağının alt yüzeyi
38
General
track
v.
ray döşemek
39
General
track
v.
izini sürmek
40
General
track
v.
izlerini takip etmek
41
General
track
v.
takip etmek
42
General
track
v.
iz bırakmak
43
General
track
v.
izini takip etmek
44
General
track
v.
izini aramak
45
General
track
v.
ayağıyla içeri taşımak (çamur)
46
General
track
v.
geçmek (çöl)
47
General
track
v.
takip etmek (hareket eden birini/bir şeyi)
48
General
track
v.
geçmek
49
General
track
v.
gözlemlemek
50
General
track
v.
aynı hizada olmak
51
General
track
v.
(moda/akım) takipçisi olmak
52
General
track
v.
ayak uydurmak
53
General
track
v.
yürümek
54
General
track
v.
gezmek
55
General
track
v.
dolaşmak
56
General
track
v.
makul bir çerçevede hareket ederek ilerlemek
Technical
57
Technical
track
n.
dozer palet takımı
58
Technical
track
n.
hareket rotası
59
Technical
track
n.
iz
60
Technical
track
n.
pist
61
Technical
track
n.
ray
62
Technical
track
n.
sevk bandı yolu
63
Technical
track
n.
tekerlek izi
64
Technical
track
v.
(manyetik bant) boyunca ilerlemek
65
Technical
track
v.
(dişli veya kesici) karşılık gelen parça ile uyuşmak
66
Technical
track
yol
Computer
67
Computer
track
n.
optik disk üzerine kodlanmış dijital veri
68
Computer
track
n.
parça
69
Computer
track
n.
şarkı
70
Computer
track
expr.
izle
Mechanic
71
Mechanic
track
n.
tırtıllı palet
Television
72
Television
track
n.
ses imi
Construction
73
Construction
track
n.
bant yolu
Automotive
74
Automotive
track
n.
iz genişliği
75
Automotive
track
n.
palet
76
Automotive
track
n.
yarış pisti
77
Automotive
track
v.
(tekerlek çifti) düzlükte belirli bir aralığı korumak
78
Automotive
track
v.
(arka tekerlek) ön tekerleği düzgün bir şekilde izlemek
79
Automotive
track
v.
izlemek
Railway
80
Railway
track
n.
peron
81
Railway
track
v.
(tekerlek çifti) raylara düzgünce oturmak
Aeronautic
82
Aeronautic
track
n.
uçağın güzergahı
Marine
83
Marine
track
n.
dümen suyu
84
Marine
track
v.
(gemiyi) kıyıdan çekmek
Education
85
Education
track
n.
(dil, matematik, eşit ağırlık, vs.) bölüm
86
Education
track
n.
eğitim hayatında izlenecek yol
87
Education
track
v.
(öğrenciyi) belirli bir müfredat programına yönlendirmek
Sport
88
Sport
track
n.
atletizm
89
Sport
track
n.
yarış parkurunda yapılan atletik turnuva
90
Sport
track
n.
alan
91
Sport
track
n.
pist
92
Sport
track
n.
pist (yarışların yapıldığı)
93
Sport
track
n.
saha
Music
94
Music
track
n.
kayıt
95
Music
track
v.
(pikap iğnesi) plağın dalga titreşimlerini takip etmek
Cinema
96
Cinema
track
n.
kamera kaydırmalı çekim
97
Cinema
track
n.
ses yolu
98
Cinema
track
v.
görüntüye alınan şeyle aynı hizada hareket etmek
99
Cinema
track
v.
tekerlekli mekanizma üstüne konan kamera ile izleyerek görüntü almak
Archaic
100
Archaic
track
n.
kalıntı
101
Archaic
track
n.
emare
Significados de
"track"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
track suit
n.
eşofman
2
Common Usage
on track
adj.
yolunda
General
3
General
track event
n.
pist yarışması
4
General
beaten track
n.
uğrak
5
General
track/sector
n.
iz/sektör
6
General
magnetic track
n.
manyetik rota
7
General
railroad track
n.
ray
8
General
track laying
n.
hat döşeme
9
General
sound track
n.
ses bandı
10
General
track and field
n.
atletizm
11
General
track event
n.
koşullardan oluşan yarışma
12
General
beaten track
n.
sık sık gidilen yer
13
General
track change
n.
makas değişimi
14
General
nerve track
n.
sinirlerin geçtiği yer
15
General
manual track
n.
manuel tarama
16
General
magnetic sound track
n.
manyetik ses yolu
17
General
cycle track
n.
bisiklet yolu
18
General
track light
n.
raya monte edilen lamba
19
General
track laying
n.
ray döşeme
20
General
track ball
n.
iztopu
21
General
track lighting
n.
raylara monte edilen lambalarla aydınlatma
22
General
fire access track
n.
yangın erişim yolu
23
General
streetcar track
n.
tramvay yolu
24
General
double track
n.
çift yol
25
General
team track
n.
bağlantı hattı
26
General
inside track
n.
iç kulvar
27
General
side track
n.
yan hat
28
General
inside track
n.
iç şerit
29
General
inside track
n.
iç hat
30
General
side track
n.
yan şerit
31
General
side track
n.
yan kulvar
32
General
video track
n.
video yolu
33
General
optical sound track
n.
optik ses yolu
34
General
optical sound track
n.
optik ses kuşağı
35
General
cycle race track
n.
bisiklet pisti
36
General
curtain track
n.
perde rayı
37
General
half-track
n.
askeri araç
38
General
walking-track
n.
yürüyüş parkuru
39
General
track-laying
n.
ilerledikçe kendi yolunu açan taşıt
40
General
nine track tape
n.
dokuz izli şerit
41
General
track chamber
n.
iz odası
42
General
streetcar track
n.
tramvay hattı
43
General
storm track
n.
fırtınanın izlediği yol
44
General
storm track
n.
fırtınanın izlediği rota
45
General
storm track
n.
fırtına yolu
46
General
track mark
n.
iğne izi
47
General
the track marks
n.
iğne izleri
48
General
bonus track
n.
(albüm) ekstra şarkı/parça
49
General
bonus track
n.
bonus parça
50
General
ski track
n.
kayak pisti
51
General
ski track
n.
kayak yolu
52
General
trace/track management system
n.
iz yönetim sistemi
53
General
walking track
n.
yürüyüş parkuru
54
General
beaten track
n.
sıkça gidilen yer
55
General
beaten track
n.
uğrak yeri
56
General
cinder track
n.
atletizm pisti
57
General
track star
n.
yarış pistlerinin yıldızı
58
General
track star
n.
koşu yıldızı
59
General
tire track
n.
lastik izi
60
General
track suit top
n.
eşofman üstü
61
General
well-trodden path/track/route
n.
işlek yol
62
General
well-trodden path/track/route
n.
sık kullanılan yol
63
General
ceiling track
n.
korniş
64
General
cart track
n.
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol
65
General
the inside track
n.
bir yarışmada diğerlerine göre avantaj sağlayan pozisyon
66
General
track [scottish]
n.
çarpıcı manzara
67
General
track [scottish]
n.
görüntü
68
General
track [scottish]
n.
çaydanlık
69
General
track [dialect]
n.
kapsam
70
General
track [dialect]
n.
arazinin sınırladığı alan
71
General
two-track
n.
atın ileriye doğru giderken boynunu veya vücudunu çevirmeden dönmesi
72
General
bridle track [new zealand]
n.
ata binmek için uygun yol
73
General
off the beaten track
n.
ücra yer
74
General
off the beaten track
n.
sapa yer
75
General
off the beaten track
n.
alışılmadık yer
76
General
one-track mind
n.
tek bir şeye takıntılı olma
77
General
one-track mind
n.
yalnızca bir konuyu düşünebilme
78
General
fast track
n.
hızlı ilerlemeye veya değişime sebep olan süreç
79
General
fast track
n.
erken değerlendirme gerektiren süreç
80
General
fast track
n.
erken inceleme süreci
81
General
jump the track
v.
tren hattan çıkmak
82
General
track up
v.
ayak izlerini (bir yerde) bırakmak
83
General
transfer to another track
v.
başka yola transfer etmek
84
General
have the inside track
v.
daha elverişli durumda olmak
85
General
lose track of
v.
izini kaybetmek
86
General
track down
v.
izleyerek bulmak
87
General
jump the track
v.
tren raydan çıkmak
88
General
keep track of
v.
izlemek
89
General
have the inside track
v.
yarış alanının en iç kısmına yakın olmak
90
General
keep track of
v.
izini kaybetmemek
91
General
back track
v.
vazgeçmek
92
General
put on the right track
v.
rayına oturtmak
93
General
track down
v.
izini aramak
94
General
keep track of
v.
takip etmek
95
General
be on the wrong track
v.
yanlış yolda olmak
96
General
cover one's track
v.
izini kaybettirmek
97
General
get one's life back on track
v.
hayatını yeniden rayına oturtmak
98
General
have a one-track mind
v.
bir konuyu tutturmak
99
General
track down
v.
-in izlerini takip edip yakalamak
100
General
side-track
v.
asıl amacından caydırmak
101
General
side-track
v.
asıl yapılması gereken şeyi ihmal edip başka şeylerle uğraşmak
102
General
keep track of
v.
dikkat etmek
103
General
lose track of
v.
dikkat etmemek
104
General
lose track of
v.
takip etmemek
105
General
lose track of
v.
aklında tutmamak
106
General
keep track of
v.
aklında tutmak
107
General
put (something) on the right track
v.
hal yoluna koymak
108
General
bet on horses at the race track
v.
at yarışında bahse girmek
109
General
bet on horses at the race track
v.
altılı oynamak
110
General
back on track
v.
eski seyrini kazanmak
111
General
back to track
v.
eski seyrini kazanmak
112
General
back to track
v.
yoluna girmek
113
General
back on track
v.
yoluna girmek
114
General
get off the track
v.
pist dışına çıkmak
115
General
drive off the track
v.
pist dışına çıkmak
116
General
get off the track
v.
pistten çıkmak
117
General
drive off the track
v.
pistten çıkmak
118
General
slide off the track
v.
pist dışına çıkmak
119
General
slide off the track
v.
pistten çıkmak
120
General
keep track of
v.
göz kulak olmak
121
General
be on the track
v.
rayına oturmak
122
General
be on the right track
v.
rayına oturmak
123
General
keep track
v.
kayıt tutmak
124
General
lose track of time
v.
saatin kaç olduğunu unutmak
125
General
lose track of time
v.
zamanın nasıl geçtiğini anlamamak
126
General
lose track of
v.
irtibatını kaybetmek
127
General
keep track of things
v.
kaydını tutmak
128
General
keep track of things
v.
takip etmek
129
General
have a proven track record of accomplishment
v.
kanıtlanmış bir başarı geçmişi olmak
130
General
track wild animals
v.
vahşi hayvanları izlemek
131
General
track wild animals
v.
vahşi hayvanları takip etmek
132
General
keep track of time
v.
zamanı takip etmek
133
General
keep track of
v.
izini tutmak
134
General
keep track of
v.
izini tutmak
135
General
take the back track
v.
geri çekilmek
136
General
take the back track
v.
kaçmak
137
General
take the back track
v.
adımlarını geriye doğru takip etmek
138
General
take the back track
v.
dönüş yoluna çıkmak
139
General
track [scottish]
v.
(çay) demleyerek hazırlamak
140
General
two-track
v.
(at) ileriye doğru giderken boynunu veya vücudunu çevirmeden dönmek
141
General
lose track
v.
güncel kalamamak
142
General
lose track
v.
haberdar olmamak
143
General
fast-track
v.
(imalatı, inşaatı, süreci) hedefe zamanında ulaşabilmek için hızlandırmak
144
General
on track
adj.
doğru yolda
145
General
on track
adj.
yolunda
146
General
off track
adj.
hedeften sapmış
147
General
off track
adj.
yoldan çıkmış
148
General
off the track
adj.
hattan çıkmış
149
General
single-track
adj.
tek yönlü
150
General
off-track
adj.
hatalı
151
General
off-track
adj.
yoldan çıkmış
152
General
one-track
adj.
tek yönlü
153
General
fast-track
adj.
hızlı
154
General
twin-track
adj.
eşzamanlı iki süreç içeren
155
General
one-track
adj.
kısıtlı dikkati yalnızca bir şeye yönlendiren
156
General
one-track
adj.
kendini yalnızca bir şeye kaptıran
157
General
one-track
adj.
kapsamı olmayan
158
General
one-track
adj.
kapsamı sınırlı olan
159
General
one-track
adj.
çeşitlilikten yoksun
160
General
fast-track
adj.
hızlı ilerleyen
161
General
fast-track
adj.
hızlı ilerlemeye müsait
162
General
fast-track
adj.
tasarımı tamamlanmadan inşasına başlanan
163
General
single-track
adj.
tek taraflı
164
General
single-track
adj.
kısıtlı
165
General
single-track
adj.
ufku dar
166
General
single-track
adj.
vizyonu dar
167
General
single-track
adj.
sabit fikirli
168
General
off the beaten track
adv.
uzak
169
General
on track
adv.
rayında
170
General
on the track
adv.
konuyla ilgili
171
General
on the right track
adv.
doğru yolda
172
General
off the beaten track
adv.
ücra yerlere
173
General
off the beaten track
adv.
sapa yerlere
174
General
off the beaten track
adv.
ücra bir yere
175
General
off the beaten track
adv.
sapa bir yere
176
General
on the track of
prep.
peşinde
177
General
on the track of
prep.
izinde
Phrasals
178
Phrasals
track something (mud etc) in
v.
bir yere çamurlu ayakkabılarıyla girmek
179
Phrasals
track something (mud etc) into some place
v.
bir yere çamurlu ayakkabılarıyla girmek
180
Phrasals
track something (all) over something
v.
(çamur vb) bulaştırmak
181
Phrasals
track up
v.
iz yapmak
182
Phrasals
track up
v.
iz bırakmak
183
Phrasals
track up
v.
bir şeyin yüzeyini iz yapmak/izlerle kaplamak
184
Phrasals
track up
v.
her tarafı iz yapmak
185
Phrasals
track up
v.
her tarafta iz bırakmak
186
Phrasals
track up
v.
kuzeye doğru ilerlemek
187
Phrasals
track up
v.
kuzeye doğru gitmek
188
Phrasals
track up
v.
kuzeye doğru hareket etmek
189
Phrasals
track (something) into (some place)
v.
(çamur, kir) bulaştırmak
190
Phrasals
track (something) into (some place)
v.
(çamur) etmek
191
Phrasals
track into some place
v.
bir yere çamurlu ayakkabılarıyla girmek
192
Phrasals
track over
v.
(çamur, kir) bulaştırmak
193
Phrasals
track over
v.
(çamur) etmek
194
Phrasals
track with (something)
v.
(bir şeyle) uymak
195
Phrasals
track with (something)
v.
(bir şeyle) uyumlu olmak
196
Phrasals
track with (something)
v.
(bir şeyi) doğrulamak/teyit etmek
Colloquial
197
Colloquial
a one-track mind
n.
sabit fikirli
198
Colloquial
inside track
n.
(yarışmada) avantajlı konum
199
Colloquial
fast-track
v.
hızlandırmak
200
Colloquial
fast-track
adj.
hızlandırılmış
201
Colloquial
one-track
adj.
aynı anda birden fazla fikir veya konu ile baş edemeyen
202
Colloquial
one-track
adj.
tek bir işe odaklanmayı seven
203
Colloquial
off the beaten track
expr.
sapa
204
Colloquial
off the beaten track
expr.
uzak
205
Colloquial
off the beaten track
expr.
ücra
206
Colloquial
you're on the wrong track
expr.
yanlış yoldasın
207
Colloquial
along the beaten track
expr.
genel kabul görenden şaşmayarak
Idioms
208
Idioms
mommy track
n.
anneler için esnek saatler gibi faydaları olan fakat onlara yükselmek için çok az olanak tanıyan bir çalışma planı
209
Idioms
mommy track
n.
anneler için avantaj ve dezavantajları olan bir çalışma planı
210
Idioms
mommy track
n.
çalışan anneler için çizilmiş esnek saatler gibi faydaları olan fakat onlara yükselmek için çok az olanak tanıyan bir kariyer planı
211
Idioms
a track record
n.
geçmiş itibar
212
Idioms
a track record
n.
başarı geçmişi
213
Idioms
a track record
n.
kariyer yolu
214
Idioms
a track record
n.
kariyer kaydı
215
Idioms
a track record
n.
geçmiş başarılar/başarısızlıklar
216
Idioms
a track record
n.
geçmiş performans
217
Idioms
the beaten track
n.
uğrak yer
218
Idioms
the beaten track
n.
sık sık gidilen yer
219
Idioms
the beaten track
n.
sıkça gidilen yer
220
Idioms
the beaten track
n.
genel yönelim
221
Idioms
the beaten track
n.
tipik yaklaşım
222
Idioms
the beaten track
n.
alışılmış yöntem
223
Idioms
the fast track
n.
hızlandırılmış süreç/yol
224
Idioms
the fast track
n.
başarıya/amacına hızla ulaşacağı bir yol
225
Idioms
the fast track
n.
(bir şeye) ulaşmanın en hızlı yolu
226
Idioms
go off the beaten track
v.
alışılmışın dışında bir şey yapmak
227
Idioms
be off the beaten track
v.
ayaküstü bir yerde olmamak
228
Idioms
be on someone's track
v.
birinin izinde olmak
229
Idioms
keep someone on the right track
v.
birisinin yolunu şaşırmasına izin vermemek
230
Idioms
have the inside track
v.
daha avantajlı olmak
231
Idioms
be on the right track
v.
doğru yolda olmak
232
Idioms
put someone off the track
v.
dikkatini başka yere çekmek
233
Idioms
put someone off the track
v.
dikkatini dağıtmak
234
Idioms
be hard on someone's track
v.
ensesine yapışmak
235
Idioms
be hot on someone's trail track
v.
ensesine yapışmak
236
Idioms
be put on the fast track
v.
hız verilmek
237
Idioms
be put on the fast track
v.
hızlandırılmak
238
Idioms
be off the beaten track
v.
insanlar tarafından pek bilinmemek
239
Idioms
throw someone off the track
v.
izini kaybettirmek
240
Idioms
be off the beaten track
v.
kenar köşede olmak
241
Idioms
get off the track
v.
konu dışına sapmak/saptırmak
242
Idioms
get the inside track
v.
