beast - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
beast canavar n.
  • They were kidnapped and murdered in cold blood by beasts.
  • Canavarlar tarafından kaçırıldılar ve soğukkanlılıkla öldürüldüler.
  • They were kidnapped and murdered in cold blood by beasts.
  • Canavarlar tarafından kaçırıldılar ve soğukkanlı bir şekilde öldürüldüler.
  • Sami was in the belly of the beast.
  • Sami canavarın karnındaydı.
Show More (14)
beast hayvan n.
  • A bear is a friendly beast compared to a tiger.
  • Kaplanla kıyaslandığında ayı dost canlısı bir hayvandır.
  • It's a vicious beast.
  • O yırtıcı bir hayvan.
  • They say that music soothes the savage beast, but for me personally, it neither relaxes me nor calms me.
  • Müziğin vahşi hayvanı yatıştırdığı söylenir ama şahsen benim için ne beni rahatlatıyor ne de sakinleştiriyor.
Show More (6)
beast yaratık n.
  • A strange beast is roaming through the woods.
  • Garip bir yaratık ormanda dolaşıyor.
Show More (-2)