|
- Tell her that I am busy.
- Ona meşgul olduğumu söyle.
- Tom didn't tell Mary he was busy.
- Tom Mary'ye meşgul olduğunu söylemedi.
- Tom told Mary he was busy.
- Tom Mary'ye meşgul olduğunu söyledi.
- I knew Tom wasn't going to be busy today.
- Tom'un bugün meşgul olmayacağını biliyordum.
- I thought you knew Tom was going to be busy today.
- Tom'un bugün meşgul olacağını bildiğini sanıyordum.
- I'm not very likely to be busy on Monday.
- Pazartesi günü meşgul olmam pek olası değil.
- Sunday is the day when I am busiest.
- Pazar en meşgul olduğum gündür.
- Tom told me he'd been busy.
- Tom bana meşgul olduğunu söyledi.
- I think Tom won't be busy this afternoon.
- Sanırım Tom bu öğleden sonra meşgul olmayacak.
- I wonder if Tom is busy.
- Tom'un meşgul olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom didn't know Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu bilmiyordu.
- I thought Tom would be busy.
- Tom'un meşgul olacağını düşündüm.
- I'm going to be busy.
- Meşgul olacağım.
- Tom thinks Mary is busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünüyor.
- I knew Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu biliyordum.
- I like being busy.
- Meşgul olmayı severim.
- I knew you wouldn't be busy.
- Meşgul olmayacağını biliyordum.
- Tom told Mary he was busy.
- Tom Mary'e meşgul olduğunu söyledi.
- He said he was busy.
- Meşgul olduğunu söyledi.
- I'll be busy until four.
- Dörde kadar meşgul olacağım.
- I'll be busy elsewhere.
- Başka bir yerde meşgul olacağım.
- I wonder if Tom will be busy tomorrow.
- Yarın Tom'un meşgul olup olmayacağını merak ediyorum.
- We've been busy doing other things.
- Başka şeyler yapmakla meşgul olduk.
- I like being busy.
- Meşgul olmayı seviyorum.
- He said that he was busy then, but that he would be free the next day.
- O zaman meşgul olduğunu ama ertesi gün boş olacağını söyledi.
- I'll be busy all next week.
- Önümüzdeki hafta boyunca meşgul olacağım.
- Tom is very likely to be busy on Monday.
- Tom'un Pazartesi günü meşgul olması çok muhtemel.
- I know Tom is busy.
- Tom'un meşgul olduğunu biliyorum.
- He asked me if I was busy.
- Bana meşgul olup olmadığımı sordu.
- Both Tom and Mary will be busy this afternoon.
- Hem Tom hem de Mary bu öğleden sonra meşgul olacaklar.
- I'm very likely to be busy on Monday.
- Pazartesi günü çok meşgul olacağım.
- He told me that he was busy.
- Bana meşgul olduğunu söyledi.
- I should've said I was busy.
- Meşgul olduğumu söylemeliydim.
- I think that Tom isn't going to be busy this afternoon.
- Sanırım Tom bu öğleden sonra meşgul olmayacak.
- I told her you were busy.
- Ona meşgul olduğunu söyledim.
- You won't be busy this afternoon, will you?
- Bu öğleden sonra meşgul olmayacaksın, değil mi?
- Next week will be busy.
- Gelecek hafta meşgul olacak.
- I told you I was busy.
- Sana meşgul olduğumu söyledim.
- I think Tom will be busy tomorrow afternoon.
- Sanırım Tom yarın öğleden sonra meşgul olacak.
- Tom said he didn't answer Mary's letter, because he was busy.
- Tom meşgul olduğu için Mary'nin mektubuna cevap vermediğini söyledi.
- You will be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olacaksın.
- I told Tom you were busy.
- Tom'a meşgul olduğunu söyledim.
- Tom ought to have known that Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu bilmeliydi.
- Are you sure that Tom is busy now?
- Tom'un şu an meşgul olduğuna emin misin?
- Tom knew I was busy.
- Tom meşgul olduğumu biliyordu.
- Tom said Mary has been busy all day.
- Tom, Mary'nin bütün gün meşgul olduğunu söyledi.
- I thought he was busy, but on the contrary he was idle.
- Onun meşgul olduğunu sanıyordum ama tam tersine boştaydı.
- Are you sure Tom won't be busy?
- Tom'un meşgul olmayacağından emin misin?
- Tom said he had been busy.
- Tom meşgul olduğunu söyledi.
- Tom ought to have known that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu bilmeliydi.
- I wonder if Tom is busy now.
