arrears - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
arrears borç n.
  • Parliament is also demanding that delays and arrears should be dealt with.
  • Parlamento ayrıca gecikmelerin ve borçların da ele alınmasını talep etmektedir.
  • No longer will we stand by and watch payment arrears being built up.
  • Artık ödeme borçlarının birikmesine seyirci kalmayacağız.
  • There has been an increase in arrears of EUR 17 billion since the start of the year, with no limit to this in sight.
  • Yılbaşından bu yana borçlarda 17 milyar Euro'luk bir artış yaşanmıştır ve bunun bir sınırı da görünmemektedir.
Show More (1)
arrears ödenmemiş borç n.
  • One particular focus in the budget is the reduction in payment arrears.
  • Bütçede özellikle odaklanılan konulardan biri de ödenmemiş borçların azaltılmasıdır.
Show More (-2)