|
- Now in Britain, we are told such a constitution is essential.
- Şimdi Britanya'da bize böyle bir anayasanın gerekli olduğu söyleniyor.
- Britain is much the poorer for that.
- Britanya bunun için çok daha fakir.
- We should be thanking and congratulating all those millions of people in Britain and throughout Europe who give blood.
- Britanya'da ve Avrupa genelinde kan veren milyonlarca insana teşekkür etmeli ve onları tebrik etmeliyiz.
- On the other hand, non-British hauliers pay nothing when travelling in Britain.
- Öte yandan Britanyalı olmayan nakliyeciler Britanya'da seyahat ederken hiçbir ücret ödemiyor.
- Now in Britain we are told such a constitution is essential.
- Şimdi Britanya'da bize böyle bir anayasanın gerekli olduğu söyleniyor.
- Too many people in Scotland, Britain, the EU and the world, die from this disease.
- İskoçya'da, Britanya'da, AB'de ve dünyada çok sayıda insan bu hastalıktan ölmektedir.
- Some might regard Britain as the grit in the oyster that has created the pearl.
- Bazıları Britanya'yı inciyi yaratan istiridyenin içindeki kum olarak görebilir.
- The Labour Government's record in Britain is also a proud one.
- İşçi Partisi Hükümetinin Britanya'daki sicili de gurur vericidir.
- We should be thanking and congratulating all those millions of people in Britain and throughout Europe who give blood.
- Britanya'da ve Avrupa genelinde kan veren milyonlarca insana teşekkür etmeli ve onları kutlamalıyız.
- There is always a black market in Britain and Europe as a whole.
- Britanya'da ve Avrupa'nın genelinde her zaman bir karaborsa vardır.
- Which is larger, Japan or Britain?
- Hangisi daha büyüktür, Japonya mı yoksa Britanya mı?
- Cultural activities were a good way to react to the conservative ideas of Britain.
- Kültürel faaliyetler, Britanya'nın muhafazakâr fikirlerine tepki göstermenin iyi bir yoluydu.
- It is said that he is in Britain.
- Onun Britanya'da olduğu söylenir.
- Dong Energy will build the world's largest offshore wind farm off the coast of Britain.
- Dong Enerji Britanya kıyılarında dünyanın en büyük açık deniz rüzgâr çiftliğini inşa edecek.
- Britain is separated from the Continent by the Channel.
- Britanya Manş Denizi ile kıtadan ayrılmaktadır.
- The population of Japan is larger than that of Britain.
- Japonya'nın nüfusu Britanya'nın nüfusundan daha fazladır.
- Dan persuaded Linda to leave Britain with him.
- Dan Linda'yı onunla birlikte Britanya'yı terk etmesi için ikna etti.
- Britain is also an island.
- Britanya de bir ada.
- Britain is an island.
- Britanya bir adadır.
- The Romans left their mark in Britain.
- Romalılar, Britanya'da izlerini bıraktılar.
- He seems to live in Britain.
- Britanya'da yaşıyor gibi görünüyor.
- Britain is an island.
- Britanya bir ada.
- The United States had no commercial treaty with Britain.
- Amerika Birleşik Devletleri'nin Britanya ile ticari bir anlaşması yoktu.
- Which is larger, Japan or Britain?
- Hangisi daha büyüktür, Japonya mı Britanya mı?
- Being something special seems to be Britain's first priority.
- Özel bir şey olmak Britanya'nın ilk önceliği gibi görünüyor.
- He has gone to Britain.
- O Britanya'ya gitti.
- Britain began to industrialise in the late eighteenth century.
- Britanya 18. yüzyılın sonlarında sanayileşmeye başlamıştır.
- The Romans left their mark in Britain.
- Romalılar Britanya'da iz bıraktılar.
- He was a hero of the war of 1812 against Britain.
- O, Britanya'ya karşı olan 1812 savaşının kahramanıydı.
- The population of Japan is larger than that of Britain.
- Japonya'nın nüfusu Britanya'nınkinden daha büyüktür.
- Make Britain great again!
- Britanya'yı yeniden harika yapın!
- Britain is colder than Italy.
- Britanya İtalya'dan daha soğuktur.
- Britain is also an island.
- Britanya da bir adadır.
Show More (30)
|