Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
twist
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"twist"
en diccionario turco inglés : 125 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
twist
n.
büklüm
2
Common Usage
twist
n.
bükme
3
Common Usage
twist
n.
büküm
4
Common Usage
twist
v.
bükülmek
5
Common Usage
twist
v.
burmak
6
Common Usage
twist
v.
bükmek
7
Common Usage
twist
v.
burkmak
General
8
General
twist
n.
girdap
9
General
twist
n.
ip
10
General
twist
n.
dönme
11
General
twist
n.
eğilim (kötü)
12
General
twist
n.
kıvırma
13
General
twist
n.
sarma sigara
14
General
twist
n.
çarpıtma
15
General
twist
n.
cilve
16
General
twist
n.
burkulma
17
General
twist
n.
kıvrım
18
General
twist
n.
sarılma
19
General
twist
n.
yeni çözüm
20
General
twist
n.
kasırga
21
General
twist
n.
dolama
22
General
twist
n.
ibrişim
23
General
twist
n.
değişiklik
24
General
twist
n.
düğüm
25
General
twist
n.
burma
26
General
twist
n.
burulma
27
General
twist
n.
burkma
28
General
twist
n.
viraj
29
General
twist
n.
hortum
30
General
twist
n.
sicim
31
General
twist
n.
bükülme
32
General
twist
n.
tvist dansı
33
General
twist
n.
helezon
34
General
twist
n.
dönemeç
35
General
twist
n.
dönüş
36
General
twist
n.
burka
37
General
twist
n.
çevirme
38
General
twist
n.
döndürme
39
General
twist
n.
şaşırtmaca
40
General
twist
n.
beklenmedik gelişme
41
General
twist
n.
garip kişilik özelliği
42
General
twist
n.
örgü
43
General
twist
n.
kıvranma
44
General
twist
n.
yanlı davranış
45
General
twist
n.
belirgin eğilim
46
General
twist
n.
kendine has özellik
47
General
twist
n.
marifet
48
General
twist
n.
karmaşa
49
General
twist
n.
keşmekeş
50
General
twist
n.
sargı
51
General
twist
n.
mizaç
52
General
twist
n.
hile
53
General
twist
n.
beklenmedik gelişme
54
General
twist
v.
burkulmak
55
General
twist
v.
çarpıtmak
56
General
twist
v.
burkmak
57
General
twist
v.
kıvrılmak
58
General
twist
v.
eğriltmek
59
General
twist
v.
dolamak
60
General
twist
v.
bozmak
61
General
twist
v.
saptırmak
62
General
twist
v.
şaşırtmak
63
General
twist
v.
kıvranmak
64
General
twist
v.
ters anlam vermek
65
General
twist
v.
dönmek
66
General
twist
v.
kanırmak
67
General
twist
v.
burulmak
68
General
twist
v.
sarmak
69
General
twist
v.
sarılmak
70
General
twist
v.
çevirmek
71
General
twist
v.
döndürmek
72
General
twist
v.
kıvırmak
73
General
twist
v.
kanırtmak
74
General
twist
v.
saçını örmek
75
General
twist
v.
saçını örgü yapmak
76
General
twist
v.
zor yoldan işini halletmek
77
General
twist
v.
çevirip açmak
78
General
twist
v.
koparıp kırmak
79
General
twist
v.
doğru yoldan saptırmak
80
General
twist
v.
dönerek ilerlemek
81
General
twist
v.
kafayı bozmak
82
General
twist
v.
sapıtmak
Insurance
83
Insurance
twist
v.
(birini) mevcut sigortasını bozup başka şirketten sigorta yapması için kandırmak
Technical
84
Technical
twist
n.
torsiyon derecesi
85
Technical
twist
n.
cam gövdesinde helezon biçimli renkli çizgi
86
Technical
twist
n.
burkulma
87
Technical
twist
n.
burulum
88
Technical
twist
n.
dikey burkulma
89
Technical
twist
n.
düğüm
90
Technical
twist
n.
helezon
91
Technical
twist
n.
sarılma
92
Technical
twist
n.
torsiyon
93
Technical
twist
v.
bükmek
94
Technical
twist
v.
döndürmek
95
Technical
twist
v.
