Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
wheel
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"wheel"
en diccionario turco inglés : 75 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
wheel
n.
çark
2
Common Usage
wheel
n.
tekerlek
General
3
General
wheel
n.
dönme
4
General
wheel
n.
dolap
5
General
wheel
n.
direksiyon
6
General
wheel
n.
çarkıfelek
7
General
wheel
n.
araba
8
General
wheel
n.
deveran
9
General
wheel
n.
direksiyon simidi
10
General
wheel
n.
bisiklet
11
General
wheel
n.
direksiyon volanı
12
General
wheel
n.
dümen
13
General
wheel
n.
işkence çarkı
14
General
wheel
n.
dişli
15
General
wheel
n.
tekerlek
16
General
wheel
v.
sürmek
17
General
wheel
v.
sürülmek
18
General
wheel
v.
ilerlemek
19
General
wheel
v.
daireler çizerek dönmek
20
General
wheel
v.
döndürmek
21
General
wheel
v.
sürmek (tekerlekli bir aracı)
22
General
wheel
v.
yuvarlanmak
23
General
wheel
v.
araba ile götürmek
24
General
wheel
v.
gitmek (tekerlekli bir araçla)
25
General
wheel
v.
dönmek
26
General
wheel
v.
gitmek (tekerlekli bir araç)
27
General
wheel
v.
el arabasıyla götürmek
28
General
wheel
v.
çark ettirmek
29
General
wheel
v.
tekerlekli bir şeyi itmek
30
General
wheel
v.
tekerlekler üstünde yürütmek
31
General
wheel
v.
tekerlek takmak
32
General
wheel
v.
tekerleğin dış kaplamasını temizlemek
33
General
wheel
v.
tekerlekler üzerinde hareket etmek
34
General
wheel
v.
(tekerlekli bir araçla) götürmek
Technical
35
Technical
wheel
n.
disk
36
Technical
wheel
n.
dönme dolap
37
Technical
wheel
n.
hareket aksamı
38
Technical
wheel
n.
teker
39
Technical
wheel
n.
tekerlek
40
Technical
wheel
n.
pervane
41
Technical
wheel
n.
su çarkı
42
Technical
wheel
n.
çıkrık
43
Technical
wheel
n.
tekne pervanesi
44
Technical
wheel
n.
tekne uskuru
45
Technical
wheel
n.
şekli veya hareketi tekerleği andıran şey
46
Technical
wheel
n.
fırıldak
47
Technical
wheel
n.
çarkıfelek
48
Technical
wheel
v.
çark etmek
49
Technical
wheel
v.
eksen etrafında dönmek
50
Technical
wheel
v.
kavisli veya dairesel bir rotada uçmak
51
Technical
wheel
v.
girintili çıkıntılı bir tekerlekle (ayakkabı topuğunun üst kenarını) işlemek
Electric
52
Electric
wheel
v.
(elektrik enerjisini) enerji iletim hatları aracılığıyla veya üzerinden iletmek veya aktarmak
Automotive
53
Automotive
wheel
n.
direksiyon simidi
54
Automotive
wheel
n.
jant
55
Automotive
wheel
n.
tekerlek
56
Automotive
wheel
n.
motorlu araç
57
Automotive
wheel
n.
motorlu araca erişim
58
Automotive
wheel
n.
tekerlek jantı
59
Automotive
wheel
n.
jant çemberi
Marine
60
Marine
wheel
n.
dümen köşkü
61
Marine
wheel
n.
dümen kamarası
62
Marine
wheel
n.
dümen dolabı
63
Marine
wheel
n.
vapur çarkı
Gastronomy
64
Gastronomy
wheel
n.
peynir tekeri
65
Gastronomy
wheel
n.
büyük yuvarlak peynir bloğu
Physics
66
Physics
wheel
n.
ateşlendiğinde havada dönen bir tür havai fişek
Literature
67
Literature
wheel
n.
(şiirde) bir kıtanın son kısmını oluşturan kısa kafiyeli dizeler
History
68
History
wheel
n.
ortaçağ avrupası'nda işkence için kullanılan çark
Archaeology
69
Archaeology
wheel
n.
antik çağ sanatında tekerleği andıran yarıçaplara sahip sembolik dairesel tasarım
Military
70
Military
wheel
n.
birliklerin, gemilerin dönme hareketi
Sport
71
Sport
wheel
n.
spor ligi
Music
72
Music
wheel
n.
nakarat
Slang
73
Slang
wheel
n.
nüfuzlu kişi
74
Slang
wheel
n.
çok fazla güce veya etkiye sahip kimse
75
Slang
wheel
n.
(pokerde) en düşük el
Significados de
"wheel"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
steering wheel
n.
direksiyon
2
Common Usage
wheel of fortune
n.
çarkıfelek
General
3
General
mill wheel
n.
değirmen çarkı
4
General
water wheel
n.
dolap
5
General
wheel lock
n.
emniyet kilidi
6
General
potter's wheel
n.
