|
- At first there was a danger that the directive would have made CHP unprofitable.
- Başlangıçta direktifin Birleşik Isı ve Güç Sistemlerini kârsız hale getirme tehlikesi vardı.
- There was, unfortunately, resistance to that at first, but that resistance was successfully overcome.
- Ne yazık ki başlangıçta buna karşı bir direnç vardı, ancak bu direnç başarıyla aşıldı.
- It sounds like a fair trade off at first.
- Başlangıçta kulağa adil bir takas gibi geliyor.
- At first, I mistook you for your brother.
- Başlangıçta, yanlışlıkla seni erkek kardeşine benzettim.
- Tom was lucky at first.
- Tom başlangıçta şanslıydı.
- At first I did not like rock music, but now I do.
- Başlangıçta rock müziği sevmedim ama şimdi seviyorum.
- At first, we weren't going to come here.
- Başlangıçta buraya gelmeyecektik.
- Layla was cautious at first.
- Layla başlangıçta temkinliydi.
- Tom didn't seem frightened at first.
- Tom başlangıçta korkmuş görünmüyordu.
- At first, I had difficulty understanding people when they spoke too fast.
- Başlangıçta, çok hızlı konuştukları zaman insanları zorlukla anlardım.
- It was great at first.
- Başlangıçta harikaydı.
- I was worried about my mistakes at first.
- Başlangıçta, hatalarım hakkında endişeliydim.
- At first, I couldn't see anything.
- Başlangıçta bir şey göremedim.
- At first I didn't understand what she was saying.
- Başlangıçta ne dediğini anlamadım.
- At first I didn't understand what he was saying.
- Onun ne dediğini başlangıçta anlamadım.
- Everything was fine at first.
- Başlangıçta her şey iyiydi.
- At first, I couldn't figure out what he was saying.
- Başlangıçta, onun ne söylediğini anlayamadım.
- I felt embarrassed at first.
- Başlangıçta utangaç hissettim.
- At first, I took him for your brother.
- Başlangıçta, onu senin erkek kardeşin sandım.
- We are good friends now, but we didn't like each other at first.
- Şimdi iyi arkadaşız ama başlangıçta birbirimizi sevmiyorduk.
- I wasn't sure at first where to go.
- Başlangıçta nereye gideceğimden emin değildim.
- At first, I couldn't understand anything.
- Başlangıçta bir şey anlayamadım.
- I wasn't sure at first what it was.
- Başlangıçta bunun ne olduğundan emin değildim.
- At first, it wasn't easy.
- Başlangıçta bu kolay değildi.
- At first he had trouble getting used to his new house.
- O, başlangıçta yeni evine alışmakta sorun yaşadı.
- I didn't like it at first.
- Başlangıçta onu sevmedim.
- At first, I mistook you for your brother.
- Başlangıçta seni erkek kardeşinle karıştırdım.
- Tom refused to help at first.
- Tom başlangıçta yardım etmeyi reddetti.
- Tom seemed like a nice guy at first.
- Tom başlangıçta kibar bir adam gibi görünüyordu.
- Tom was confused at first.
- Başlangıçta Tom'un kafası karıştı.
- That's what I thought at first.
- Başlangıçta düşündüğüm şey bu.
- I hated it at first.
- Başlangıçta nefret etmiştim.
- At first, I mistook you for your brother.
- Başlangıçta seni erkek kardeşine benzettim.
- Tom was shy at first.
- Tom başlangıçta utangaçtı.
- I didn't understand her at first.
- Başlangıçta onu anlamadım.
- At first, I thought he was your brother.
- Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım.
- Even though Tom and Mary didn't like each other at first, they eventually became good friends.
- Tom ve Mary başlangıçta birbirlerini sevmemelerine rağmen sonunda iyi arkadaş oldular.
- At first, I didn't like him.
- Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
- At first, Tom thought Mary was John's sister.
- Tom başlangıçta Mary'nin John'un kızkardeşi olduğunu düşünüyordu.
- I was very nervous at first.
- Başlangıçta çok gergindim.
- I didn't like Tom's idea at first.
- Başlangıçta Tom'un fikrini beğenmedim.
Show More (38)
|
|
- At first, I thought she was sick.
- Önce, onun hasta olduğunu düşündüm.
- At first, I thought he was joking.
- Önce onun şaka yaptığını düşündüm.
- Tom wasn't sure at first where to go.
- Tom önce nereye gideceğinden emin değildi.
- At first, I thought I was sick.
- Önce hasta olduğumu düşündüm.
- At first they try to ignore you, then they start to laugh at you, then they fight you, then you win.
- Önce seni görmezden gelmeye çalışırlar, sonra sana gülmeye başlarlar, sonra seninle kavga ederler, sonra sen kazanırsın.
- Tom didn't answer at first.
- Tom önce cevap vermedi.
- At first, I thought Tom was joking.
- Önce, Tom'un şaka yaptığını düşündüm.
- At first, I didn't believe you.
- Önce sana inanmadım.
- At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.
- Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
- At first, I didn't believe them.
- Önce onlara inanmadım.
- At first, I mistook him for your brother.
- Önce onu erkek kardeşinle karıştırdım.
- I didn't recognize him at first.
- Önce onu tanımadım.
- Tom was skeptical at first.
- Tom önce şüpheciydi.
- At first, I thought she was joking.
- Önce, onun şaka yaptığını düşündüm.
- He seemed like a nice guy at first.
- O önce iyi bir adam gibi görünüyordu.
- Everyone gets it wrong at first.
- Önce herkes yanlış anlıyor.
- No one believed us at first.
- Kimse önce bize inanmadı.
- At first, I didn't believe him.
- Önce ona inanmadım.
Show More (15)
|