- Tom'un şimdi meşgul olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom thought Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşündü.
- Tom is likely going to be busy tomorrow.
- Tom muhtemelen yarın meşgul olacak.
- Why didn't you just say you were busy?
- Neden sadece meşgul olduğunu söylemedin?
- He'll be busy tomorrow.
- O, yarın meşgul olacak.
- Tom didn't think that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünmedi.
- Tom doesn't think Mary is busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünmüyor.
- Tom knew that he'd be busy on Monday.
- Tom pazartesi günü meşgul olacağını biliyordu.
- I don't think Tom will be busy next week.
- Tom'un önümüzdeki hafta meşgul olacağını sanmıyorum.
- I suspect Tom and Mary are busy.
- Tom ve Mary'nin meşgul olduğundan şüpheleniyorum.
- I will be busy next week.
- Gelecek hafta meşgul olacağım.
- Tom isn't very likely to be busy right now.
- Tom'un şu anda meşgul olması pek olası değil.
- Tom was the only one who was busy.
- Tom meşgul olan tek kişiydi.
- Tom probably thought I was busy.
- Tom muhtemelen benim meşgul olduğumu düşünüyordu.
- I knew Tom would be busy.
- Tom'un meşgul olacağını biliyordum.
- Won't Tom be busy tomorrow?
- Tom yarın meşgul olmayacak mı?
- They must be busy.
- Onlar meşgul olmalı.
- Tom might not be busy now.
- Tom şu an meşgul olmayabilir.
- I'll be busy all day tomorrow.
- Yarın bütün gün meşgul olacağım.
- Tom thought that he was going to be busy all morning, but he wasn't.
- Tom, bütün sabah meşgul olacağını düşündü, ama öyle değildi.
- I didn't know you were busy.
- Meşgul olduğunu bilmiyordum.
- Are you sure that Tom is busy now?
- Tom'un şu an meşgul olduğundan emin misin?
- I didn't know that Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu bilmiyordum.
- Tom says he'll be busy tonight.
- Tom bu gece meşgul olacağını söylüyor.
- He said he was busy.
- O meşgul olduğunu söyledi.
- I wonder whether we'll be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olup olmayacağımızı merak ediyorum.
- Tom thinks Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünüyor.
- Tom is probably going to be busy.
- Tom muhtemelen meşgul olacak.
- Tell her that I am busy.
- Meşgul olduğumu söyle.
- I don't think Tom knows if Mary is busy or not.
- Tom, Mary'nin meşgul olup olmadığını bildiğini sanmıyorum.
- I think I'll be busy this week.
- Sanırım bu hafta meşgul olacağım.
- I don't think Tom is busy today.
- Tom'un bugün meşgul olduğunu düşünmüyorum.
- I'm not very likely to be busy on Monday.
- Pazartesi günü pek meşgul olacağımı sanmıyorum.
- You told me that you were busy.
- Bana meşgul olduğunu söylemiştin.
- I could see Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu görebiliyordum.
- You're supposed to be busy.
- Meşgul olman gerekiyordu.
- Tom said that he was busy.
- Tom meşgul olduğunu söyledi.
- I asked him if he was busy.
- Ona meşgul olup olmadığını sordum.
- Tom wasn't the only one who was busy.
- Meşgul olan tek kişi Tom değildi.
- I'm probably going to be busy for a few hours.
- Muhtemelen birkaç saat için meşgul olacağım.
- I know that he was busy.
- Onun meşgul olduğunu biliyorum.
- When will you be busy tomorrow?
- Yarın ne zaman meşgul olacaksın?
- Tom told me he was going to be busy all day tomorrow.
- Tom bana yarın bütün gün meşgul olacağını söyledi.
- I think Tom isn't going to be busy this afternoon.
- Sanırım Tom bu öğleden sonra meşgul olmayacak.
- Tom is going to be busy.
- Tom meşgul olacak.
- He will be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olacak.
- Tom asked Mary if she was busy.
- Tom, Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.
- Tom knew that Mary wasn't going to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olamayacağını biliyordu.
- I'll be busy all afternoon.
- Bütün öğleden sonra meşgul olacağım.
- Both Tom and Mary will be busy this afternoon.
- Tom ve Mary bu öğleden sonra meşgul olacaklar.
- Tom is going to be busy most of the afternoon.
- Tom öğleden sonra çok meşgul olacak.
- It sounds like you'll be busy.
- Meşgul olacaksın gibi geliyor.
- Do you really think Tom is busy?
