be upset - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
be upset üzülmek v.
  • Do you think he was upset because Israel's story was a lie?
  • İsraillilerin hikayesi yalan olduğu için mi üzüldü sizce?
  • Do you think he was upset because Israel's story was a lie?
  • İsrail'in hikayesinin yalan olması nedeniyle mi üzüldüğünü düşünüyorsunuz?
  • I don't want you to be upset.
  • Senin üzülmeni istemiyorum.
Show More (128)
be upset üzgün olmak v.
  • I'm pretty sure Tom is upset.
  • Tom'un üzgün olduğuna eminim.
  • It's hard to tell when Tom is upset.
  • Tom'un ne zaman üzgün olduğunu anlamak zor.
  • Tom said that Mary was likely to be upset.
  • Tom Mary'nin muhtemelen üzgün olacağını söyledi.
Show More (75)