çömlekçi çarkı
7
General
wagon wheel
n.
vagon tekeri
8
General
winding wheel
n.
çıkrık
9
General
a big wheel
n.
nüfuzlu kimse
10
General
hour wheel
n.
saat çarkı
11
General
gear wheel
n.
çark
12
General
gear wheel
n.
dişli çark
13
General
locking wheel
n.
kilit çarkı
14
General
rim wheel
n.
çemberli kasnak
15
General
disc wheel
n.
diskli tekerlek
16
General
wheel jack
n.
tekerlek krikosu
17
General
bull wheel
n.
sondaj çarkı
18
General
cart wheel
n.
araba tekerleği
19
General
water wheel
n.
su çarkı
20
General
grinding wheel
n.
zımpara taşı
21
General
leading wheel
n.
ön tekerlek
22
General
wheel chain
n.
dümen zinciri
23
General
nose wheel
n.
burun tekerleği
24
General
grinding wheel
n.
döner bileğitaşı
25
General
wheel alignment
n.
motorlu taşıta ait tekerleklerin ayarlanması
26
General
wheel balance
n.
balans ayarı
27
General
rim of a wheel
n.
jant
28
General
catherine wheel firework
n.
çarkıfelek
29
General
paddle wheel
n.
vapur çarkı
30
General
emery wheel
n.
zımpara çarkı
31
General
roulette wheel
n.
rulet tekerleği
32
General
ratchet wheel
n.
cırcırlı makara
33
General
ratchet wheel
n.
mandallı çark
34
General
wheel horse
n.
araba atı
35
General
control wheel
n.
levye
36
General
wheel chair
n.
tekerlekli sandalye
37
General
castering wheel
n.
hareketli tekerlek
38
General
road trailer wheel
n.
karayolu tekeri
39
General
front housing wheel
n.
ön yardımcı tekerlek
40
General
all-wheel bulldozer
n.
lastik tekerlekli dozer
41
General
front-wheel drive
n.
önden çekişli
42
General
gear for four-wheel drive
n.
arazi vitesi
43
General
rear-wheel drive
n.
arkadan çekişli
44
General
water-wheel
n.
dolap
45
General
prayer wheel
n.
dua çarkı
46
General
rubber wheel
n.
lastik tekerlek
47
General
hamster wheel
n.
hamster tekerleği
48
General
hamster wheel
n.
hamsterlerin kafes içerisinde üzerilerinde döndükleri tekerlek
49
General
dish wheel
n.
tabak çarkı
50
General
wheel of life
n.
yaşam çarkı
51
General
hind wheel
n.
arka tekerlek
52
General
wheel path
n.
tekerlek yolu
53
General
use of the wheel
n.
tekerleğin kullanılması
54
General
ferris wheel
n.
dönme dolap
55
General
big wheel
n.
dönme dolap
56
General
observation wheel
n.
dönme dolap
57
General
car steering wheel
n.
araba direksiyonu
58
General
wheel-spinning
n.
patinaj
59
General
invention of the wheel
n.
tekerleğin icadı
60
General
wooden water wheel
n.
ahşap su çarkı
61
General
suitcase wheel
n.
bavul tekeri
62
General
luggage wheel
n.
bavul tekeri
63
General
medicine wheel
n.
şifa çemberi
64
General
catharine wheel
n.
şişleri kenardan dışarı çıkan tekerlek
65
General
catharine wheel
n.
spiral tüp biçiminde hazırlanmış bir tür havai fişek
66
General
catherine wheel
n.
spiral tüp biçiminde hazırlanmış bir tür havai fişek
67
General
wheel arch
n.
çamurluk davlumbazı
68
General
word wheel
n.
kelime çarkı
69
General
word wheel
n.
sözcük çarkı
70
General
wheel of fortune
n.
feleğin çarkı
71
General
wheel horse
n.
(siyasi kuruluşta) çalışkan ve güvenilir işçi
72
General
wheel horse [us/canada]
n.
istikrarlı veya çok çalışan kimse
73
General
wheel horse
n.
güçlü ve çalışmaya rıza gösteren at
74
General
medicine-wheel
n.
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt
75
General
heart wheel
n.
sabit rotatif hareketi sabit karşılıklı harekete çevirmek için kullanılan kalp şeklindeki kam
76
General
current wheel
n.
akıntı çarkı
77
General
ferris wheel
n.
bir lunapark aleti
78
General
pendulum wheel
n.
saat balansı
79
General
pot wheel
n.
su çarkı
80
General
fifth wheel
n.
fazladan kişi
81
General
fifth wheel
n.
fazla şey
82
General
fire wheel
n.
çarkıfelek havai fişek
83
General
fire-wheel
n.
çarkıfelek havai fişek
84
General
snail wheel
n.
