|
- He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza.
- Senin hakkında bildiği her şeyi bir dilim pizzayla takas eder.
- He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza.
- Sana dair bildiği her şeyi bir dilim pizzaya takas edebilirdi.
- He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza.
- Senin hakkında bildiği her şeyi bir dilim pizza karşılığında değiş tokuş ederdi.
- I ate a slice of Baumkuchen.
- Bir dilim Baumkuchen yedim.
- I was hoping you'd let me buy you a slice of pizza.
- Sana bir dilim pizza almama izin verirsin diye umuyordum.
- In the morning, Sandra eats a slice of bread and drinks a cup of coffee.
- Sandra sabahları bir dilim ekmek yer ve bir fincan kahve içer.
- Would you like a slice of watermelon?
- Bir dilim karpuz ister misin?
- For breakfast, Sandra had a slice of bread and a cup of coffee.
- Sandra kahvaltıda bir dilim ekmek ve bir fincan kahve yedi.
- In spite of my diet, I couldn't help taking a slice of chocolate cake.
- Diyetime rağmen, bir dilim çikolatalı kek almadan edemedim.
- Do you want a slice of cake?
- Bir dilim kek ister misin?
- Can you give me a slice of bread?
- Bana bir dilim ekmek verir misin?
- I ate a slice of watermelon.
- Bir dilim karpuz yedim.
- We usually have a slice of bread and a cup of coffee.
- Biz genellikle bir dilim ekmek ve bir fincan kahve alırız.
- Tom spread some strawberry jam on a slice of bread.
- Tom bir dilim ekmeğe çilek reçeli sürdü.
- I ate a slice of ham.
- Bir dilim jambon yedim.
- Who wants a slice of pie?
- Kim bir dilim pasta ister?
- He cut off a slice of meat.
- Bir dilim et kesti.
- I am spreading mustard on a slice of bread.
- Bir dilim ekmeğin üzerine hardal sürüyorum.
- She ate a slice of pork pie with egg.
- Bir dilim yumurtalı domuz turtası yedi.
- For breakfast, Sandra has a slice of bread and a cup of coffee.
- Sandra kahvaltıda bir dilim ekmek ve bir fincan kahve yerdi.
- Get me a slice of pie, too.
- Bana da bir dilim turta getir.
- I ate a slice of pie.
- Bir dilim turta yedim.
- Get me a slice of pie, too.
- Bana da bir dilim pasta al.
- Tom spread some strawberry jam on a slice of bread.
- Tom bir dilim ekmeğin üzerine biraz çilek reçeli sürdü.
- Tom ate three eggs and a slice of toast.
- Tom üç yumurta ve bir dilim kızarmış ekmek yedi.
- Do you want a slice of pizza?
- Bir dilim pizza ister misin?
- In the morning, Sandra eats a slice of bread and drinks a cup of coffee.
- Sabahleyin, Sandra bir dilim ekmek yer ve bir fincan kahve içer.
- Tom ate three eggs and a slice of toast.
- Tom, üç yumurta ve bir dilim kızarmış ekmek yedik.
- Who wants a slice of pie?
- Kim bir dilim turta ister?
- I'd love a slice of pie.
- Bir dilim turta isterim.
- Do you want a slice of cake?
- Bir dilim pasta ister misin?
- Can you give me a slice of bread?
- Bana bir dilim ekmek verebilir misin?
- We usually have a slice of bread and a cup of coffee.
- Genellikle bir dilim ekmek yeriz ve bir fincan kahve içeriz.
- Would you like a slice of pitaya?
- Bir dilim pitaya ister misin?
- I was hoping you'd let me buy you a slice of pizza.
- Ben sana bir dilim pizza satın almama izin vereceğini umuyordum.
- Tom ate a slice of pizza.
- Tom bir dilim pizza yedi.
- I'd love a slice of pie.
- Bir dilim turta istiyorum.
- You can have a slice of pizza if you want.
- İstersen bir dilim pizza alabilirsin.
- He cut off a slice of meat.
- O, bir dilim et kesti.
- Could I have a slice of cheesecake?
- Bir dilim cheesecake alabilir miyim?
- I eat a slice of watermelon.
- Bir dilim karpuz yiyorum.
Show More (38)
|