çevirmek
96
Technical
twist
v.
eğrileştirmek
97
Technical
twist
v.
torsiyona uğramak
Computer
98
Computer
twist
expr.
bük
Textile
99
Textile
twist
n.
örgüye fazladan dayanıklılık vermek için dikiş yerlerine uygulanan bükümlü iplik
Gastronomy
100
Gastronomy
twist
n.
örgü ekmek
101
Gastronomy
twist
n.
hamurların birbirine sarılmasıyla yapılan ekmek
102
Gastronomy
twist
n.
burgu şekli verilmiş hamur işi
103
Gastronomy
twist
n.
narenciye meyvesinin kabuğunu bükerek esansını çıkartma işlemi
104
Gastronomy
twist
n.
helezonik soyulmuş narenciye kabuğu
Marine Biology
105
Marine Biology
twist
v.
kıvırmak
Agriculture
106
Agriculture
twist
n.
buğday ve çavdarlarda mantarın sebep olduğu bir hastalık
Breeding
107
Breeding
twist
n.
hayvanın arka ayakları arasındaki et
108
Breeding
twist
n.
sığır veya koyun uyluklarının birleşim yeri
109
Breeding
twist
n.
helezon biçiminde hayvan kuyruğu
Tobacco
110
Tobacco
twist
n.
üç farklı puronun birbirine sarılmasıyla elde edilen puro
111
Tobacco
twist
n.
rulo haldeki çiğneme tütünü
Hunting
112
Hunting
twist
n.
yiv
113
Hunting
twist
n.
çekirdek dönme hızını tayin eden yiv hadve boyu
Sport
114
Sport
twist
n.
yüzücünün yan dönerek suya atladığı bir atlama stili
115
Sport
twist
n.
burkma
116
Sport
twist
v.
(top) falsolu gitmek
Music
117
Music
twist
n.
tvist
118
Music
twist
v.
tvist dansı yapmak
Printery
119
Printery
twist
v.
arka kısmına yazdırmak için (kağıdı) ters çevirmek
Slang
120
Slang
twist
n.
kadın
121
Slang
twist
n.
kız
122
Slang
twist
n.
hoppa kadın
123
Slang
twist
n.
kız
124
Slang
twist
n.
kadın
125
Slang
twist
n.
karı
Significados de
"twist"
con otros términos en diccionario inglés turco: 328 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
twist drill
n.
matkap
2
General
a twist of the wrist
n.
ustalık
3
General
twist bit
n.
matkap ucu
4
General
angle of twist
n.
bükülme açısı
5
General
twist drill
n.
helezon matkap
6
General
a twist of the wrist
n.
hüner
7
General
french twist
n.
muz topuz
8
General
twist contest
n.
tvist yarışması
9
General
twist on lid
n.
çevir aç kapak
10
General
twist-off lid
n.
çevir aç kapak
11
General
twist-off lid
n.
çevirerek açılan kapak
12
General
twist [brit]
n.
kuvvetli iştah
13
General
twist [brit]
n.
külah biçimi verilmiş saklama kağıdı
14
General
twist [obsolete]
n.
yaşam çizgisi
15
General
twist [obsolete]
n.
hayatın akışı
16
General
twist tie
n.
poşet teli
17
General
twist [uk]
n.
kornet
18
General
twist about
v.
kıvrılmak
19
General
twist up
v.
büküp bırakmak
20
General
twist somebody's arm
v.
ağzından girip burnundan çıkmak
21
General
twist someone's words
v.
birinin sözlerini çarpıtmak
22
General
twist loose
v.
kanırtmak
23
General
twist one's ankle
v.
ayak bileğini burkmak
24
General
twist off
v.
