|
- Please stop being so unpleasant and pouring cold water on everything.
- Lütfen bu kadar tatsız olmayı ve her şeyin üzerine soğuk su dökmeyi bırakın.
- Open the faucet for this and keep it under cold water.
- Bunun için musluğu açın ve soğuk suyun altında tutun.
- Open the faucet for this and keep it under cold water.
- Bunun için musluğu açın ve soğuk suyun altına tutun.
- A bottle of cold water or a frozen banana might help.
- Bir şişe soğuk su veya donmuş bir muz yardımcı olabilir.
- A bottle of cold water or a frozen banana might help.
- Bir şişe soğuk su veya donmuş bir muz işe yarayabilir.
- And no linens until I soak these in cold water.
- Ve ben bunları soğuk suda bekletene kadar çarşaf yok.
- To turn cold water hot, one needs to heat it.
- Soğuk suyu sıcağa çevirmek için birinin onu ısıtması gerek.
- He poured cold water over himself.
- Üzerine soğuk su döktü.
- I didn't want to jump into the cold water.
- Soğuk suya atlamak istemedim.
- I could wake him up with a bucket of cold water.
- Onu bir kova soğuk suyla uyandırabilirim.
- Tom couldn't bring himself to jump into the cold water.
- Tom soğuk suya atlamak için kendini ikna edemedi.
- Tom asked me for a glass of cold water.
- Tom benden bir bardak soğuk su aldı.
- A glass of cold water, please!
- Bir bardak soğuk su, lütfen!
- I went to the supermarket to buy cold water.
- Süpermarkete soğuk su almaya gittim.
- A glass of cold water is very refreshing in hot weather.
- Sıcak havalarda bir bardak soğuk su çok ferahlatıcıdır.
- Tom splashed cold water on his face.
- Tom yüzüne soğuk su sıçrattı.
- Tom didn't want to jump into the cold water.
- Tom soğuk suya atlamak istemedi.
- Tom filled up the bottle with cold water.
- Tom şişeyi soğuk suyla doldurdu.
- Tom filled his glass with cold water.
- Tom bardağını soğuk suyla doldurdu.
- The good old man broke through the ice with the horse, and fell into the cold water.
- İyi yaşlı adam atı ile buzu kırdı ve soğuk suya düştü.
- He poured cold water over himself.
- Kendi üzerine soğuk su döktü.
- Cold water, please.
- Soğuk su, lütfen.
- Tom filled up the bottle with cold water.
- Tom şişeyi soğuk su ile doldurdu.
- He poured cold water over himself to wake himself up.
- Kendini uyandırmak için üstüne soğuk su döktü.
- Cold water has a higher density than warm water.
- Soğuk suyun yoğunluğu ılık sudan daha fazladır.
- Having washed my skirt in the cold water of a spring, I sat a while.
- Eteğimi bir pınarın soğuk suyunda yıkadıktan sonra bir süre oturdum.
- He got up quickly, splashed cold water on his face, brushed his teeth and shaved.
- Hemen kalktı, yüzüne soğuk su çarptı, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.
- Tom poured cold water over his head.
- Tom başından aşağı soğuk su döktü.
- Tom poured cold water over himself to wake himself up.
- Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.
- To turn cold water hot, one needs to heat it.
- Soğuk suyu sıcak yapmak için ısıtmak gerekir.
- Tom poured cold water over himself.
- Tom kendi üzerine soğuk su döktü.
- Tom filled the bucket with cold water.
- Tom kovayı soğuk su ile doldurdu.
- Tom couldn't bring himself to jump into the cold water.
- Tom kendini soğuk suya atlamaya ikna edemedi.
- Tom splashed himself with cold water.
- Tom üzerine soğuk su sıçrattı.
- Mayuko dived into the cold water.
- Mayuko soğuk suya daldı.
- A glass of cold water is very refreshing in hot weather.
- Bir bardak soğuk su sıcak havada çok ferahlatıcıdır.
- He wants a glass of cold water.
- O bir bardak soğuk su istiyor.
- Tom asked me for a glass of cold water.
- Tom benden bir bardak soğuk su istedi.
- He got up quickly, splashed cold water on his face, brushed his teeth and shaved.
- Hızla kalktı, yüzüne soğuk su sıçrattı, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.
- Mary threw a bucket of cold water on Tom's face to wake him up.
- Mary, Tom'u uyandırmak için yüzüne bir kova soğuk su fırlattı.
- Tom jumped into the cold water.
- Tom soğuk suya atladı.
- Tom dove into the cold water.
- Tom soğuk suya daldı.
- He poured cold water over himself to wake himself up.
- Kendini uyandırmak için üzerine soğuk su döktü.
- The good old man broke through the ice with the horse, and fell into the cold water.
- İyi kalpli yaşlı adam atıyla buzu kırdı ve soğuk suya düştü.
- Tom poured some cold water over his head.
- Tom başından aşağı biraz soğuk su döktü.
- Tom poured cold water over his head.
- Tom başına soğuk su döktü.
- Add more cold water a teaspoon at a time if the mixture is too dry.
- Karışım çok kuruysa her seferinde bir çay kaşığı daha soğuk su ekleyin.
- I went to the supermarket to buy cold water.
- Soğuk su almak için süpermarkete gittim.
- He wants a glass of cold water.
- Bir bardak soğuk su istiyor.
- Mary threw a bucket of cold water on Tom's face to wake him up.
- Mary uyandırmak için Tom'un yüzüne bir kova soğuk su attı.
- I want cold water.
- Ben soğuk su istiyorum.
- I can swim in the cold water.
- Soğuk suda yüzebilirim.
- Is there cold water here?
- Burada soğuk su var mı?
- Tom washed his hair with cold water.
- Tom saçını soğuk suyla yıkadı.
- Tom plunged the hot metal into cold water.
- Tom sıcak metali soğuk suya daldırdı.
- I could wake him up with a bucket of cold water.
- Onu bir kova soğuk suyla uyandırabilirdim.
- Tom poured cold water over himself to wake himself up.
- Tom uyanmak için üzerine soğuk su döktü.
- Tom poured some cold water over his head.
- Tom başının üzerine biraz soğuk su döktü.
- Cold water, please.
- Soğuk su lütfen.
- Tom washed his hair with cold water.
- Tom saçlarını soğuk suyla yıkadı.
- Tom dove into the cold water.
- Tom soğuk su içine daldı.
- Tom splashed cold water on his face.
- Tom soğuk suyu yüzüne çarptı.
Show More (59)
|