- Gerçekten Tom'un meşgul olduğunu mu düşünüyorsun?
- Tom opened the door and asked Mary if she was busy.
- Tom kapıyı açtı ve Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.
- They claim they were busy.
- Meşgul olduklarını iddia ediyorlar.
- Tom doesn't know if Mary is busy or not.
- Tom, Mary'nin meşgul olup olmadığını bilmiyor.
- You didn't tell me Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu söylemedin.
- Why didn't you tell Tom you were busy?
- Neden meşgul olduğunu Tom'a söylemedin?
- I know why Tom is busy.
- Tom'un neden meşgul olduğunu biliyorum.
- I told you Tom was busy.
- Sana Tom'un meşgul olduğunu söyledim.
- Tom must've been busy.
- Tom meşgul olmalı.
- I won't be busy this afternoon.
- Bu öğleden sonra meşgul olmayacağım.
- I emailed Tom and told him I'd be busy next week.
- Tom'a e-posta gönderdim ve ona gelecek hafta meşgul olacağımı söyledim.
- Tom said Mary is busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu söyledi.
- I thought he was busy, but on the contrary he was idle.
- Meşgul olduğunu sanmıştım ama tam tersine boştaymış.
- I should've known Tom would be busy.
- Tom'un meşgul olacağını bilmeliydim.
- Tom knew that Mary wasn't going to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olmayacağını biliyordu.
- I can't go because I am busy.
- Meşgul olduğum için gidemem.
- Everyone will be busy.
- Herkes meşgul olacak.
- I wasn't the only one who was busy.
- Ben meşgul olan tek kişi değildim.
- I will not be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olmayacağım.
- Tom said he was busy.
- Tom meşgul olduğunu söyledi.
- Tom will probably be busy after lunch.
- Tom muhtemelen öğle yemeğinden sonra meşgul olacak.
- I told Tom that I was busy.
- Tom'a meşgul olduğumu söyledim.
- Anyway, I know you must be busy, so let me go.
- Neyse, meşgul olduğunuzu biliyorum, bırakın gideyim.
- In spite of the fact that she was busy, she came to see me.
- Meşgul olmasına rağmen beni görmeye geldi.
- I will be busy this afternoon.
- Bu öğleden sonra meşgul olacağım.
- Tom is probably going to be busy tomorrow.
- Tom muhtemelen yarın meşgul olacak.
- He asked me if I was busy.
- O, bana meşgul olup olmadığımı sordu.
- Tom knew that Mary wasn't likely to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olma ihtimalinin olmadığını biliyordu.
- Tom isn't likely to be busy.
- Tom muhtemelen meşgul olmayacak.
- I'm pretty sure we're going to be busy next week.
- Gelecek hafta meşgul olacağımızdan oldukça eminim.
- Tom told me Mary was busy.
- Tom bana Mary'nin meşgul olduğunu söyledi.
- Tom didn't know why Mary was busy.
- Tom Mary'nin neden meşgul olduğunu bilmiyordu.
- You'll be busy.
- Sen meşgul olacaksın.
- I know you've been busy.
- Meşgul olduğunu biliyorum.
- I'd rather not be busy.
- Meşgul olmamayı tercih ederim.
- Tom claims he was busy.
- Tom meşgul olduğunu iddia ediyor.
- I thought Tom and Mary were busy.
- Tom ve Mary'nin meşgul olduğunu düşündüm.
- You'll be busy.
- Meşgul olacaksın.
- Tom doesn't think that Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünmüyor.
- I assumed you were busy.
- Meşgul olduğunu sanıyordum.
- I don't think anyone really thought Tom was busy.
- Kimsenin Tom'un gerçekten meşgul olduğunu düşündüğünü sanmıyorum.
- Tom may not be busy.
- Tom meşgul olmayabilir.
- Tom is going to be busy tomorrow morning.
- Tom yarın sabah meşgul olacak.
- I thought you were busy.
- Meşgul olduğunu sanıyordum.
- Tom will be busy.
- Tom meşgul olacak.
- I might not be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olmayabilirim.
- We expect to be busy.
- Biz meşgul olmayı bekliyoruz.
- Tom told Mary that he was busy.
- Tom Mary'ye meşgul olduğunu söyledi.
- Tom thought that you were busy.
- Tom senin meşgul olduğunu sanıyordu.
- Tom might not be busy.
- Tom meşgul olmayabilir.
- Tom is likely to be busy after lunch.
- Tom öğle yemeğinden sonra muhtemelen meşgul olacak.
- Tom is very likely to be busy right now.
- Tom'un şu anda meşgul olması çok muhtemel.
- Tom said that Mary is busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu söyledi.
- I'm sure Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğundan eminim.
- I assumed that you were busy.
- Meşgul olduğunu sanıyordum.
- We'll be busy.
- Biz meşgul olacağız.
- Tom thought you were busy.
- Tom senin meşgul olduğunu sanıyordu.
- I will be busy until four o'clock.
- Saat dörde kadar meşgul olacağım.
- Tom knew that Mary would be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olacağını biliyordu.
- I wasn't the only one who was busy.
- Meşgul olan tek kişi ben değildim.
- You can't be busy all the time.
- Her zaman meşgul olamazsın.
- We expect to be busy.
- Meşgul olmayı bekliyoruz.
- I might not be busy this afternoon.
- Bu öğleden sonra meşgul olmayabilirim.
- Even if you are busy, you should keep your promise.
- Meşgul olsan da sözünü tutmalısın.
- I told them you were busy.
- Onlara meşgul olduğunu söyledim.
- I asked Tom if he was busy.
- Tom'a meşgul olup olmadığını sordum.
- I was hoping Tom wouldn't be busy.
- Tom'un meşgul olmayacağını umuyordum.
- Sunday is the day when I am busiest.
- Pazar günü en meşgul olduğum gündür.
- Tom thought that Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünüyordu.
- I told her I was busy.
- Ona meşgul olduğumu söyledim.
- I'll go see if Tom is busy.
- Gidip Tom'un meşgul olup olmadığına bakacağım.
- Tom doesn't think that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünmüyor.
- I thought everyone was busy.
- Herkesin meşgul olduğunu sanıyordum.
- I think that Tom will be busy tomorrow afternoon.
- Bence Tom yarın öğleden sonra meşgul olacak.
- I know that you are busy.
- Meşgul olduğunu biliyorum.
- Tom asked me whether I was busy.
- Tom bana meşgul olup olmadığımı sordu.
- I think Tom isn't going to be busy this afternoon.
- Bence Tom bu öğleden sonra meşgul olmayacak.
- Tom says Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu söylüyor.
- I wonder if Tom will be busy tomorrow.
- Acaba Tom yarın meşgul olur mu?
- Tom said that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu söyledi.
- Tom thought Mary wouldn't likely be busy.
- Tom, Mary'nin muhtemelen meşgul olmayacağını düşünüyordu.
- Father complains of having been busy since last week.
- Babam geçen haftadan beri meşgul olduğundan yakınıyor.
- I don't think Tom was busy yesterday.
- Tom'un dün meşgul olduğunu sanmıyorum.
- I didn't know you were busy.
- Senin meşgul olduğunu bilmiyordum.
- Tom told me that he thought Mary was busy.
- Tom bana Mary'nin meşgul olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Will you be busy Wednesday night?
- Çarşamba gecesi meşgul olacak mısınız?
- Tom said that he had been busy.
- Tom meşgul olduğunu söyledi.
- Tom thinks Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünüyor.
- That he was busy is true.
- Onun meşgul olduğu gerçektir.
- Tom told me that he was busy.
- Tom bana meşgul olduğunu söyledi.
- Tom likes to be busy and hates sitting around doing nothing.
- Tom meşgul olmayı seviyor ve bir şey yapmadan boş boş oturmaktan nefret ediyor.
- They claim they were busy.
- Meşgul olduklarını iddia ettiler.
- I don't think Tom knows whether Mary is busy or not.
- Tom'un Mary'nin meşgul olup olmadığını bildiğini sanmıyorum.
- Tom knew that he'd be busy on Monday.
- Tom pazartesi günü onun meşgul olacağını biliyordu.
- I don't know whether Tom is busy or not.
- Tom'un meşgul olup olmadığını bilmiyorum.
- I thought Tom would be busy.
- Tom'un meşgul olacağını düşünmüştüm.
- I emailed Tom and told him I'd be busy next week.
- Tom'a e-posta gönderdim ve gelecek hafta meşgul olacağımı söyledim.
- I don't think Tom will be busy next week.
- Tom'un gelecek hafta meşgul olacağını sanmıyorum.
- I might not be busy tomorrow.
- Ben yarın meşgul olmayabilirim.
- I told you Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu söylemiştim.
- You'll be busy tomorrow afternoon.
- Yarın öğleden sonra meşgul olacaksın.
- She couldn't come because she was busy.
- Meşgul olduğu için gelemedi.
- I imagine I'll be busy on Monday.
- Pazartesi günü meşgul olacağımı tahmin ediyorum.
- You'll be busy tomorrow, won't you?
- Yarın meşgul olacaksın, değil mi?
- I think that Tom will be busy tomorrow afternoon.
- Sanırım Tom yarın öğleden sonra meşgul olacak.
- I know he is busy.
- Ben onun meşgul olduğunu biliyorum.
- Tom will probably be busy on Monday.
- Tom muhtemelen pazartesi günü meşgul olacak.
- I said I was busy.
- Ben meşgul olduğumu söyledim.
- I don't think Tom is busy today.
- Tom'un bugün meşgul olduğunu sanmıyorum.
- I knew you'd be busy.
- Meşgul olacağını biliyordum.
- I told Tom that Mary was busy.
- Tom'a Mary'nin meşgul olduğunu söyledim.
- He declined my request, saying that he was busy.
- Meşgul olduğunu söyleyerek ricamı reddetti.
- You didn't tell me Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu bana söylemedin.
- Tom thought Mary wouldn't likely be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olmayacağını düşünmüştü.
- Tom didn't think that Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünmedi.
- Tom thought that you were busy.
- Tom senin meşgul olduğunu düşünüyordu.
- Are you sure that Ken is busy now?
- Ken'in şu an meşgul olduğuna emin misin?
- Tom thought that he was going to be busy all morning, but he wasn't.
- Tom bütün sabah meşgul olacağını sanıyordu ama değildi.
- Tom didn't think Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünmüyordu.
- Tom and I weren't the only ones who were busy.
- Meşgul olan sadece Tom ve ben değildik.
- When will he be busy?
- Ne zaman meşgul olur?
- We'll soon be busy, won't we?
- Yakında meşgul olacağız, değil mi?
- Tom said he'd be busy on Monday.
- Tom pazartesi meşgul olacağını söyledi.
- You said you were busy.
- Meşgul olduğunu söylemiştin.
- Tom might not be busy now.
- Tom şimdi meşgul olmayabilir.
- I really thought Tom was busy.
- Tom'un gerçekten meşgul olduğunu sanıyordum.
- Tom told Mary that he was busy.
- Tom Mary'e meşgul olduğunu söyledi.
- Tom said Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu söyledi.
- Tom asked Mary if she was busy.
- Tom Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.
- Tom doesn't know whether Mary is busy or not.
- Tom, Mary'nin meşgul olup olmadığını bilmiyor.
- Tom is likely going to be busy.
- Tom muhtemelen meşgul olacak.
- My father won't be busy tomorrow.
- Babam yarın meşgul olmayacak.
- I thought you wouldn't be busy.
- Meşgul olmayacağını sanıyordum.
- I won't be able to visit you tomorrow because I'll be busy.
- Yarın seni ziyaret edemeyeceğim çünkü meşgul olacağım.
- Tom says Mary is busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu söylüyor.
- I'm probably going to be busy for a few hours.
- Muhtemelen birkaç saat meşgul olacağım.
- If he calls, tell him I am busy.
- Ararsa, meşgul olduğumu söyle.
- You two must be busy.
- Siz ikiniz meşgul olmalısınız.
- I'll be busy all next week.
- Gelecek hafta boyunca meşgul olacağım.
- Will you be busy Wednesday night?
- Çarşamba gecesi meşgul olacak mısın?
- Tom must be busier now than he was last year.
- Tom şimdi geçen yıl olduğundan daha meşgul olmalı.
- Tom isn't likely to be busy.
- Tom'un meşgul olma ihtimali yok.
- Tom thought you were busy.
- Tom senin meşgul olduğunu düşünüyordu.
- Tom must be busy.
- Tom meşgul olmalı.
- I told them I was busy.
- Onlara meşgul olduğumu söyledim.
- Tom said he didn't answer Mary's letter, because he was busy.
- Tom, Mary'nin mektubuna cevap vermediğini çünkü meşgul olduğunu söyledi.
- I'll be busy all week.
- Bütün hafta meşgul olurum.
- I think Tom is going to be busy tomorrow afternoon.
- Sanırım Tom yarın öğleden sonra meşgul olacak.
- Tom thought that he was going to be busy.
- Tom meşgul olacağını düşündü.
- I thought you said you were busy.
- Meşgul olduğunu söylediğini sanıyordum.
- If he calls, tell him I am busy.
- Eğer ararsa, ona meşgul olduğumu söyle.
- Tom saw that Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu gördü.