çevirip açmak
25
General
twist off
v.
büküp koparmak
26
General
twist the lion's tail
v.
ingilizlerin damarına basmak
27
General
twist together
v.
birbirine bağlamak
28
General
twist one's ankle
v.
ayağını burkmak
29
General
twist the leg
v.
ayak burkmak
30
General
twist one's wrist
v.
bileğini burkmak
31
General
twist one's leg
v.
ayağını burkmak
32
General
twist the facts
v.
gerçekleri çarpıtmak
33
General
twist the matter
v.
konuyu çarpıtmak
34
General
twist the subject
v.
konuyu çarpıtmak
35
General
twist (someone) around one's finger
v.
parmağında oynatmak
36
General
twist someone around one's little finger
v.
birini parmağında oynatmak
37
General
twist the knife
v.
yarayı deşmek
38
General
twist the knife
v.
yaraya tuz basmak
39
General
twist someone's arm
v.
birinin ağzından girip burnundan çıkmak
40
General
twist someone's arm
v.
dil dökmek
41
General
take yet another twist
v.
bir başka hal almak
42
General
take yet another twist
v.
yeni bir sürece girmek
43
General
take yet another twist
v.
bir aşama daha kaydetmek
44
General
twist back and forth
v.
ileri geri bükmek
45
General
twist it around pull it down
v.
döndürüp aşağı çekmek
46
General
twist and turn
v.
bir sağa bir sola hareket etmek
47
General
twist and turn
v.
kıvrılıp durmak
48
General
twist in pain
v.
acı içinde kıvranmak
49
General
twist oneself into pretzel
v.
kendini iki büklüm etmek
50
General
twist someone's arm
v.
acı vermek amacıyla birinin kolunu tutup bükmek
Phrasals
51
Phrasals
twist around
v.
çarpıtmak
52
Phrasals
twist around
v.
kelimelerin anlamını eğip bükmek
53
Phrasals
twist something out of something
v.
çevirerek/bükerek çıkartmak
54
Phrasals
twist something off (of) something
v.
çevirerek/bükerek çıkartmak
55
Phrasals
twist something off
v.
çevirerek/bükerek çıkartmak
56
Phrasals
twist something around
v.
çevresinde dolamak
57
Phrasals
twist into (something)
v.
bükülüp (bir şey) haline gelmek
58
Phrasals
twist into (something)
v.
kıvrılıp (bir şey) halini almak
59
Phrasals
twist into (something)
v.
büküp (bir şey) haline getirmek
60
Phrasals
twist into (something)
v.
kıvırıp (bir şey) haline getirmek
61
Phrasals
twist into (something)
v.
lafı değiştirmek (bir şeye) çevirmek
62
Phrasals
twist into (something)
v.
lafı saptırıp (bir şeye) çevirmek
63
Phrasals
twist into (something)
v.
lafı çarpıtıp (bir şeye) çevirmek
64
Phrasals
twist into (something)
v.
iki büklüm edip (bir şey) haline sokmak
65
Phrasals
twist into (something)
v.
kıvrandırıp (bir şey) durumuna getirmek
66
Phrasals
twist something into something
v.
bir şeyi kıvırıp/kıvırarak bir şey haline getirmek
67
Phrasals
twist something into something
v.
bir şeyi büküp/bükerek bir şey haline getirmek
68
Phrasals
twist up
v.
dönerek yükselmek
69
Phrasals
twist up
v.
yukarı doğru dönerek çıkmak
70
Phrasals
twist up
v.
sarmal bir şekilde yükselmek
71
Phrasals
twist up
v.
kıvrılarak yükselmek/çıkmak
72
Phrasals
twist up
v.
dolamak
73
Phrasals
twist up
v.
kıvırmak
74
Phrasals
twist up
v.
sarmak
75
Phrasals
twist up
v.
çarpıtmak
76
Phrasals
twist up
v.
saptırmak
77
Phrasals
twist up
v.
yanlış sunmak
78
Phrasals
twist up
v.
değiştirmek
79
Phrasals
twist up
v.
kafasını karıştırmak
80
Phrasals
twist up
v.
tereddütte/kararsız bırakmak
81
Phrasals
twist up
v.
iki büklüm etmek
82
Phrasals
twist up
v.
kıvrandırmak
83
Phrasals
twist up
v.
sarmal bir şekilde yükselmek
84
Phrasals
twist up
v.
döne döne yükselmek
85
Phrasals
twist up
v.
dolaşmak
86
Phrasals
twist up
v.
dolanmak
87
Phrasals
twist up
v.
karışmak
88
Phrasals
twist out of (something)
v.
(bir şeyden) sıyrılmak
89
Phrasals
twist out of (something)
v.
(bir şeyden) kıvrılarak kurtulmak
90
Phrasals
twist out of (something)
v.
(bir şeyden) çevirerek/kıvırarak çıkarmak
91
Phrasals
twist out of (something)
v.
(bir şeyden) sert bir şekilde burkarak/bükerek çekip almak
Colloquial
92
Colloquial
twist [brit]
v.
dolandırmak
Idioms
93
Idioms
twist of fate
n.
feleğin sillesi
94
Idioms
twist of fate
n.
kaderin cilvesi
95
Idioms
a twist of fate
n.
kaderin bir cilvesi
96
Idioms
a turn/twist of the knife
n.
(üzüntüye vb) tuz biber (ekmek)
97
Idioms
a twist in the tale
n.
(hikayenin sonundaki) beklenmedik durum/sonuç
98
Idioms
twist in the tail
n.
(roman sonundaki) karışık durum
99
Idioms
twist somebody's arm
v.
ağzından girip burnundan çıkmak
100
Idioms
twist someone's arm
v.
birisine bir şey yaptırmaya çalışmak
101
Idioms
twist somebody's arm
v.
birisini bir şey yapmaya zorlamak
102
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
birisini müşkül durumda bırakmak
103
Idioms
twist someone's arm
v.
birini işe koşmak
104
Idioms
twist someone's arm
v.
birine tehditle iş yaptırmak
105
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
birini (bir karar ile ilgili) bekletmek
106
Idioms
twist around one's little finger
v.
birini kolayca kandırabilmek
107
Idioms
get one's knickers in a twist
v.
boş yere kendini üzmek
108
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
birisini yüzüstü bırakmak
109
Idioms
twist someone around one's little finger
v.
birisini parmağında oynatmak
110
Idioms
twist someone's arm
v.
birisine baskı yapmak
111
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
birini çok zor bir durumda bırakmak
112
Idioms
twist someone's words around
v.
birinin sözlerini çarpıtmak
113
Idioms
twist slowly in the wind
v.
ceza çekmek
114
Idioms
get one's knickers in a twist
v.
canı sıkılmak
115
Idioms
drive somebody round the twist
v.
çileden çıkarmak
116
Idioms
get one's knickers in a twist
v.
canını sıkmak
117
Idioms
drive somebody round the twist
v.
deli etmek
118
Idioms
send somebody round the twist
v.
çileden çıkarmak
119
Idioms
send somebody round the twist
v.
deli etmek
120
Idioms
twist in the wind
v.
ceza çekmek
121
Idioms
twist slowly in the wind
v.
gururu kırılmak
122
Idioms
twist in the wind
v.
gururu kırılmak
123
Idioms
twist slowly in the wind
v.
gururu incinmek
124
Idioms
twist in the wind
v.
gururu incinmek
125
Idioms
twist around one's little finger
v.
istediğini yaptırabilmek
126
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
karşı tarafı bekletip durmak
127
Idioms
twist someone's arm
v.
kanına girmeye çalışmak
128
Idioms
twist someone's arm
v.
mecbur etmek
129
Idioms
twist slowly in the wind
v.
