wheelchair - Turco Inglés Diccionario

wheelchair

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "wheelchair" en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)

Inglés Turco
General
wheelchair n. tekerlekli sandalye
She decided to do a sponsored wheelchair push, self-propelling the wheels with her tiny hands.
Minik elleriyle tekerlekleri kendi kendine iterek sponsorlu bir tekerlekli sandalye itme hareketi yapmaya karar verdi.

More Sentences
Technical
wheelchair n. tekerlekli sandalye
Did that man in the wheelchair pass away?
Tekerlekli sandalyeli o adam öldü mü?

More Sentences

Significados de "wheelchair" con otros términos en diccionario inglés turco: 44 resultado(s)

Inglés Turco
General
wheelchair access n. tekerlekli sandalye erişimi/girişi
Wheelchair access is very limited.
Tekerlekli sandalye erişimi çok sınırlıdır.

More Sentences
Technical
electric wheelchair n. elektrikli tekerlekli sandalye
Does an electric wheelchair require a driver's license?
Elektrikli tekerlekli sandalye bir sürücü ehliyeti gerektiriyor mu?

More Sentences
motorized wheelchair n. motorlu tekerlekli sandalye
In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around.
Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı.

More Sentences
Common Usage
wheelchair ramp n. engelli rampası
General
battery-operated wheelchair n. akülü tekerlekli sandalye
non-foldable wheelchair n. katlanmayan tekerlekli sandalye
manually propelled wheelchair n. el ile sürülen tekerlekli sandalye
foldable wheelchair n. katlanır tekerlekli sandalye
foldable wheelchair n. katlanabilir tekerlekli sandalye
folding type wheelchair n. katlanabilir tekerlekli sandalye
folding type wheelchair n. katlanır tekerlekli sandalye
folding wheelchair n. katlanabilir tekerlekli sandalye
folding wheelchair n. katlanır tekerlekli sandalye
wheelchair ramp n. özürlü rampası
wheelchair ramp n. tekerlekli sandalye rampası
the man in the wheelchair n. tekerlekli sandalyedeki adam
be in a wheelchair v. tekerlekli sandalyede olmak
be in a wheelchair one’s entire life v. hayatı boyunca tekerlekli sandalyede olmak
wheelchair-bound adj. tekerlekli sandalyeye bağlı
Technical
electric wheelchair n. akülü/ akülü tekerlekli sandalye
motorized wheelchair n. akülü/ akülü tekerlekli sandalye
power wheelchair n. akülü/ akülü tekerlekli sandalye
electric-powered wheelchair n. akülü/ akülü tekerlekli sandalye
manually propelled wheelchair n. el ile sürülen tekerlekli sandalye
electric wheelchair n. elektrikle çalışan tekerlekli sandalye
obstacle-climbing ability of a wheelchair n. tekerlekli sandalyenin engel aşabilme özelliği
Automotive
wheelchair accessible vehicle (wav) n. tekerlekli iskemleyle binilebilen araç
wheelchair accessible vehicle n. tekerlekli iskemle alabilen araç
wheelchair lift n. tekerlekli iskemle lifti
Medical
folding wheelchair n. katlanabilir tekerlekli sandalye
Social Sciences
wheelchair housing n. tekerlekli sandalyeye bağlı bir kimse için tasarlanmış veya uyarlanmış konut
Sport
american wheelchair bowling association (awba) n. amerikan tekerlekli sandalye bowling birliği
american wheelchair pilot association (awpa) n. amerikan tekerlekli sandalye pilot birliği
canadian wheelchair sports association (cwsa) n. kanada tekerlekli sandalye spor birliği
international wheelchair road racers club (iwrrc) n. uluslararası tekerlekli sandalye yol yarışcıları kulübü
national wheelchair athletic organization (nwaa) n. ulusal tekerlekli sandalye spor organizasyonu
international foundation for wheelchair tennis (ifwt) n. uluslararası tekerlekli sandalye tenis vakfı
international wheelchair basketball federation (iwbf) n. uluslararası tekerlekli sandalye basketbol federasyonu
national foundation wheelchair tennis (nfwt) n. ulusal tekerlekli sandalye tenis vakfı
national wheelchair marathon (nwm) n. ulusal tekerlekli sandalye maratonu
Basketball
wheelchair basketball n. tekerlekli sandalye ile oynanan basketbol
Archaic
invalid's wheelchair n. hasta iskemlesi
invalid's wheelchair n. tekerlekli iskemle
Modern Slang
american wheelchair n. yürüme mesafesindeki market gibi yerlere gitmek için sağlıklı yetişkinlerin kullandığı bir çeşit araç/araba