yavaşlamak

Significados de "yavaşlamak" en diccionario inglés turco : 18 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	yavaşlamak	slow down v.
International trade has slowed down. Uluslararası ticaret yavaşladı. More Sentences
General
2	General	yavaşlamak	slow v.
The reform process has slowed, there has been a loss of momentum and Albania is not in the position to afford this. Reform süreci yavaşlamış, ivme kaybetmiştir ve Arnavutluk bunu kaldırabilecek durumda değildir. More Sentences
3	General	yavaşlamak	get slower v.
Software is getting slower more rapidly than hardware becomes faster. Yazılım donanımın hızlanmasından daha hızlı yavaşlıyor. More Sentences
Phrasals
4	Phrasals	yavaşlamak	let up v.
After the rain had let up a bit, we made a dash for the car. Yağmur biraz yavaşladıktan sonra, arabaya doğru koştuk. More Sentences
Technical
5	Technical	yavaşlamak	slow down v.
Economic activity in Turkey slowed down markedly in the second half of 1998. Türkiye'de ekonomik aktivite, 1998'in ikinci yarısında belirgin şekilde yavaşladı. More Sentences
General
6	General	yavaşlamak	ease off v.
7	General	yavaşlamak	slow up v.
8	General	yavaşlamak	slack up v.
9	General	yavaşlamak	slacken v.
10	General	yavaşlamak	decelerate v.
11	General	yavaşlamak	gear down v.
12	General	yavaşlamak	seize (up) v.
13	General	yavaşlamak	slake v.
Phrasals
14	Phrasals	yavaşlamak	wait up v.
Idioms
15	Idioms	yavaşlamak	grind to a halt v.
16	Idioms	yavaşlamak	skip a beat v.
Technical
17	Technical	yavaşlamak	decelerate v.
18	Technical	yavaşlamak	slowdown v.

Significados de "yavaşlamak" con otros términos en diccionario inglés turco: 13 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	giderek yavaşlamak	wind down v.
2	General	frenle yavaşlamak	brake v.
3	General	frenlemiş gibi yavaşlamak	brake v.
Phrasals
4	Phrasals	yavaşlamak (makine)	grind down v.
5	Phrasals	(bilgisayar) yavaşlamak/ağırlaşmak	throttle down v.
6	Phrasals	yuvarlanıp (durmak, yavaşlamak)	roll to (someone or something) v.
7	Phrasals	(dönerken) yavaşlamak	spin down v.
8	Phrasals	dönüşü yavaşlamak	spin down v.
9	Phrasals	(bir süre) yavaşlamak	stall for (something) v.
Idioms
10	Idioms	duraklamak/yavaşlamak	break one's stride v.
11	Idioms	duraklamak/yavaşlamak	break stride v.
Automotive
12	Automotive	ani hızlanmak/yavaşlamak	surge v.
Sport
13	Sport	(kayakçı) kayakların uçlarını içe doğru döndürerek yavaşlamak	snowplow v.