küçük düşmek
130
Idioms
twist someone around one's little finger
v.
küçük parmağında oynatmak
131
Idioms
twist in the wind
v.
küçük düşmek
132
Idioms
twist in the wind
v.
rezil olmak
133
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
sallantıda bırakmak
134
Idioms
get one's knickers in a twist
v.
sinirlenmek
135
Idioms
drive somebody round the twist
v.
sinir etmek
136
Idioms
twist someone around one's little finger
v.
parmağında oynatmak
137
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
sürüncemede bırakmak
138
Idioms
twist around one's little finger
v.
parmağında oynatmak
139
Idioms
twist someone around one's little finger
v.
serçe parmağında oynatmak
140
Idioms
twist slowly in the wind
v.
rezil olmak
141
Idioms
twist brain
v.
saksıyı çalıştırmak
142
Idioms
twist around one's little finger
v.
parmağının ucunda oynatmak
143
Idioms
send somebody round the twist
v.
sinir etmek
144
Idioms
drive somebody round the twist
v.
tepesini attırmak
145
Idioms
leave somebody to twist in the wind
v.
tereddütte bırakmak
146
Idioms
send somebody round the twist
v.
tepesini attırmak
147
Idioms
twist someone's arm
v.
zorlamak
148
Idioms
get one's knickers in a twist
v.
(önemsiz bir şey için) canını sıkmak
149
Idioms
twist the knife in the wound
v.
yarayı deşmek
150
Idioms
twist the knife in the wound
v.
yaraya tuz basmak
151
Idioms
twist the knife in the wound
v.
yaraya tuz basmak
152
Idioms
twist the knife in the wound
v.
yarayı deşmek
153
Idioms
get one's knickers in a twist
v.
(önemsiz bir şeye) kafasını takmak
154
Idioms
get (one's) panties in a twist
v.
boş yere kendini üzmek
155
Idioms
get (one's) panties in a twist
v.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
156
Idioms
get (one's) panties in a twist
v.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
157
Idioms
get (one's) panties in a twist
v.
boşuna canını sıkmak
158
Idioms
get (one's) panties in a twist
v.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
159
Idioms
have (one's) knickers in a twist
v.
boş yere kendini üzmek
160
Idioms
have (one's) knickers in a twist
v.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
161
Idioms
have (one's) knickers in a twist
v.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
162
Idioms
have (one's) knickers in a twist
v.
boşuna canını sıkmak
163
Idioms
have (one's) knickers in a twist
v.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
164
Idioms
get/have your knickers in a twist
v.
büyük tepki vermek
165
Idioms
get/have your knickers in a twist
v.
küplere binmek
166
Idioms
get/have your knickers in a twist
v.
kafayı takmak
167
Idioms
get/have your knickers in a twist
v.
canı çok sıkılmak
168
Idioms
get/have your knickers in a twist
v.
çok kızmak
169
Idioms
drive (one) round the twist [uk/australia]
v.
(birini) çileden çıkarmak
170
Idioms
drive (one) round the twist [uk/australia]
v.
(birini) deli etmek
171
Idioms
drive (one) round the twist [uk/australia]
v.
(birini) sinir etmek
172
Idioms
drive (one) round the twist [uk/australia]
v.
(birinin) tepesini attırmak
173
Idioms
drive (one) round the twist [uk/australia]
v.
(birini) uyuz etmek
174
Idioms
get your knickers in a twist [uk]
v.
canı çok sıkılmak
175
Idioms
get your knickers in a twist [uk]
v.
kafayı takmak
176
Idioms
get your knickers in a twist [uk]
v.
hemen tribe girmek
177
Idioms
get your knickers in a twist [uk]
v.
hemen endişeye kapılmak/üzülmek
178
Idioms
get your knickers in a twist [uk]
v.
hemen sinirlenmek
179
Idioms
get your knickers in a twist [uk]
v.
büyük tepki vermek
180
Idioms
leave to twist in the wind
v.
yüzüstü bırakmak
181
Idioms
leave to twist in the wind
v.
müşkül durumda bırakmak
182
Idioms
leave to twist in the wind
v.