(saatlerde) spiral biçimli bir kam çeşidi
85
General
wheel of time
n.
zamanın çarkı
86
General
wheel of time
n.
zaman çarkı
87
General
stream wheel
n.
su çarkı
88
General
stream wheel
n.
suyun akış hızını ölçen çark
89
General
invent the wheel
v.
tekerleği icat etmek
90
General
wheel about
v.
dönüvermek
91
General
turn the wheel hard
v.
direksiyonu kırmak
92
General
wheel around
v.
dönmek
93
General
wheel about
v.
dönmek
94
General
wheel around
v.
birdenbire dönmek
95
General
put a spoke in somebody's wheel
v.
engel olmak
96
General
wheel round
v.
birdenbire dönmek
97
General
wheel in
v.
çark etmek
98
General
wheel around
v.
dönüvermek
99
General
wheel about
v.
birdenbire dönmek
100
General
wheel around
v.
etrafında döndürmek
101
General
invent the wheel
v.
tekerleği bulmak
102
General
put one's shoulder to the wheel
v.
gayretle çalışmaya başlamak
103
General
wheel round
v.
dönüvermek
104
General
wheel out
v.
ortaya çıkarmak
105
General
wheel out
v.
dışarı çıkarmak
106
General
wheel out
v.
ileri sürmek
107
General
wheel out
v.
daha önceden yapılan birşeyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek
108
General
fall asleep at the wheel
v.
direksiyonda uyumak
109
General
fall asleep at the wheel
v.
direksiyon başında uyuyakalmak
110
General
fall asleep at the wheel
v.
direksiyonda uyuyakalmak
111
General
fall asleep at the wheel
v.
direksiyon başında uyumak
112
General
get behind the wheel
v.
direksiyon başına geçmek
113
General
take the wheel
v.
direksiyon başına geçmek
114
General
get behind the wheel
v.
direksiyona geçmek
115
General
take the wheel
v.
direksiyonun başına geçmek
116
General
get behind the wheel
v.
direksiyonun başına geçmek
117
General
take the wheel
v.
direksiyona geçmek
118
General
go behind the steering wheel
v.
direksiyon sallamak
119
General
spin the wheel
v.
çarkı döndürmek
120
General
break upon a wheel
v.
tekerleğe bağlayıp çekerek idam etmek
121
General
break upon a wheel
v.
tekerleğe bağlayıp çekerek işkence etmek
122
General
heart wheel
adj.
kalp şeklinde kam
123
General
wheel-like
adj.
tekerlek gibi yuvarlak olan
124
General
wheel-shaped
adj.
şekli tekerleğe benzeyen
125
General
wheel-worn
adj.
tekerlek sürtünmesi ile aşınan
126
General
at the wheel
adv.
dümende
127
General
at the wheel
adv.
idare etmekte
128
General
at the wheel
adv.
yönetimde
129
General
at the wheel
adv.
direksiyonda
Phrasals
130
Phrasals
wheel someone or something away
v.
birini veya bir şeyi tekerlekli bir araçla götürmek
131
Phrasals
wheel someone or something away
v.
birini veya bir şeyi tekerlekli bir araçla taşımak
132
Phrasals
wheel someone or something away
v.
birini veya bir şeyi tekerlekli bir araçla alıp götürmek
133
Phrasals
wheel around
v.
birini tekerlekli bir şeyle itmek
134
Phrasals
wheel around
v.
birini tekerlekli bir araçla iterek taşımak/götürmek
135
Phrasals
wheel around
v.
tekerlekli bir aracı bir yerde iterek yürütmek
136
Phrasals
wheel around
v.
tekerlekli bir aracı bir yerde iterek gezdirmek
137
Phrasals
wheel around
v.
hızlı hızlı dönmek
138
Phrasals
wheel around
v.
daireler çizmek
139
Phrasals
wheel around
v.
fırıl fırıl dönmek
140
Phrasals
wheel around
v.
dönüp durmak
141
Phrasals
wheel around
v.
hemen geriye dönmek
142
Phrasals
wheel around
v.
aniden arkasını dönmek
143
Phrasals
wheel around
v.
hemen geriye döndürmek
144
Phrasals
wheel around
v.
hızlıca ters yöne döndürmek
145
Phrasals
wheel out
v.
tekerlekli bir araçla ayrılmak
146
Phrasals
wheel out
v.
tekerlekli bir araçla taşınmak
147
Phrasals
wheel out
v.
tekerlekli bir araçla terk etmek/gitmek
148
Phrasals
wheel out
v.
tekerlekli sandalyeyle çıkarmak
149
Phrasals
wheel out
v.
tekerlekli bir şey üzerinde getirmek
150
Phrasals
wheel out
v.
tekerlekli bir araçla dışarı çıkarmak
151
Phrasals
wheel out
v.
tekerlekli bir araçla iterek bir yerin dışına çıkarmak
152
Phrasals
wheel into (something or some place)
v.
(bir şeye/yere) tekerlekli bir araçla gitmek
153
Phrasals
wheel into (something or some place)
v.