kaleyi içinden fethetmek
243
Idioms
jump the track
v.
rayından çıkmak
244
Idioms
get something back on track
v.
rayına oturtmak
245
Idioms
be off the beaten track
v.
sapa bir yerde olmak
246
Idioms
have something back on track
v.
rayına oturtmak
247
Idioms
be off the beaten track
v.
pek ziyaret edilen bir yer olmamak
248
Idioms
put something back on track
v.
rayına oturtmak
249
Idioms
have a one-track mind
v.
sadece tek bir konuyu düşünmek
250
Idioms
keep on track
v.
tıkırında gitmek
251
Idioms
stay on track
v.
tıkırında gitmek
252
Idioms
keep it all on track
v.
yoldan sapmamak
253
Idioms
lose track of time
v.
zaman kavramını yitirmek
254
Idioms
stay on track
v.
yolunda gitmek
255
Idioms
throw someone off the track
v.
yolundan saptırmak
256
Idioms
be on the right track
v.
yolunda gitmek
257
Idioms
be off the beaten track
v.
ücra bir yerde olmak
258
Idioms
put someone off the track
v.
-den vazgeçirmek
259
Idioms
keep on track
v.
yolunda gitmek
260
Idioms
put something on the fast track
v.
(bir süreci vb.) hızlandırmak
261
Idioms
give (one) the inside track
v.
(birine) (bir şeye/birine) karşı avantaj sağlamak
262
Idioms
give (one) the inside track
v.
(birine) (bir şeye/birine) karşı üstünlük vermek
263
Idioms
give (one) the inside track
v.
(birine) kaleyi içten fethetme şansı vermek
264
Idioms
give (one) the inside track
v.
(birini) avantajlı konuma getirmek
265
Idioms
give (one) the inside track
v.
(birine) içerden bilgi vermek
266
Idioms
jump the rails (or track)
v.
raydan çıkmak
267
Idioms
jump the rails (or track)
v.
tren kontrolden çıkmak
268
Idioms
jump the rails (or track)
v.
yolundan sapmak
269
Idioms
be off the beaten track
v.
ayakaltı bir yerde olmamak
270
Idioms
be off the beaten track
v.
yol üstü bir yerde olmamak
271
Idioms
be on the right/wrong track
v.
doğru/yanlış yolda olmak
272
Idioms
be on the right/wrong track
v.
doğru/yanlış iz sürmek
273
Idioms
be on track
v.
planlandığı gibi gitmek
274
Idioms
be on track
v.
yolunda gitmek
275
Idioms
be on track
v.
beklendiği gibi gitmek
276
Idioms
be on track
v.
rayında gitmek
277
Idioms
be on track
v.
doğru yolda olmak
278
Idioms
get off track
v.
yolunu/yönünü kaybetmek
279
Idioms
get off track
v.
amacından sapmak
280
Idioms
get off track
v.
konudan sapmak
281
Idioms
get off track
v.
dikkati dağılmak
282
Idioms
jump the track
v.
yolundan/amacından sapmak
283
Idioms
jump the track
v.
başka yönlere dağılmak/sapmak
284
Idioms
jump the track
v.
bambaşka/alakasız yerlere sapmak/gitmek
285
Idioms
keep on (the right) track
v.
planlandığı/beklendiği gibi devam etmek
286
Idioms
keep on (the right) track
v.
beklenen şekilde ilerlemek
287
Idioms
keep on (the right) track
v.
doğru yolda ilerlemek/gitmek
288
Idioms
keep on (the right) track
v.
yolundan sapmamak
289
Idioms
keep on (the right) track
v.
yolunu şaşırmasına izin vermemek
290
Idioms
keep on (the right) track
v.
doğru yolda gittiğinden/ilerlediğinden emin olmak
291
Idioms
keep on (the right) track
v.
yolundan sapmasına izin vermemek
292
Idioms
keep track of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) takip etmek
293
Idioms
keep track of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) izlemek
294
Idioms
keep track of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) izini kaybetmemek
295
Idioms
keep track of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
296
Idioms
keep track of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) aklında tutmak
297
Idioms
keep track of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) izini tutmak
298
Idioms
keep track of something/someone
v.
bir şeyi/birini takip etmek
299
Idioms
keep track of something/someone
v.
bir şeyi/birini izlemek
300
Idioms
keep track of something/someone
v.
bir şeyin/birinin izini kaybetmemek
301
Idioms
keep track of something/someone
v.
bir şeye/birine dikkat etmek
302
Idioms
keep track of something/someone
v.
bir şeyi/birini aklında tutmak
303
Idioms
keep track of something/someone
v.
bir şeyin/birinin izini tutmak
304
Idioms
lose track of (something)
v.
(bir şeyi) unutmak
305
Idioms
lose track of (something)
v.