çok zor bir durumda bırakmak
183
Idioms
leave to twist in the wind
v.
sürüncemede bırakmak
184
Idioms
stick or twist
v.
kalmak ya da kalmamak
185
Idioms
stick or twist
v.
saplanıp kalmak ya da durumu değiştirmek
186
Idioms
stick or twist
v.
olduğun yerde kalmak veya harekete geçmek
187
Idioms
twist arm
v.
ağzından girip burnundan çıkmak
188
Idioms
twist arm
v.
dil dökmek
189
Idioms
twist arm
v.
kolunu tutup bükmek
190
Idioms
twist arm
v.
bir şey yaptırmaya çalışmak
191
Idioms
twist arm
v.
baskı yapmak
192
Idioms
twist arm
v.
işe koşmak
193
Idioms
twist arm
v.
tehditle iş yaptırmak
194
Idioms
twist arm
v.
bir şey yapmaya zorlamak
195
Idioms
twist arm
v.
kanına girmeye çalışmak
196
Idioms
twist arm
v.
mecbur etmek
197
Idioms
twist arm
v.
zorlamak
198
Idioms
twist around little finger
v.
parmağında oynatmak
199
Idioms
twist around little finger
v.
kolayca kandırabilmek
200
Idioms
twist around little finger
v.
istediğini yaptırabilmek
201
Idioms
twist around little finger
v.
küçük parmağında oynatmak
202
Idioms
twist around little finger
v.
parmağının ucunda oynatmak
203
Idioms
twist around little finger
v.
serçe parmağında oynatmak
204
Idioms
twist around one's finger
v.
parmağında oynatmak
205
Idioms
twist around one's finger
v.
kolayca kandırabilmek
206
Idioms
twist around one's finger
v.
istediğini yaptırabilmek
207
Idioms
twist around one's finger
v.
küçük parmağında oynatmak
208
Idioms
twist around one's finger
v.
parmağının ucunda oynatmak
209
Idioms
twist around one's finger
v.
serçe parmağında oynatmak
210
Idioms
be left to twist in the wind
v.
sorunlarla/zorluklarla baş başa kalmak
211
Idioms
be left to twist in the wind
v.
yüz üstü bırakılmak
212
Idioms
be left to twist in the wind
v.
müşkül durumda kalmak
213
Idioms
be left to twist in the wind
v.
ortada kalmak
214
Idioms
be left to twist in the wind
v.
zor durumda kalmak
215
Idioms
twist someone around your little finger
v.
birini parmağında oynatmak
216
Idioms
twist someone around your little finger
v.
birini kolayca kandırabilmek
217
Idioms
twist someone around your little finger
v.
birine istediğini yaptırabilmek
218
Idioms
twist someone around your little finger
v.
birini küçük parmağında oynatmak
219
Idioms
twist someone around your little finger
v.
birini parmağının ucunda oynatmak
220
Idioms
twist someone around your little finger
v.
birini serçe parmağında oynatmak
221
Idioms
twist words
v.
sözlerini çarpıtmak
222
Idioms
twist words
v.
lafını çarpıtmak
223
Idioms
twist somebody around your little finger
v.
birini parmağında oynatmak
224
Idioms
twist somebody around your little finger
v.
birini kolayca kandırabilmek
225
Idioms
twist somebody around your little finger
v.
birine istediğini yaptırabilmek
226
Idioms
twist somebody around your little finger
v.
birini küçük parmağında oynatmak
227
Idioms
twist somebody around your little finger
v.
birini parmağının ucunda oynatmak
228
Idioms
twist somebody around your little finger
v.
birini serçe parmağında oynatmak
229
Idioms
twist somebody round your little finger
v.
birini parmağında oynatmak
230
Idioms
twist somebody round your little finger
v.
birini kolayca kandırabilmek
231
Idioms
twist somebody round your little finger
v.
birine istediğini yaptırabilmek
232
Idioms
twist somebody round your little finger
v.
birini küçük parmağında oynatmak
233
Idioms
twist somebody round your little finger
v.
birini parmağının ucunda oynatmak
234
Idioms
twist somebody round your little finger
v.
birini serçe parmağında oynatmak
235
Idioms
round the twist
adj.
kaçık
236
Idioms
round the twist
expr.
