cattle - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
cattle sığır n.
  • Italy has a cattle stock of 7 million head and an annual slaughter rate of 4.5 million head.
  • İtalya'nın 7 milyon baş sığır stoku ve yıllık 4,5 milyon baş kesim oranı vardır.
  • Unfortunately, the testing of cattle for BSE has disastrous side-effects.
  • Ne yazık ki, sığırların BSE için test edilmesinin feci yan etkileri var.
  • Turkey's main imports from the Community include sugar, live cattle, food preparations, wheat and oils.
  • Türkiye'nin Topluluktan başlıca ithalatı şeker, canlı sığır, gıda müstahzarları, buğday ve yağlardır.
Show More (83)
cattle büyükbaş hayvan n.
  • How does waste legislation relate to what we do with our cattle feed?
  • Büyükbaş hayvan yemlerimizle ne yaptığımızın atık mevzuatıyla nasıl bir ilişkisi var?
  • I recently visited Botswana, where, apart from diamonds, they only have a few cattle to export.
  • Kısa bir süre önce Botsvana'yı ziyaret ettim, elmas dışında ihraç edecekleri sadece birkaç büyükbaş hayvanları var.
  • You are increasing export refunds, at any rate for cattle.
  • Her halükarda büyükbaş hayvanlar için ihracat iadelerini artırıyorsunuz.
Show More (3)
cattle büyükbaş n.
  • Agriculture may also be a source of contamination and cattle and livestock can pollute rivers and lakes.
  • Tarım da bir kirlilik kaynağı olabilir ve büyükbaş ve çiftlik hayvanları nehirleri ve gölleri kirletebilir.
Show More (-2)