(bir şeye) dikkat etmemek
306
Idioms
lose track of (something)
v.
(bir şey) kavramını yitirmek
307
Idioms
lose track of (someone)
v.
(birinin) izini kaybetmek
308
Idioms
lose track of (someone)
v.
(biriyle) irtibatını kaybetmek
309
Idioms
lose track of (someone)
v.
(biriyle) irtibatı kesilmek
310
Idioms
lose track of (someone)
v.
(biriyle) irtibatı kopmak
311
Idioms
lose track of something/someone
v.
bir şeyin/birinin izini kaybetmek
312
Idioms
lose track of something/someone
v.
bir şeyle/biriyle irtibatını kaybetmek
313
Idioms
lose track of something/someone
v.
bir şeyle/biriyle irtibatı kesilmek
314
Idioms
lose track of something/someone
v.
bir şeyle/biriyle irtibatı kopmak
315
Idioms
put (one) off the track
v.
(birinin) dikkatini başka yere çekmek
316
Idioms
put (one) off the track
v.
(birinin) dikkatini dağıtmak
317
Idioms
put (one) off the track
v.
(birini) bir şeyden vazgeçirmek
318
Idioms
put off the track
v.
dikkatini başka yere çekmek
319
Idioms
put off the track
v.
dikkatini dağıtmak
320
Idioms
put off the track
v.
-den vazgeçirmek
321
Idioms
take the right track
v.
doğru yöntemi, stratejiyi kullanmak
322
Idioms
take the right track
v.
doğru yolda olmak
323
Idioms
take the right track
v.
doğru yönde ilerlemek
324
Idioms
stay on (the right) track
v.
planlandığı/beklendiği/istendiği gibi ilerlemek
325
Idioms
stay on (the right) track
v.
planlandığı/beklendiği/istendiği gibi çalışmayı sürdürmek
326
Idioms
stay on (the right) track
v.
işleri, çalışmaları rayında götürmek
327
Idioms
stay on (the right) track
v.
doğru yolu bulmak
328
Idioms
stay on (the right) track
v.
doğru yolda ilerlemek
329
Idioms
stay on (the right) track
v.
meşru/temiz bir yaşam sürmek
330
Idioms
throw off the track
v.
izini kaybettirmek
331
Idioms
throw off the track
v.
yolundan saptırmak
332
Idioms
track (something) all over
v.
(çamur, kir) bulaştırmak
333
Idioms
track (something) all over
v.
(çamur) etmek
334
Idioms
hot on the track of (someone or something)
adj.
(birini/bir şeyi) yakın takipte
335
Idioms
hot on the track of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) ensesinde
336
Idioms
hot on the track of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) hemen arkasında
337
Idioms
hot on the track of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) hemen ardında
338
Idioms
hot on the track of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) hemen dibinde/dibinden
339
Idioms
hot on the track of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) peşinde
340
Idioms
hot on the track of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) izinde
341
Idioms
along the beaten track
adv.
herkesin kullandığı yolda
342
Idioms
along the beaten track
adv.
herkesin kullandığı yoldan
343
Idioms
along the beaten track
adv.
herkesin kullandığı patikada/patikadan
344
Idioms
along the beaten track
adv.
açılmış yolda/yoldan
345
Idioms
along the beaten track
adv.
çoğunluğu izleyerek
346
Idioms
along the beaten track
adv.
çoğunluğu takip ederek
347
Idioms
on the beaten track
adv.
herkesin kullandığı yolda
348
Idioms
on the beaten track
adv.
herkesin kullandığı yoldan
349
Idioms
on the beaten track
adv.
herkesin kullandığı patikada/patikadan
350
Idioms
on the beaten track
adv.
açılmış yolda/yoldan
351
Idioms
on the beaten track
adv.
çoğunluğu izleyerek
352
Idioms
on the beaten track
adv.
çoğunluğu takip ederek
353
Idioms
off the beaten track
expr.
alışılmadık
354
Idioms
down the track
expr.
gelecekte
355
Idioms
down the track
expr.
ileride
356
Idioms
off the track
expr.
pistten/yoldan çıkmış
357
Idioms
off the beaten track
expr.
sapa
358
Idioms
off the track
expr.
(konuyla) ilgisiz/alakasız
359
Idioms
off the beaten track
expr.
ücra
360
Idioms
off (the) track
expr.
hatalı
361
Idioms
off (the) track
expr.
kusurlu
362
Idioms
off (the) track
expr.
ilgisiz
363
Idioms
off (the) track
expr.
konu dışı
364
Idioms
off (the) track
expr.
alakasız
365
Idioms
off (the) track
expr.
bağlantısız
366
Idioms
off (the) track
expr.
konudan sapan
367
Idioms
off (the) track
expr.
asıl konudan sapan
368
Idioms
off (the) track
expr.
amacından sapmış
369
Idioms
off (the) track
expr.
görevinden sapmış
370
Idioms
off (the) track
expr.
prensiplerinden sapmış
371
Idioms
off (the) track
expr.
amacına sadık kalmamış
372
Idioms
off the track
expr.
yoldan çıkmış
373
Idioms
off the track
expr.
yoldan çekilmiş
374
Idioms
off the track
expr.
ilgisiz
375
Idioms
off the track
expr.
alakasız
376
Idioms
off the track
expr.
konu dışı
377
Idioms
on the right track
expr.
tatmin edici bir şekilde ilerleyen
378
Idioms
on the wallaby (track)
expr.
genelde avustralya'nın kırsal kesimlerinde bir işi veya sabit bir adresi olmadan, eğlence amaçlı ya da ekonomik koşullar nedeniyle seyahat etmek
379
Idioms
on the wallaby track [australia]
expr.
işsiz ve sabit bir adresi olmayan
380
Idioms
on the wallaby track [australia]
expr.
yersiz yurtsuz
381
Idioms
on the wallaby track [australia]
expr.
yersiz yurtsuz gezen
382
Idioms
on the wallaby track [australia]
expr.
işsiz
383
Idioms
on the wallaby track [australia]
expr.
boşta gezen
384
Idioms
on the wallaby track [australia]
expr.
işsiz gezen
385
Idioms
on the wallaby track [australia]
expr.
aylak aylak gezen
386
Idioms
(off) the beaten track
expr.
uğrak (olmayan)
387
Idioms
(off) the beaten track
expr.
yol üstü (olmayan)
388
Idioms
(off) the beaten track
expr.
herkesin kullandığı yolda (olmayan)
389
Idioms
on the fast track
expr.
hızlandırılmış bir yola
390
Idioms
on the fast track
expr.
hızlandırılmış bir sürece
391
Idioms
on the fast track
expr.
başarıya/amacına hızla ulaşacağı bir yola
392
Idioms
on the track of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) izinde
393
Idioms
on the track of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) peşinde
394
Idioms
on the track of (something)
expr.
(bir şey) yolunda
395
Idioms
on the track of (something)
expr.
(bir şeye) doğru ilerleyen
396
Idioms
on the track of (something)
expr.
(bir şey) yolunda ilerleyen
Speaking
397
Speaking
the guy had a long track record
expr.
adamın sabıkası oldukça kabarık
398
Speaking
you're on the right track
expr.
doğru yoldasın
399
Speaking
everything is right on track
expr.
her şey yolunda gidiyor
400
Speaking
everything's back on track
expr.
her şey tekrar yoluna girdi
401
Speaking
at last everything is back on track
expr.
nihayet her şey yoluna girdi
402
Speaking
I lost track of time
expr.
zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım
403
Speaking
we lost track of the time
expr.
zamanın nasıl geçtiğini anlamamışız
Trade/Economic
404
Trade/Economic
mommy track
n.
bebek doğurduktan sonra işten ayrılan kadın
405
Trade/Economic
tenure track
n.
daimi memuriyet
406
Trade/Economic
tenure track
n.
kadrolu memur pozisyonu
407
Trade/Economic
fast track a project
v.
bir projeyi hızlandırmak
Politics
408
Politics
multi-track diplomacy
n.
çok kulvarlı diplomasi
409
Politics
track-two diplomacy
n.
gayri resmi diplomasi
410
Politics
track two diplomacy
n.
gayriresmi diplomasi
411
Politics
track record
n.
geçmiş performans
412
Politics
economic track record
n.
geçmişteki ekonomik performans
413
Politics
fast-track procedures
n.
hızlandırılmış prosedürler
414
Politics
fast-track resettlement
n.
hızlı yerleştirme
415
Politics
fast track negotiation
n.
hızlı işleyen müzakere yöntemi
416
Politics
track II diplomacy
n.
ikinci kulvar diplomasisi
417
Politics
track one and a half diplomacy
n.
yarı-resmi diplomasi
418
Politics
fast-track
adj.
hızlı yöntem yetkisine ait veya ilgili
419
Politics
fast-track
adj.
abd başkanının kongreye danışmadan ticari müzakereler yapabilme yetkisi
Industry
420
Industry
daddy track
n.
babalara esnek çalışma saati gibi avantajlar sunarken yükselme için daha az fırsatlar sunan iş düzenlemelerinden oluşan bir kariyer yolu
Media
421
Media
wild track
n.
senkronize edilmiş bir görüntü üzerinde ses efektleri, rastgele diyaloglar içeren bir film müziği
422
Media
sound track [us/canada]
n.
hoparlör düzeni bulunan motorlu araç
Technical
423
Technical
track harness
n.
iki tekerlekli araba çekilerek yapılan at yarışında kullanılan hafif koşum takımı
424
Technical
track oven
n.
altında ateş yanan raylar üzerinden kurutma raflarının geçtiği kurutma fırını
425
Technical
track bolt
n.
ayarlı cıvata
426
Technical
address track
n.
adres izi
427
Technical
track rod
n.
akupleman çubuğu
428
Technical
nonsynchronous sound track
n.
asenkron ses yolu
429
Technical
wear track depth
n.
aşınma iz derinliği
430
Technical
ballastless track
n.
balastsız ray
431
Technical
feed track
n.
besleme bandı
432
Technical
overhead track
n.
başüstü ray
433
Technical
byte track
n.
bayt izi
434
Technical
track arm
n.
boyuna çekme kolu
435
Technical
bit track
n.
bit izi
436
Technical
defective disk track
n.
bozuk teker izi
437
Technical
storage track
n.
biriktirme rayı
438
Technical
two track recording
n.
çift yollu kayıt
439
Technical
double track
n.
çift yol
440
Technical
byte track
n.
çoklu izi
441
Technical
multi-track recording
n.
çoklu kanal kaydı
442
Technical
multi-track audio system
n.
çoklu izli ses sistemi
443
Technical
transverse track video recorder
n.
çapraz kanallı video kaydedici
444
Technical
track saw
n.
dalma daire testere
445
Technical
head per track disk
n.
devinimsiz kafalı teker
446
Technical
punching track
n.
delgileme yolu
447
Technical
punching track
n.
delgileme yatağı
448
Technical
nine-track tape
n.
dokuz izli şerit
449
Technical
revolver track
n.
dönüş izi
450
Technical
nonsynchronous sound track
n.
eşlemesiz ses yolu
451
Technical
electrical supply track systems
n.
elektrikle beslenen raylı sistemler
452
Technical
physical track
n.
fiziksel iz
453
Technical
track made road
n.
gerçek rota
454
Technical
fast track
n.
hızlı tren yolu
455
Technical
fast track
n.
hızlı yarış yolu
456
Technical
track-etched polymers
n.
iz-dağlanık çoğuzlar
457
Technical
track-following controller
n.
iz izleyen denetleç
458
Technical
bit track
n.
ikil izi
459
Technical
track-etched polycarbonate membranes
n.
iz-dağlanık polikarbonat zarlar
460
Technical
track address
n.
iz adresi
461
Technical
track etching
n.
iz dağlama
462
Technical
track labels
n.
iz etiketleri
463
Technical
track pitch
n.
iz aralığı
464
Technical
track idler
n.
istikamet tekeri
465
Technical
door track
n.
kapı rayı
466
Technical
card track
n.
kart yatağı
467
Technical
card track
n.
kart yolu
468
Technical
guide track
n.
kılavuz hat
469
Technical
guide track
n.
kılavuz yol
470
Technical
library track
n.
kitaplık izi
471
Technical
infrared search and track (irst)
n.
kızılötesi arama takip
472
Technical
magnetic track
n.
manyetik iz
473
Technical
logical track
n.
mantıksal iz
474
Technical
roller track
n.
makara rulman yatağı
475
Technical
identification card with magnetic track
n.
manyetik izli kimlik kartı
476
Technical
magnetic sound track
n.
manyetik ses yolu
477
Technical
feed track
n.
nakil bandı
478
Technical
read-write magnetic track
n.
okuma yazma manyetik kanalı
479
Technical
optical sound track
n.
optik ses kuşağı
480
Technical
repair track
n.
onarım aracı
481
Technical
optical sound track
n.
optik ses yolu
482
Technical
roller track
n.
palet makarası
483
Technical
track bushing
n.
palet burcu
484
Technical
track band
n.
palet bandı
485
Technical
track link
n.
palet pabucu baklası
486
Technical
track type tracktor
n.
paletli traktör
487
Technical
track car
n.
paletli araba
488
Technical
intended track
n.
planlanmış yol
489
Technical
track adjuster
n.
palet ayarlayıcısı
490
Technical
track rod
n.
palet mili
491
Technical
pin track
n.
palet pimi
492
Technical
track-type tractor
n.
paletli traktör
493
Technical
track shoe
n.
palet pabucu
494
Technical
track roller
n.
palet makarası
495
Technical
track-type loader
n.
paletli yükleyici
496
Technical
caterpillar track
n.
palet zinciri
497
Technical
track type loader
n.
paletli yükleyici
498
Technical
track bolt
n.
palet civatası
499
Technical
track roller case
n.
palet makarası kovanı
500
Technical
track roller shaft
n.
palet makarası mili
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of track
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy