carcass - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
carcass leş n.
  • Would a carcass trade not be better for Europe to be considering?
  • Avrupa'nın leş ticaretini düşünmesi daha iyi olmaz mıydı?
  • The crabs will have to fast, until the next carcass drifts down.
  • Yengeçler, bir sonraki leş dibe sürüklenene kadar oruç tutmak zorunda kalacak.
  • The crabs will have to fast, until the next carcass drifts down.
  • Yengeçler, bir sonraki leş tabana inene kadar oruç tutmak zorunda kalacaktır.
Show More (5)
carcass karkas n.
  • That gives us full traceability of sheep on an individual basis from the farm of origin to carcass.
  • Bu bize koyunların menşe çiftlikten karkasa kadar bireysel olarak tam izlenebilirliğini sağlar.
  • For vehicles transporting animal carcasses and offal, there is no such exemption.
  • Hayvan karkası ve sakatatı taşıyan araçlar için böyle bir muafiyet yoktur.
  • The butcher was deboning a steer carcass.
  • Kasap bir sığır karkasının kemiklerini ayırıyordu.
Show More (0)
carcass ceset n.
  • Some forensics researchers study the rate of insect colonization of carcasses.
  • Bazı adli tıp araştırmacıları cesetlerdeki böcek kolonizasyon oranını inceliyor.
Show More (-2)