- Tom asked me if I was busy.
- Tom bana meşgul olup olmadığımı sordu.
- Tom says Mary is busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu söylüyor.
- I know that he was busy.
- Meşgul olduğunu biliyorum.
- I'm not very likely to be busy on Monday.
- Pazartesi günü çok meşgul olma ihtimalim yok.
- Tom likes to be busy and hates sitting around doing nothing.
- Tom meşgul olmayı sever ve hiçbir şey yapmadan oturmaktan nefret eder.
- Tom knew that I was busy.
- Tom meşgul olduğumu biliyordu.
- He'll be busy until four.
- Dörde kadar meşgul olacak.
- I don't think Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu sanmıyorum.
- Tom said you were busy.
- Tom senin meşgul olduğunu söyledi.
- Tom knew Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu biliyordu.
- He knew she had been busy since morning.
- Sabahtan beri meşgul olduğunu biliyordu.
- I thought you'd be busy helping Tom.
- Tom'a yardım etmekle meşgul olacağını sanıyordum.
- Tom thinks Mary will be busy all day.
- Tom, Mary'nin bütün gün meşgul olacağını düşünüyor.
- That he was busy is true.
- Meşgul olduğu doğru.
- I'll be busy after school today.
- Bugün okuldan sonra meşgul olacağım.
- In spite of the fact that she was busy, she came to see me.
- Onun meşgul olduğu gerçeğine rağmen, o beni görmeye geldi.
- You said that you were busy.
- Meşgul olduğunu söyledin.
- Are you sure that Ken is busy now?
- Ken'in şimdi meşgul olduğundan emin misin?
- I'm pretty sure we're going to be busy next week.
- Gelecek hafta meşgul olacağımıza eminim.
- Tom couldn't come because he was busy.
- Tom meşgul olduğu için gelemedi.
- Tom will probably be busy.
- Tom muhtemelen meşgul olacak.
- Tom says he'll be busy tomorrow.
- Tom yarın meşgul olacağını söylüyor.
- I told him I was busy.
- Ona meşgul olduğumu söyledim.
- Sorry, I didn't realize you were busy.
- Üzgünüm, meşgul olduğunu fark etmemiştim.
- I thought you'd be busy helping Tom.
- Tom'a yardım etmekle meşgul olacağını düşündüm.
- Tom is going to be busy tomorrow.
- Tom yarın meşgul olacak.
- I don't think that Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom knows if Mary is busy or not.
- Tom'un Mary'nin meşgul olup olmadığını bildiğini sanmıyorum.
- Tom told me you were busy.
- Tom bana meşgul olduğunu söyledi.
- They must be busy.
- Meşgul olmalılar.
- I didn't know Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu bilmiyordum.
- Tom will likely be busy.
- Tom muhtemelen meşgul olacak.
- Tom knew Mary was going to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olacağını biliyordu.
- Tom saw that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu gördü.
- I will be busy next week.
- Önümüzdeki hafta meşgul olacağım.
- I'm probably going to be busy soon.
- Muhtemelen yakında meşgul olacağım.
- Tom said that Mary has been busy all day.
- Tom, Mary'nin bütün gün meşgul olduğunu söyledi.
- Tom thought Mary would be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olacağını düşündü.
- I wanted to visit Tom next Monday, but he said he was going to be busy, so I'm planning to visit him the Monday after next.
- Gelecek Pazartesi Tom'u ziyaret etmek istiyordum, ama meşgul olacağını söyledi, bu yüzden onu bir sonraki Pazartesi ziyaret etmeyi planlıyorum.
- I will be busy this afternoon.
- Öğleden sonra meşgul olacağım.
- Tom won't be busy tomorrow.
- Tom yarın meşgul olmayacak.
- Will you be busy this afternoon?
- Bu öğleden sonra meşgul olacak mısın?
- I'm sure you'll be busy tomorrow.
- Eminim yarın meşgul olacaksın.
- I thought everyone was busy.
- Herkesin meşgul olduğunu düşündüm.
- Tom doesn't think that Mary is busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünmüyor.
- Father complains of having been busy since last week.
- Babam geçen haftadan beri meşgul olmaktan şikayet ediyor.
- I doubt that Tom is busy.
- Tom'un meşgul olduğundan şüpheliyim.
- Tom wasn't the only one who was busy.
- Tom meşgul olan tek kişi değildi.
- She came to see me in spite of being busy.
- Meşgul olmasına rağmen beni görmeye geldi.
- I'll be busy until four.
- Saat dörde kadar meşgul olacağım.
- I think that Tom isn't going to be busy this afternoon.
- Bence Tom bu öğleden sonra meşgul olmayacak.
- I imagine I'll be busy on Monday.
- Sanırım pazartesi günü meşgul olacağım.
- Tom will be busy tomorrow morning.
- Tom, yarın sabah meşgul olacak.
- I thought you were busy.
- Meşgul olduğunu düşündüm.
- He'll be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olacak.
- Tom told me that Mary was busy.
- Tom bana Mary'nin meşgul olduğunu söyledi.
- Tom told us you were busy.
- Tom bize meşgul olduğunu söyledi.
- I'm very likely to be busy next Monday.
- Önümüzdeki pazartesi çok meşgul olurum.
- Tom won't be busy this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra meşgul olmayacak.
- I know that you are busy.
- Ben sizin meşgul olduğunuzu biliyorum.
- I may not be busy next Monday.
- Gelecek pazartesi meşgul olmayabilirim.
- I see you've been busy.
- Meşgul olduğunu görüyorum.
- I told Tom Mary was busy.
- Tom'a Mary'nin meşgul olduğunu söyledim.
- Did Tom say he'd be busy?
- Tom meşgul olacağını söyledi mi?
- He declined my request, saying that he was busy.
- Meşgul olduğunu söyleyerek isteğimi reddetti.
- I told Tom I was busy.
- Tom'a meşgul olduğumu söyledim.
- Tom is likely to be busy after lunch.
- Tom muhtemelen öğle yemeğinden sonra meşgul olacak.
- He said that he was busy then, but that he would be free the next day.
- O gün meşgul olduğunu ama ertesi gün boş olacağını söyledi.
- Tom knew that Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu biliyordu.
- I know that Tom is busy.
- Tom'un meşgul olduğunu biliyorum.
- I know Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu biliyorum.
- Tom hasn't been busy for three days.
- Tom üç gündür hiç meşgul olmadı.
- Tom thought that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşündü.
- Why didn't you tell Tom you were busy?
- Neden Tom'a meşgul olduğunu söylemedin?
- Tom doesn't think that Mary is busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünmüyor.
- I'm sure that Tom is busy.
- Tom'un meşgul olduğuna eminim.
- I don't think that Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu düşünmüyorum.
- I wanted to visit Tom next Monday, but he said he was going to be busy, so I'm planning to visit him the Monday after next.
- Gelecek pazartesi Tom'u ziyaret etmek istedim, ama meşgul olacağını söyledi, bu yüzden onu bir sonraki pazartesi günü ziyaret etmeyi planlıyorum.
- I assumed that you were busy.
- Senin meşgul olduğunu düşündüm.
- Tom told me he was busy.
- Tom bana meşgul olduğunu söyledi.
- I won't be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olmayacağım.
- Tom said he'd be busy on Monday.
- Tom pazartesi günü meşgul olduğunu söyledi.
- You must be busy.
- Meşgul olmalısın.
- I think I'm going to be busy on Friday.
- Sanırım cuma günü meşgul olacağım.
- I don't think Tom is busy.
- Tom'un meşgul olduğunu sanmıyorum.
- Tom told me that he thought Mary would be busy.
- Tom bana Mary'nin meşgul olacağını düşündüğünü söyledi.
- I'll be busy tomorrow, too.
- Yarın da meşgul olacağım.
- I think you must be busy.
- Bence meşgul olmalısın.
- You can't be busy all the time.
- Sen her zaman meşgul olamazsın.
- Tom is very likely to be busy right now.
- Tom'un şu anda meşgul olması çok olası.
- I know you must be busy.
- Meşgul olduğunu biliyorum.
- He told me that he was busy.
- O bana meşgul olduğunu söyledi.
- Sorry, I didn't realize you were busy.
- Affedersin, meşgul olduğunu fark etmedim.
- I thought you'd be busy.
- Senin meşgul olacağını düşündüm.
- Tom said he thought that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşündüğünü söyledi.
- We'll be busy.
- Meşgul olacağız.
- I think you must be busy.
- Sanırım meşgul olmalısın.
- Tom knew that Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu biliyordu.
- It sounds like you'll be busy.
- Meşgul olacağa benziyorsun.
- Tom won't be busy.
- Tom meşgul olmayacak.
- Tom said he didn't think Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünmediğini söyledi.
- You said that Tom was busy.
- Tom'un meşgul olduğunu söyledin.
- Tom may not be busy tomorrow.
- Tom yarın meşgul olmayabilir.
- I told him you were busy.
- Ona meşgul olduğunu söyledim.
- Tom said he didn't think Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünmediğini söyledi.
- Tom says he was busy.
- Tom meşgul olduğunu söylüyor.
- You'll be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olacaksın.
- Tom will be busy tomorrow.
- Tom yarın meşgul olacak.
- You said you were busy.
- Sen meşgul olduğunu söyledin.
- Tom is likely to be busy.
- Tom muhtemelen meşgul olacak.
- I won't be able to visit you tomorrow because I'll be busy.
- Meşgul olacağım için yarın seni ziyaret edemeyeceğim.
- I assumed you were busy.
- Senin meşgul olduğunu düşündüm.
- Tom probably thought I was busy.
- Tom muhtemelen meşgul olduğumu düşünüyordu.
- Tom thinks Mary is busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşünüyor.
- I said I was busy.
- Meşgul olduğumu söyledim.
- You said that you were busy.
- Sen meşgul olduğunu söyledin.
- I'll be busy all week.
- Ben bütün hafta meşgul olacağım.
- You and Tom must be busy.
- Sen ve Tom meşgul olmalısınız.
- Tom may not be busy, but Mary is.
- Tom meşgul olmayabilir ama Mary meşgul.
- Tom said he thought Mary was busy.
- Tom Mary'nin meşgul olduğunu düşündüğünü söyledi.
- He said no, he was busy.
- Hayır, meşgul olduğunu söyledi.
- I don't think Tom will be busy this afternoon.
- Tom'un bu öğleden sonra meşgul olacağını sanmıyorum.
- Tom told me he'd be busy on Monday.
- Tom bana pazartesi günü meşgul olacağını söyledi.
- Tom is very likely to be busy on Monday.
- Tom büyük olasılıkla pazartesi günü meşgul olacak.
- Tom must be busier now than he was last year.
- Tom şimdi geçen yıldan daha meşgul olmalı.
- I knew you'd be busy today.
- Bugün meşgul olacağını biliyordum.
- I thought you wouldn't be busy.
- Meşgul olmayacağını düşündüm.
- I told Tom you were busy.
- Tom'a senin meşgul olduğunu söyledim.
- Tom isn't very likely to be busy right now.
- Tom'un şu anda meşgul olması çok muhtemel değil.
- Tom says Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu söyledi.
- My father will not be busy tomorrow.
- Babam yarın meşgul olmayacak.
- Tom is probably going to be busy on Monday.
- Tom muhtemelen pazartesi günü meşgul olacak.
- I'll be busy this afternoon.
- Bu öğleden sonra meşgul olacağım.
- I figured everyone was busy.
- Herkesin meşgul olduğunu düşündüm.
- Tom didn't think Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünmedi.
- I'll be busy tomorrow, too.
- Ben de yarın meşgul olacağım.
- Tom didn't say Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu söylemedi.
- I should've guessed you'd be busy.
- Meşgul olacağını tahmin etmeliydim.
- He will be busy tomorrow.
- O, yarın meşgul olacak.
- Tom is going to be busy most of the afternoon.
- Tom öğleden sonranın çoğunda meşgul olacak.
- I thought you'd be busy.
- Meşgul olacağını düşünmüştüm.
- Tom will be busy tomorrow morning.
- Tom yarın sabah meşgul olacak.
- I thought Tom and Mary were busy.
- Tom ve Mary'nin meşgul olduğunu sanıyordum.
- Tom doesn't think Mary is busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşünmüyor.
- You told me that you were busy.
- Bana meşgul olduğunu söyledin.
- I'm likely to be busy all day.
- Muhtemelen bütün gün meşgul olurum.
- You must be busy.
- Sen meşgul olmalısın.
- Tom asked me whether I was busy or not.
- Tom bana meşgul olup olmadığımı sordu.
- Tom said he thought Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşündüğünü söyledi.
- I don't think Tom knows whether Mary is busy or not.
- Mary'nin meşgul olup olmadığını Tom'un bildiğini sanmıyorum.
- Tom thought Mary was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olduğunu düşündü.
- Tom said you were busy.
- Tom meşgul olduğunu söyledi.
- Tom will be busy most of the afternoon.
- Tom öğleden sonra çok meşgul olacak.
- Tom didn't know why Mary was busy.
- Tom, Mary'nin neden meşgul olduğunu bilmiyordu.
- I know he is busy.
- Meşgul olduğunu biliyorum.
Show More (406)
|