(bir yere/şeye) bir aracı sürerek gitmek
154
Phrasals
wheel into (something or some place)
v.
tekerlekli bir aracı (bir yere/şeye) sürmek
155
Phrasals
wheel into (something or some place)
v.
araçla (bir şeye/yere) götürmek
156
Phrasals
wheel into (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla (bir şeye/yere) taşımak
157
Phrasals
wheel into (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla (bir şeye/yere) nakletmek
158
Phrasals
wheel someone or something into something
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeye/yere getirmek
159
Phrasals
wheel someone or something into something
v.
birini/bir şeyi (tekerlekli bir araçla) bir şeye/yere sürmek
160
Phrasals
wheel someone or something in
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeye/yere getirmek
161
Phrasals
wheel someone or something in
v.
birini/bir şeyi (tekerlekli bir araçla) bir şeye/yere sürmek
162
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) ayrılmak
163
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla (bir şeyi/yeri) terk etmek
164
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) taşınmak
165
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) çıkarmak
166
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli bir şeyin üzerinde (bir şeyden/yerden) çıkarmak
167
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) dışarı çıkarmak
168
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli bir araçla iterek (bir şeyin/yerin) dışına çıkarmak
169
Phrasals
wheel out of (something or some place)
v.
tekerlekli sandalyeyle (bir şeyden/yerden) çıkarmak
170
Phrasals
wheel someone or something out of something
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak
171
Phrasals
wheel someone or something out of something
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak
172
Phrasals
wheel someone or something out of something
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
173
Phrasals
wheel someone or something out of something
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak
174
Phrasals
wheel someone or something out of something
v.
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak
175
Phrasals
wheel someone or something out
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak
176
Phrasals
wheel someone or something out
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak
177
Phrasals
wheel someone or something out
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
178
Phrasals
wheel someone or something out
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak
179
Phrasals
wheel someone or something out
v.
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak
180
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araçla yola çıkmak
181
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araçla yolculuğa çıkmak
182
Phrasals
wheel off
v.
kara yoluyla yola çıkmak
183
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araçla basıp gitmek
184
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araçla gazlamak
185
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir aracı sürmek
186
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir aracı itmek
187
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir aracı ilerletmek
188
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araçla taşımak
189
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araçla nakletmek
190
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araçla götürmek
191
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araç bir yerden aşağı yuvarlanmak/yürümek
192
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araç ilerleyip bir yerden aşağı düşmek
193
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir araç ilerleyip bir şeyin dışına çıkmak
194
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir aracı bir yerin dışına sürmek
195
Phrasals
wheel off
v.
tekerlekli bir aracı bir şeyin dışına itmek
196
Phrasals
wheel someone or something off
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla itmek
197
Phrasals
wheel someone or something off
v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla götürmek
198
Phrasals
wheel away
v.
tekerlekli bir araçla gitmek
199
Phrasals
wheel away
v.
tekerlekli bir araçla uzaklaşmak
200
Phrasals
wheel away
v.
(tekerlekli bir araç) gitmek/uzaklaşmak
201
Phrasals
wheel away
v.
tekerlekli bir aracı sürmek
202
Phrasals
wheel away
v.
tekerlekli bir aracı sürerek uzaklaştırmak
203
Phrasals
wheel away
v.
tekerlekli bir araçla götürmek
204
Phrasals
wheel away
v.
tekerlekli bir araçla taşımak
205
Phrasals
wheel away
v.
döne döne gitmek/uzaklaşmak
Phrases
206
Phrases
who breaks a butterfly upon a wheel?
expr.
pire için/pireye kızıp yorgan yakılır mı hiç
207
Phrases
wheel weaves as the wheel wills
expr.
çark dilediği gibi dokur
Proverb
208
Proverb
squeaky wheel gets the oil
ağlamayan bebeğe meme vermezler
209
Proverb
squeaky wheel gets the oil
ağlamayana meme yok
210
Proverb
squeaky wheel gets the oil
ağlamayan çocuğa meme vermezler
211
Proverb
squeaking wheel gets the oil
ağlamayana meme yok
212
Proverb
squeaking wheel gets the oil
ağlamayan bebeğe meme vermezler
213
Proverb
squeaking wheel gets the oil
ağlamayan çocuğa meme vermezler
214
Proverb
the squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme yok
215
Proverb
the squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme vermezler
216
Proverb
the squeaky wheel gets the grease
hakkını aramayı bilmeyen kişinin işi görülmez
217
Proverb
squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme yok
218
Proverb
squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme vermezler
219
Proverb
squeaky wheel gets the grease
hakkını aramayı bilmeyen kişinin işi görülmez
Colloquial
220
Colloquial
wheel estate
n.
mobil gayrimenkul
221
Colloquial
wheel estate
n.
tekerlekli ev
222
Colloquial
wheel estate
n.
taşınabilir mülk/ev
223
Colloquial
wheel estate
n.
mobil yaşam alanı
224
Colloquial
wheel estate
n.
seyyar ev
225
Colloquial
wheel estate
n.
karavan
226
Colloquial
wheel estate
n.
kamp aracı
227
Colloquial
wheel estate
n.
mobil ev
228
Colloquial
wheel estate
n.
karavan
229
Colloquial
wheel estate
n.
tekerlekli mülk
230
Colloquial
wheel man
n.
bir suç planında/soygunda kaçmak için kullanılan arabayı kullanan kişi
231
Colloquial
wheel man
n.
suç/soygun planında kaçış arabasının sürücüsü
232
Colloquial
wheel man
n.
suçluları araçla kaçıran şoför
233
Colloquial
wheel man
n.
suç planının şoförü
234
Colloquial
wheel man
n.
suç planında şoför olan kişi
235
Colloquial
wheel man
n.
suçluları araçla kaçıran şoför
236
Colloquial
wheel man
n.
suç planının şoförü
237
Colloquial
wheel man
n.
suç planında şoför olan kişi
238
Colloquial
keep your hands on the wheel
expr.
ellerini direksiyondan ayırma
239
Colloquial
keep your hands on the wheel
expr.
ellerin direksiyonda olsun
Idioms
240
Idioms
wheel and deal
n.
alavere dalavere
241
Idioms
the squeaking wheel gets the grease
n.
ağlamayan çocuğa meme vermezler
242
Idioms
a cog in the wheel
n.
çarkın dişlisi
243
Idioms
a cog in the wheel
n.
çalışmada çok küçük bir payı olan kimse
244
Idioms
a wheel within a wheel
n.
çözümü zor şey
245
Idioms
a fifth/third wheel
n.
dış kapının mandalı
246
Idioms
a fifth/third wheel
n.
fazlalık
247
Idioms
a big wheel
n.
güçlü ve etkin insan
248
Idioms
asleep at the wheel
n.
görevi başında uyuyan
249
Idioms
a fifth/third wheel
n.
gereksiz kimse
250
Idioms
a fifth/third wheel
n.
hiçbir işe yaramayan
251
Idioms
a fifth/third wheel
n.
hiçbir boka yaramayan
252
Idioms
a wheel within a wheel
n.
içinden çıkması güç olan durum
253
Idioms
a big wheel
n.
kişilikli insan
254
Idioms
big wheel
n.
kodaman
255
Idioms
a fifth/third wheel
n.
lüzumsuz kimse
256
Idioms
a wheel within a wheel
n.
oyun içinde oyun
257
Idioms
big wheel
n.
önemli kimse
258
Idioms
a fifth/third wheel
n.
zurnanın son deliği
259
Idioms
a cog in the machine/wheel
n.
büyük bir organizasyonun/sistemin küçük bir parçası olan kimse
260
Idioms
a cog in the machine/wheel
n.
çarkın dişlisi
261
Idioms
a fifth wheel [us]
n.
dış kapının mandalı
262
Idioms
a fifth wheel [us]
n.
fazlalık
263
Idioms
a fifth wheel [us]
n.
gereksiz kimse
264
Idioms
a fifth wheel [us]
n.
lüzumsuz kimse
265
Idioms
a fifth wheel [us]
n.
zurnanın son deliği
266
Idioms
a fifth wheel [us]
n.
yancı
267
Idioms
a third wheel [us]
n.
dış kapının mandalı
268
Idioms
a third wheel [us]
n.
fazlalık
269
Idioms
a third wheel [us]
n.
gereksiz kimse
270
Idioms
a third wheel [us]
n.
lüzumsuz kimse
271
Idioms
a third wheel [us]
n.
zurnanın son deliği
272
Idioms
a third wheel [us]
n.
yancı
273
Idioms
a fly on the wheel
n.
kendini olduğundan daha güçlü/önemli gören kimse
274
Idioms
a fly on the wheel
n.
her şeyin kendi sayesinde olduğunu düşünen kimse
275
Idioms
a fly on the wheel
n.
kendini olmazsa olmaz/vazgeçilmez gören kimse
276
Idioms
a fly on the wheel
n.
kendini olduğundan daha değerli gören kimse
277
Idioms
cog in the wheel
n.
çarkın dişlisi
278
Idioms
cog in the wheel
n.
çalışmada çok küçük bir payı olan kimse
279
Idioms
cog in the wheel
n.
sistemin işlemesini sağlayan küçük bir parça
280
Idioms
put a spoke in one's wheel
v.
tekerine çomak sokmak
281
Idioms
put a spoke in one's wheel
v.
birinin işini zora sokmak
282
Idioms
reinvent the wheel
v.
amerika'yı yeniden keşfetmek
283
Idioms
put a spoke in someone's wheel
v.
birinin işini zora sokmak
284
Idioms
put a spoke in someone's wheel
v.
çanına ot tıkamak
285
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
durmadan çalışmak
286
Idioms
get behind the wheel
v.
direksiyona geçmek
287
Idioms
asleep at the wheel
v.
doğru zamanda görevini yapamamak
288
Idioms
be at the wheel
v.
direksiyonda olmak
289
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
canını dişine takmak
290
Idioms
die behind the wheel
v.
direksiyon başında ölmek
291
Idioms
be behind the wheel
v.
direksiyonda olmak
292
Idioms
die behind the wheel
v.
direksiyonda ölmek
293
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
dur durak bilmeden çalışmak
294
Idioms
break a butterfly on a wheel
v.
ezmek
295
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
gözünü kırpmadan çalışmak
296
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
gece gündüz demeden çalışmak
297
Idioms
break a butterfly on a wheel
v.
gereğinden daha sert davranmak
298
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
işine sıkı sıkı sarılmak
299
Idioms
have one's shoulder to the wheel
v.
işine sıkı sıkı sarılmak
300
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
işine dört elle sarılmak
301
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
işe dört elle sarılmak
302
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
işe sıkı sıkı sarılmak
303
Idioms
pit one's shoulder to the wheel
v.
işine sıkı sıkı sarılmak
304
Idioms
put shoulder to the wheel
v.
işe dört elle sarılmak
305
Idioms
have one's shoulder to the wheel
v.
işine dört elle sarılmak
306
Idioms
pit one's shoulder to the wheel
v.
işine dört elle sarılmak
307
Idioms
put shoulder to the wheel
v.
işe sıkı sıkı sarılmak
308
Idioms
put a spoke in somebody's wheel
v.
köstek olmak
309
Idioms
put shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
310
Idioms
have one's shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
311
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
312
Idioms
pit one's shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
313
Idioms
have one's shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
314
Idioms
turn the wheel
v.
kafadan sallamak
315
Idioms
pit one's shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
316
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
317
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
318
Idioms
turn the wheel
v.
kaba tahminde bulunmak
319
Idioms
put shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
320
Idioms
keep one's shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
321
Idioms
break a butterfly on a wheel
v.
sert önlemler almak
322
Idioms
die behind the wheel
v.
şoför mahallinde ölmek
323
Idioms
put a spoke in someone's wheel
v.
tekerine çomak sokmak
324
Idioms
reinvent the wheel
v.
tekerleği yeniden icat etmek
325
Idioms
reinvent the wheel
v.
var olan bir şeyi yeniden bulmak için zaman kaybetmek
326
Idioms
spell someone at the wheel
v.
(birine) nefes aldırmak/ara verdirmek
327
Idioms
set (one's) shoulder to the wheel
v.
gayretle çalışmak
328
Idioms
set (one's) shoulder to the wheel
v.
canını dişine takmak
329
Idioms
set (one's) shoulder to the wheel
v.
işe dört elle sarılmak
330
Idioms
set (one's) shoulder to the wheel
v.
çok çalışmak
331
Idioms
set (one's) shoulder to the wheel
v.
sıkı çalışmak
332
Idioms
set (one's) shoulder to the wheel
v.
özenle çalışmak
333
Idioms
set (one's) shoulder to the wheel
v.
konsantre olarak çalışmak
334
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
gayretle çalışmaya başlamak
335
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
canını dişine takmak
336
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
işe dört elle sarılmak
337
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
işe sıkı sıkı sarılmak
338
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
339
Idioms
put one's shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
340
Idioms
set one's shoulder to the wheel
v.
gayretle çalışmaya başlamak
341
Idioms
set one's shoulder to the wheel
v.
canını dişine takmak
342
Idioms
set one's shoulder to the wheel
v.
işe dört elle sarılmak
343
Idioms
set one's shoulder to the wheel
v.
işe sıkı sıkı sarılmak
344
Idioms
set one's shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
345
Idioms
set one's shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
346
Idioms
be at the wheel
v.
sorumlusu olmak
347
Idioms
be at the wheel
v.
başında olmak
348
Idioms
be at the wheel
v.
lideri olmak
349
Idioms
be at the wheel
v.
yönetiminde olmak
350
Idioms
be sleeping at the wheel
v.
yeterince uyanık olmadığından fırsatı kaçırmak
351
Idioms
be sleeping at the wheel
v.
uyanık olmamak
352
Idioms
be sleeping at the wheel
v.
ayakta uyumak
353
Idioms
be sleeping at the wheel
v.
dikkatsiz davranmak
354
Idioms
be sleeping at the wheel
v.
görevini yerine getirmemek
355
Idioms
be asleep at the wheel
v.
görev başında uyumak
356
Idioms
be asleep at the wheel
v.
doğru zamanda görevini yapamamak
357
Idioms
be asleep at the wheel
v.
sorumluluğunu/görevini yerine getirememek
358
Idioms
be asleep at the wheel
v.
görev esnasında dikkatsiz davranmak
359
Idioms
be breaking a butterfly on a wheel
v.
orantısız güç uygulamak
360
Idioms
be breaking a butterfly on a wheel
v.
gereğinden daha sert davranmak
361
Idioms
be breaking a butterfly on a wheel
v.
ezici güç uygulamak
362
Idioms
break a butterfly on a wheel
v.
orantısız güç kullanmak/uygulamak
363
Idioms
have shoulder to the wheel
v.
işe sıkı sıkı sarılmak
364
Idioms
have shoulder to the wheel
v.
işe dört elle sarılmak
365
Idioms
put your shoulder to the wheel
v.
gayretle çalışmaya başlamak
366
Idioms
put your shoulder to the wheel
v.
canını dişine takmak
367
Idioms
put your shoulder to the wheel
v.
işe sıkı sıkı sarılmak
368
Idioms
put your shoulder to the wheel
v.
işe dört elle sarılmak
369
Idioms
put your shoulder to the wheel
v.
kendini işe vermek
370
Idioms
put your shoulder to the wheel
v.
kendini işine vermek
371
Idioms
asleep at the wheel
adj.
sorumluluğunu/görevini yerine getirmeyen
372
Idioms
asleep at the wheel
adj.
görevinin gereğini yapmayan
373
Idioms
a small cog in a large wheel
expr.
büyük bir işin ya da örgütün olmazsa olmaz ama çok önemli olmayan bir parçası
374
Idioms
a small cog in a large wheel
expr.
çalışmada çok küçük bir payı olan kimse
375
Idioms
a small cog in a large wheel
expr.
sistemin işlemesini sağlayan önemsiz kişi
376
Idioms
a small cog in a large wheel
expr.
büyük makinedeki küçük dişli
377
Idioms
the wheel has come full circle
expr.
dönüp dolaşıp aynı yere gelme
378
Idioms
the wheel has come full circle
expr.
dönüp dolaşıp aynı noktaya varma
379
Idioms
the wheel has turned full circle
expr.
dönüp dolaşıp aynı yere gelme
380
Idioms
the wheel has turned full circle
expr.
dönüp dolaşıp aynı noktaya varma
381
Idioms
the wheel is gonna turn
expr.
devran dönecek
382
Idioms
as silly as a wheel
expr.
çok salak
383
Idioms
silly as a wheel
expr.
çok salak
384
Idioms
asleep at the wheel
expr.
görev esnasında dikkatsiz davranan
385
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) başında
386
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) yönetiminde
387
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) dümeninde
388
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) direksiyonunda
389
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) idaresinde
390
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) başında
391
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) yönetiminde
392
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) dümeninde
393
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) direksiyonunda
394
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) idaresinde
395
Idioms
at/behind the wheel
expr.
başında
396
Idioms
at/behind the wheel
expr.
yönetimde
397
Idioms
at/behind the wheel
expr.
dümende
398
Idioms
at/behind the wheel
expr.
direksiyonda
399
Idioms
at/behind the wheel
expr.
idarede
400
Idioms
behind the wheel
expr.
direksiyonda
401
Idioms
behind the wheel
expr.
direksiyon başında
402
Idioms
behind the wheel
expr.
şoför mahallinde
403
Idioms
behind the wheel
expr.
kontrolde
404
Idioms
behind the wheel
expr.
yönetimde
405
Idioms
behind the wheel
expr.
sorumluluğunda
406
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) direksiyonunda
407
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) direksiyonunun başında
408
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) idaresinde
409
Idioms
at the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) şoför mahallinde
410
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) direksiyonunda
411
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) direksiyonunun başında
412
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) idaresinde
413
Idioms
behind the wheel (of something)
expr.
(bir şeyin) şoför mahallinde
Speaking
414
Speaking
take the wheel
expr.
direksiyona geç
415
Speaking
get your hands off the wheel
expr.
çek ellerini direksiyondan
416
Speaking
what's he doing behind the wheel?
expr.
direksiyonda ne işi var?
Trade/Economic
417
Trade/Economic
well-to-wheel analysis
n.
hayat boyu değerlendirme
418
Trade/Economic
stands for two-wheel motor vehicles
n.
iki tekerlekli motorlu araçların park ayarları
419
Trade/Economic
passenger hand-holds on two-wheel motor vehicles
n.
iki tekerlekli motorlu araçların yolcu el tutamakları
420
Trade/Economic
type-approval of two or three-wheel motor vehicles
n.
iki veya üç tekerlekli motorlu araçların hız ölçerleri
421
Trade/Economic
wheel guards of motor vehicles
n.
motorlu araçların çamurlukları
422
Trade/Economic
wheel of retailing
n.
perakendecilikte gelişme hipotezi
Industry
423
Industry
girdle wheel
n.
çıkrık
Technical
424
Technical
rag wheel
n.
zincir dişlisi
425
Technical
rag wheel
n.
dişli zincir çarkı
426
Technical
cam wheel
n.
dişli çark
427
Technical
tide wheel
n.
su çarkı
428
Technical
tide wheel
n.
su tekeri
429
Technical
tub wheel
n.
bir tür yatay su çarkı
430
Technical
reaction wheel
n.
tepki tekeri
431
Technical
twisted gear wheel
n.
sonsuz dişli
432
Technical
screw wheel
n.
sonsuz dişli
433
Technical
rear wheel anti-lock
n.
arka abs
434
Technical
wheel and axle
n.
ağırlık kaldırma makarası
435
Technical
wheel axle
n.
aks
436
Technical
lower fifth wheel plate
n.
alt özek levhası
437
Technical
idle wheel
n.
avara kasnağı
438
Technical
kick wheel
n.
ayaklı çark
439
Technical
intermediate wheel
n.
ara tekerleği
440
Technical
rear wheel brake
n.
arka tekerlek freni
441
Technical
idler wheel
n.
avara kasnağı
442
Technical
abrasive wheel wear test apparatus
n.
aşındırıcı diskli deney cihazı
443
Technical
aluminium alloy wheel
n.
alüminyum jant
444
Technical
rear wheel hub
n.
arka tekerlek göbeği
445
Technical
rear housing wheel
n.
arka yardımcı makara
446
Technical
buffing wheel
n.
açkılama çarkı
447
Technical
buff wheel
n.
açkılama çarkı
448
Technical
differential wheel
n.
aks dişlisi
449
Technical
coupled wheel
n.
akuple tekerlek
450
Technical
aluminium alloy wheel
n.
alüminyum tekerlek
451
Technical
intermediate wheel
n.
ara dişli
452
Technical
trailing wheel
n.
arka tekerlek
453
Technical
rear wheel
n.
arka tekerlek
454
Technical
back wheel
n.
arka tekerlek
455
Technical
rear wheel drive
n.
arka tekerleklerden tahrikli
456
Technical
rotating abrasive rubber wheel method
n.
aşındırıcı lastikten döner tekerlek metodu
457
Technical
abrasive wheel
n.
aşındırma çarkı
458
Technical
disk wheel
n.
aşındırma çarkı
459
Technical
idler wheel
n.
avara çarkı
460
Technical
balancing wheel
n.
avara kasnak
461
Technical
balance-wheel
n.
ayar dişlisi
462
Technical
crown wheel
n.
ayna dişlisi
463
Technical
fifth wheel retainer
n.
beşinci tekerlek tutucusu
464
Technical
wheel with tyre
n.
bandajlı tekerlek
465
Technical
feed wheel
n.
besleme çarkı
466
Technical
fifth wheel
n.
beşinci tekerlek
467
Technical
wheel balancing
n.
balans ayarı
468
Technical
fifth wheel spot lamp
n.
beşinci tekerlek spot lambası
469
Technical
barlow’s wheel
n.
barlow tekeri
470
Technical
unshrouded wheel
n.
bandajsız çark
471
Technical
cup wheel
n.
bardaksı çark
472
Technical
shrouded wheel
n.
bandajlı çark
473
Technical
worklamp fifth wheel coupling
n.
basamak aydınlatma
474
Technical
wheel rim with tyre
n.
bandajlı ispit
475
Technical
nose wheel steering system
n.
burun tekerleği direksiyon sistemi
476
Technical
all wheel drive
n.
bütün tekerlekleri müteharrik
477
Technical
crown wheel
n.
büyük mahruti dişli
478
Technical
low-gear all wheel drive
n.
bütün çeker
479
Technical
grinding wheel recessed on one side
n.
bir tarafı faturalı taşlama taşı
480
Technical
wheel ring
n.
bijon halkası
481
Technical
water wheel
n.
bostan dolabı
482
Technical
all wheel drive front
n.
bütün çeker tekerlekler
483
Technical
grinding wheel tapered on one side
n.
bir tarafı konik taşlama taşı
484
Technical
bicycle wheel
n.
bisiklet tekerleği
485
Technical
ball wheel
n.
bilyeli teker
486
Technical
nose wheel
n.
burun tekerleği
487
Technical
all wheel drive
n.
bütün çeker tekerlekler
488
Technical
wheel nut
n.
bijon somunu
489
Technical
wheel type trencher
n.
çarklı hendek kazar
490
Technical
paddle wheel
n.
çark
491
Technical
rim wheel
n.
çemberli kasnak
492
Technical
driving wheel
n.
çalıştırma dişlisi
493
Technical
wheel plate
n.
çark levhası
494
Technical
wheel-belt continuous casting
n.
çarklı kayışlı sürekli döküm
495
Technical
multiple wheel grinding machine
n.
çok taşlı taşlama tezgahı
496
Technical
vitrified wheel
n.
camsı bağlı taşlama çarkı
497
Technical
all-wheel drive unit
n.
çeker tekerlekler
498
Technical
ratchet wheel
n.
cırcırlı makara
499
Technical
double-dished wheel disc
n.
çift ondüleli tekerlek gövdesi
500
Technical
spinning wheel
n.
çıkrık
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of wheel
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy