Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | unpaid adj. | ödenmemiş | ||
There is still an enormous amount as yet unpaid. Henüz ödenmemiş çok büyük bir miktar var. More Sentences |
||||
General | ||||
General | unpaid adj. | ücretsiz | ||
Most European countries have a system of voluntary, unpaid blood donations. Çoğu Avrupa ülkesinde gönüllü, ücretsiz kan bağışı sistemi vardır. More Sentences |
||||
General | unpaid adj. | karşılıksız | ||
The compromise on unpaid donations causes us a dilemma. Karşılıksız bağışlar konusunda varılan uzlaşma bizi ikilemde bırakmaktadır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | unpaid adj. | ödenmemiş | ||
A promise made is a debt unpaid. Verilen bir söz, ödenmemiş bir borçtur. More Sentences |
||||
Trade/Economic | unpaid adj. | ücretsiz | ||
Besides self-supply within the Union, this is the voluntary and unpaid provision of blood and blood products. Birlik içinde kendi kendine tedarikin yanı sıra bu, kan ve kan ürünlerinin gönüllü ve ücretsiz olarak sağlanmasıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | unpaid adj. | alacaklı | ||
General | unpaid adj. | fahri | ||
General | unpaid adj. | ücreti ödenmemiş |