çılgın
237
Idioms
round the twist
expr.
deli
238
Idioms
round the twist
expr.
fırlatmış
239
Idioms
round the twist
expr.
kafadan kontak
Speaking
240
Speaking
don't twist my words
expr.
sözlerimi çarpıtma
241
Speaking
do not twist my words
expr.
sözlerimi çarpıtma
Trade/Economic
242
Trade/Economic
operation twist
n.
abd'de 1960'larda federal reserve bank'ın uyguladığı uzun vadeli menkul değerler alıp kısa vadeli olanları satarak faizlerin zaman yapısını çevirmeye yönelik politika
Technical
243
Technical
twist inserter
n.
büküm verici
244
Technical
angle of twist
n.
burulma açısı
245
Technical
twist-on connecting devices
n.
bükmeli bağlama düzenleri
246
Technical
angle of twist
n.
burma açısı
247
Technical
twist change chart
n.
büküm dişlisi tablosu
248
Technical
twist boundary
n.
burma sınır
249
Technical
angle of twist
n.
bükülme açısı
250
Technical
delivery twist guide
n.
çevirici çıkış yolluğu
251
Technical
twist drill
n.
derin kanallı matkap
252
Technical
waveguide twist
n.
dalga kılavuzu burulması
253
Technical
twist lock
n.
dönme kilit
254
Technical
twist lock housing
n.
dönme kilit yuvası
255
Technical
twist lock pin
n.
dönme kilit pimi
256
Technical
twist drill
n.
helezon matkap
257
Technical
twist drill
n.
helezoni matkap
258
Technical
twist drill
n.
helisel matkap
259
Technical
baffle twist
n.
kaymış tampon izi
260
Technical
roller exit twist guide
n.
makaralı çıkış çevirici yolluğu
261
Technical
twist drill
n.
matkap ucu
262
Technical
blade twist
n.
pale burulması
263
Technical
twist drill
n.
sarmal delgi
264
Technical
false twist
n.
sahte büküm
265
Technical
twist tie
n.
torba bağı
266
Technical
false twist
n.
yalancı büküm
267
Technical
damascus twist
n.
silah üreticilerinin demir ve çelik telleri bir araya getirip kaynaklayarak yaptığı demir
Electric
268
Electric
twist-on connection
n.
bükmeli bağlama
Mechanic
269
Mechanic
twist drill
n.
helisel matkap
270
Mechanic
twist drill
n.
spiral matkap
Textile
271
Textile
twist balance index
n.
büküm denge endeksi
272
Textile
direction of twist
n.
büküm yönü
273
Textile
determination of twist
n.
büküm tayini
274
Textile
twist factor
n.
büküm faktörü
275
Textile
determination of twist balance
n.
büküm dengesinin belirlenmesi
276
Textile
twist balance index
n.
büküm denge indisi
277
Textile
double-twist yarn
n.
