tırmanmak - Turco Inglés Diccionario

tırmanmak

Significados de "tırmanmak" en diccionario inglés turco : 39 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
tırmanmak climb v.
But, as you know, the higher you climb, the further you have to fall.
Ama bildiğiniz gibi, ne kadar yükseğe tırmanırsanız, o kadar fazla mesafeden düşersiniz.

More Sentences
General
tırmanmak go up v.
As we went up, the air grew colder.
Biz tırmanırken, hava soğudu.

More Sentences
tırmanmak climb up v.
Climb up the tree.
Ağaca tırman.

More Sentences
tırmanmak escalate v.
We appear to be in a situation of hopelessness, and the spiral of violence is continuing to escalate.
Umutsuz bir durumdaymışız gibi görünüyor ve şiddet sarmalı tırmanmaya devam ediyor.

More Sentences
tırmanmak scale v.
The firemen scaled the building to rescue the child.
İtfaiyeciler çocuğu kurtarmak için binaya tırmandılar.

More Sentences
tırmanmak climb v.
I don't remember the last time I climbed a tree.
Son kez bir ağaca ne zaman tırmandığımı hatırlamıyorum.

More Sentences
Phrasals
tırmanmak go up v.
He went up the steps slowly.
O, basamakları yavaşça tırmandı.

More Sentences
tırmanmak go up v.
Most importantly, the borrowing rates are going up.
En önemlisi, faizler tırmanıyor.

More Sentences
tırmanmak go up v.
She's going up the rock.
O, kayaya tırmanıyor.

More Sentences
tırmanmak climb on v.
Dan climbed on top of a train.
Dan bir trenin tepesine tırmandı.

More Sentences
Technical
tırmanmak climb v.
The lizard climbed along the wall and went into a hole.
Kertenkele duvar boyunca tırmandı ve bir deliğe gitti.

More Sentences
General
tırmanmak entwine v.
tırmanmak get v.
tırmanmak scramble up v.
tırmanmak scramble v.
tırmanmak shin v.
tırmanmak escalate into v.
tırmanmak mount v.
tırmanmak cling v.
tırmanmak soar v.
tırmanmak shinny v.
tırmanmak ascend v.
tırmanmak intwine v.
tırmanmak clamber v.
tırmanmak increase v.
tırmanmak cling to v.
tırmanmak skin up v.
tırmanmak upsend v.
tırmanmak breast v.
tırmanmak claver [dialect] [uk] v.
tırmanmak sclim [dialect] [scotland] v.
tırmanmak scrawm [dialect] [uk] v.
tırmanmak scrome v.
tırmanmak sklim [scotland] v.
tırmanmak surmount v.
Phrasals
tırmanmak clamber up v.
tırmanmak get up v.
Idioms
tırmanmak run high v.
Technical
tırmanmak uprise v.

Significados de "tırmanmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 100 resultado(s)

Turco Inglés
General
dağa tırmanmak climb a mountain v.
It's dangerous to climb a mountain in bad weather.
Kötü bir havada dağa tırmanmak tehlikelidir.

More Sentences
ağaca tırmanmak climb a tree v.
When I was a child, I would come down and climb a tree and look in your garden.
Çocukken aşağı iner, bir ağaca tırmanır ve bahçenize bakardım.

More Sentences
ağaca tırmanmak climb the tree v.
Tom climbed the tree in our front yard.
Tom bizim ön bahçemizdeki ağaca tırmandı.

More Sentences
ağır ağır tırmanmak plod v.
The exhausted hiker continued to plod up the mountain trail.
Yorgun yürüyüşçü, dağ patikasını ağır ağır tırmanmaya devam etti.

More Sentences
yavaş yavaş tırmanmak clamber v.
The hiker had to clamber up the steep cliff to reach the top.
Yürüyüşçü zirveye ulaşmak için dik uçuruma yavaş yavaş tırmanmak zorunda kaldı.

More Sentences
Phrasals
üzerine tırmanmak climb on v.
Don't climb on this!
Bunun üzerine tırmanma!

More Sentences
(birine/bir şeye) tırmanmak climb onto (someone or something) v.
Climb onto the roof.
Çatıya tırman.

More Sentences
(bir şeyden) dışarı tırmanmak climb out (of something) v.
Tom climbed out the window.
Tom pencereden dışarı tırmandı.

More Sentences
Botanic
(bitki) tırmanmak crawl v.
Tom felt something crawling up his leg.
Tom bacağına tırmanan bir şey hissetti.

More Sentences
General
dağa tırmanmak mountaineer v.
duvara tırmanmak scale a wall v.
kariyer basamaklarını tırmanmak advance in one's career v.
sarılarak tırmanmak clamber v.
tırmanmak (ağaç/direk vb'ne) skin up v.
güçlükle tırmanmak clamber v.
sarılıp bedenini yukarı çekerek tırmanmak shin up v.
yeniden tırmanmak remount v.
düz duvara tırmanmak (çocuk) be too naughty v.
sarılarak tırmanmak swarm v.
kol ve bacaklarını sararak tırmanmak swarm v.
sarılarak tırmanmak climb v.
doruğa tırmanmak peak v.
doruğa tırmanmak reach peak v.
kariyer merdivenlerine tırmanmak move up the career ladder v.
zirveye tırmanmak get down to a fine art v.
şöhret basamaklarını hızla tırmanmak climb up the celebrity ladder v.
everest dağının tepesine tırmanmak climb to the top of mount everest v.
duvara çıkmak/tırmanmak go up the wall v.
çatıya tırmanmak climb up the roof v.
binlere tırmanmak climb into thousands v.
dağın zirvesine tırmanmak summit v.
yanardağa tırmanmak climb a volcano v.
tekrar tırmanmak reclimb v.
yeniden tırmanmak reclimb v.
(basamakları) tırmanmak ladder v.
yukarı tırmanmak upclimb v.
sarılarak tırmanmak upswarm v.
daha yükseğe tırmanmak outmount v.
tepesine tırmanmak scale v.
bir şeye yavaş yavaş tırmanmak shimmy v.
yavaş yavaş tırmanmak slog v.
yukarı doğru tırmanmak sprackle [scotland] v.
yukarı doğru güçlükle tırmanmak sprackle [scotland] v.
sürünerek tırmanmak sprawl v.
acemice tırmanmak sprawl v.
(böcek, örümcek vb.) tırmanmak crawl v.
Phrasals
(bir yeri) elleri ve ayaklarıyla kavrayarak tırmanmak swarm up v.
birden başka bir duruma/soruna tırmanmak erupt into (something) v.
başka bir duruma/soruna tırmanmak escalate into (something) v.
başka bir boyuta tırmanmak escalate into something v.
üstüne tırmanmak get on v.
yukarı tırmanmak get on v.
başarı yolunda tırmanmak get on v.
hızla bir şeye doğru tırmanmak rocket into something v.
hızla bir şeye doğru tırmanmak rocket to something v.
(bir şeye/konuma) hızla tırmanmak vault into (something or some place) v.
bir şeye tırmanmak slip up something v.
hızla tırmanmak zoom up v.
giderek'-e doğru tırmanmak build up to v.
giderek (bir noktaya) doğru tırmanmak build up to (something) v.
(bir şeye) tırmanmak clamber up (something) v.
bir şeye tırmanmak climb on something v.
bir şeyin üstüne çıkmak/tırmanmak climb on something v.
bir şeye tırmanmak climb onto something v.
bir şeyin üstüne çıkmak/tırmanmak climb onto something v.
(birinin/bir şeyin) üstüne çıkmak/tırmanmak climb onto (someone or something) v.
(birine/bir şeye) tırmanmak climb on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne çıkmak/tırmanmak climb on (someone or something) v.
(bir şeye) tırmanmak climb up (something) v.
-e tırmanmak erupt into v.
(genellikle el ve ayakları kullanarak) acemice tırmanmak clamber (over) v.
bir şeyi/şeye tırmanmak get up something v.
(bir şeye) kadar tırmanmak get up to (something) v.
kariyerinde tırmanmak jump up v.
hızla (bir şeye) doğru tırmanmak rocket into v.
hızla (bir şeye) doğru tırmanmak rocket to v.
bir şeye tırmanmak work oneself up into something v.
giderek (bir şeye) doğru tırmanmak work up to (something) v.
Colloquial
zirveye tırmanmak come to a climax v.
yavaş yavaş tırmanmak/yükselmek inch up v.
kademe kademe tırmanmak/yükselmek inch up v.
adım adım tırmanmak/yükselmek inch up v.
Idioms
başarı basamaklarını hızla tırmanmak carry the world before (one) v.
başarı basamaklarını hızla tırmanmak carry the world before you v.
parnassos'a tırmanmak climb parnassus v.
başarıya giden merdivenleri hızla tırmanmak cook on the front burner v.
zirveye tırmanmak come out on top v.
zirveye tırmanmak excel in v.
başarı basamaklarını tırmanmak climb (up) the ladder v.
başarı basamaklarını tırmanmak climb up the ladder v.
başarı basamaklarını tırmanmak climb the ladder v.
Trade/Economic
şirket basamaklarını tırmanmak climb the corporate ladder v.
Botanic
(bitki) tırmanmak scramble v.
Sport
cumarlar kullanarak ipe tırmanmak jumar v.
kayaklara v şeklinde basarak tepeye tırmanmak herringbone v.
(dağcılıkta) botlara metal çivili çerçeve bağlayarak tırmanmak crampon v.
(bağlı olunan) ip ile yüzeyi tırmanmak self-belay v.
Archaic
fazla yükseğe tırmanmak overmount v.
aşırı tırmanmak overmount v.
Slang
düz duvara tırmanmak be very horny v.