1 |
cautiously |
ihtiyatla |
adv. |
|
- Our rapporteur does address this point but far too cautiously.
- Raportörümüz bu noktaya değiniyor ama çok ihtiyatlı bir şekilde.
- I am cautiously positive about the reforms of the Council.
- Konsey reformları konusunda ihtiyatlı bir şekilde olumlu düşünüyorum.
- My third point is that we want air safety services to be cautiously opened up to the market.
- Üçüncü husus ise hava güvenliği hizmetlerinin ihtiyatlı bir şekilde piyasaya açılmasını istediğimizdir.
- These proposals are realistic and cautiously ambitious, they improve to my mind on the Commission's draft proposals.
- Bu teklifler gerçekçi ve ihtiyatlı bir şekilde iddialı, Komisyonun taslak tekliflerine göre bence daha iyi.
- These proposals are realistic and cautiously ambitious, they improve to my mind on the Commission's draft proposals.
- Bu teklifler gerçekçi ve ihtiyatlı bir şekilde iddialı, Komisyon'un taslak tekliflerine göre bence daha iyi.
- The atmosphere when the meeting started was cautiously optimistic.
- Toplantı başladığında atmosfer ihtiyatlı bir iyimserlik içindeydi.
- The informal meeting of foreign ministers leaves me cautiously optimistic.
- Dışişleri bakanlarının gayrı resmi toplantısı beni ihtiyatlı bir iyimserliğe sevk etti.
- Tom was cautiously optimistic.
- Tom ihtiyatlı bir şekilde iyimserdi.
- We're cautiously optimistic.
- İhtiyatlı bir iyimserlik içindeyiz.
- Tom was cautiously optimistic.
- Tom ihtiyatla iyimserdi.
- Tom is cautiously optimistic.
- Tom ihtiyatlı bir iyimserlik içinde.
Show More (8)
|
2 |
cautiously |
dikkatlice |
adv. |
|
- Tom walked cautiously down the dark alley.
- Karanlık sokakta dikkatlice aşağıya doğru yürüdüm.
- Tom cautiously opened the envelope.
- Tom dikkatlice zarfı açtı.
- They entered cautiously.
- Onlar dikkatlice girdiler.
- At last, they began to count down cautiously.
- Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- Tom cautiously opened the envelope.
- Tom zarfı dikkatlice açtı.
Show More (2)
|
3 |
cautiously |
temkinli bir şekilde |
adv. |
|
- They entered cautiously.
- Temkinli bir şekilde girdiler.
- At last, they began to count down cautiously.
- Sonunda temkinli bir şekilde geri saymaya başladılar.
- They continued cautiously.
- Temkinli bir şekilde devam ettiler.
- Tom walked cautiously down the dark alley.
- Tom karanlık sokakta temkinli bir şekilde yürüdü.
Show More (1)
|