çift büküm iplik
278
Textile
yarn twist
n.
iplik bükümü
279
Textile
twist balance index of yarns
n.
ipliklerin büküm denge endeksi
280
Textile
twist in yarns
n.
ipliklerde bükü
281
Textile
false twist
n.
sahte büküm
282
Textile
false twist
n.
yalancı büküm
283
Textile
z-twist
n.
z-büküm
284
Textile
machine twist
n.
dikiş makinesinde kullanılmaya göre tasarlanmış ipekli iplik
285
Textile
mule twist
n.
masuraya sarılmış pamuk iplik
286
Textile
twist-set
v.
dokuma veya örme sırasında iplerin dolaşmasını önlemek için (iplikleri) buhara maruz bırakmak
287
Textile
one-twist
adj.
bir bükümlü
288
Textile
two-twist
adj.
iki bükümlü
Construction
289
Construction
wire-twist test device
n.
tel bükme test aleti
Automotive
290
Automotive
twist grip
n.
yivli deseni olan, vites ayarlamaya yarayan döndürmeli gidon tutamağı
291
Automotive
twist-grip
n.
vites değiştirmeye yarayan gidon tutamağı
292
Automotive
twist cracks
n.
burulma çatlakları
293
Automotive
twist drill
n.
burgulu matkap kalemi
294
Automotive
twist drill
n.
helisel matkap ucu
295
Automotive
twist-on wire nut
n.
vidalı buat klemensi
Aeronautic
296
Aeronautic
aerodynamic twist
n.
aerodinamik burulma
297
Aeronautic
geometric twist
n.
geometrik burulma
298
Aeronautic
blade twist
n.
pala burkulması
299
Aeronautic
blade twist
n.
pale burulması
Marine
300
Marine
tiller with twist throttle
n.
döner gaz kollu dümen yekesi
301
Marine
twist throttle
n.
döner gaz kolu
Mining
302
Mining
drag twist
n.
sondaj deliği temizleme çubuğunun ucundaki spiral kanca
Veterinary
303
Veterinary
twist disease
n.
dokuların birgözeli hayvanlarca istila edilmesinden kaynaklanan bir balık hastalığı
Gastronomy
304
Gastronomy
twist and squeeze
v.
burup sıkmak
Botanic
305
Botanic
twist wood (viburnum lantana)
n.
kartopu
306
Botanic
twist wood (viburnum lantana)
n.
avrupa'da yetişen, yol kenarlarına yaygın olarak dikilen yaprak döken ağaç benzeri bir çalı
Agriculture
307
Agriculture
twist disease
n.
buğday ve çavdarlarda mantarın sebep olduğu bir hastalık
Literature
308
Literature
plot twist
n.
(filmde veya kitapta) hikayedeki beklenmedik gelişme
Military
309
Military
uniform twist
n.
yivli silah namlusunda düzgün spiral hatve
310
Military
gain twist
n.
artan hadve
311
Military
gaining twist
n.
artan hadve
312
Military
increase twist
n.
tüfek namlusunda açısı namluya doğru artan yiv
Hunting
313
Hunting
rate of twist
n.
yivli namlularda yiv hadvesi
Sport
314
Sport
twist dive
n.
yüzücünün hem yanal hem de dikey biçimde dönerek suya atladığı atlama stili
315
Sport
somersault with twist
n.
burgulu salto
316
Sport
twist dives
n.
burgulu atlamalar
317
Sport
arm twist
n.
kol sarmasından kurtulma
318
Sport
american twist
n.
topun havada dönerek gitmesi
Tennis
319
Tennis
twist serve
n.
tenis topuna falso verecek şekilde topun havadan servis ile atılması
Baseball
320
Baseball
twist [us and canadian]
n.
topa verilen falso
Cinema
321
Cinema
plot twist
n.
sürpriz son
322
Cinema
plot twist
n.
iyi sanılan karakterin aslında kötü, veya kötü sanılan karakterin aslında iyi olması
323
Cinema
plot twist
n.
(senaryoda vb.) ters köşe
Slang
324
Slang
twist your cap
v.
öldürmek
325
Slang
twist your cap
v.
vurmak
326
Slang
don't twist
expr.
kıvırtma
British Slang
327
British Slang
don't get your knickers in a twist
expr.
dur hemen heyecan yapma
328
British Slang
don't get your knickers in a twist
expr.
dur hemen tribe girme
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of twist
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy