| 1 |
composition |
kompozisyon |
n. |
|
- I liked the overall composition of the picture.
- Resmin genel kompozisyonunu beğendim.
- Her composition was full of spelling errors.
- Kompozisyonu yazım hatalarıyla doluydu.
- It wished to propose a better composition than that which currently appears in the text of the Convention.
- Parlamento, şu anda Sözleşme metninde yer alandan daha iyi bir kompozisyon önermek istemiştir.
- Nor is it the business of this House to dictate the gender composition of electoral lists.
- Seçim listelerinin cinsiyet kompozisyonunu dikte etmek de bu Meclisin işi değildir.
- Nor is it the business of this House to dictate the gender composition of electoral lists.
- Seçim listelerinin cinsiyet kompozisyonunu dikte etmek de bu Meclis'in işi değildir.
- Her English composition has few mistakes.
- Onun İngilizce kompozisyonunun beş hatası var.
- This is a polyphonic composition.
- Bu çok sesli bir kompozisyon.
- He wrote his comments in the margin of the composition.
- Yorumlarını kompozisyonun kenarına yazmış.
- Your composition is free from all grammatical mistakes.
- Kompozisyonunda hiçbir dil bilgisi hatası yok.
- The teacher pointed out several mistakes in my English composition.
- Öğretmenim İngilizce kompozisyonumdaki birkaç hataya dikkat çekti.
- I had my composition corrected by the teacher.
- Kompozisyonumu öğretmenime düzelttirdim.
- Her composition is very good except for a few errors in spelling.
- Onun kompozisyonu birkaç yazım hatası dışında çok iyi.
- When I was a student, I was the worst at composition.
- Ben bir öğrenciyken, kompozisyonda en kötüydüm.
- There are no mistakes in your composition.
- Kompozisyonunuzda hiç hata yok.
- You had better read your teacher's comments on your compositions one more time.
- Öğretmeninin kompozisyonlarınla ilgili yorumlarını bir kez daha okusan iyi olur.
- Her composition was free from mistakes.
- Kompozisyonunda hata yoktu.
- Your composition is perfect except for a few mistakes.
- Birkaç hata hariç kompozisyonun mükemmel.
- There are a few mistakes in this composition.
- Bu kompozisyonda birkaç hata var.
- Your composition is far from perfect.
- Kompozisyonunuz mükemmel olmaktan çok uzak.
- Jack made a lot of mistakes in his composition.
- Jack, kompozisyonunda çok hata yaptı.
- Your composition is not altogether bad.
- Kompozisyonunuz tamamen kötü değil.
- This composition is free from errors.
- Bu kompozisyon hatalardan arındırılmış.
- My teacher looked over my composition.
- Öğretmenim kompozisyonuma bir göz attı.
- She had her English composition checked by an Englishman.
- İngilizce kompozisyonunu bir İngiliz'e kontrol ettirdi.
- Except for a few mistakes, his composition is perfect.
- Birkaç hata hariç onun kompozisyonu mükemmel.
- Have you already finished your composition for language class?
- Dil dersi için kompozisyonunu bitirdin mi?
- I wish someone would help me with English composition.
- İngilizce kompozisyonumda keşke biri bana yardım etse.
- What a big mistake you made in your English composition!
- İngilizce kompozisyonunuzda ne büyük bir hata yaptınız!
- Your composition was good except for the spelling.
- Kompozisyonun imla hariç iyiydi.
- I had my composition corrected by the teacher.
- Kompozisyonum öğretmen tarafından düzeltildi.
- Her English composition has few mistakes.
- İngilizce kompozisyonunda çok az hata var.
- Your composition has a few mistakes.
- Kompozisyonunun birkaç hatası var.
- There are grammar mistakes in this composition.
- Bu kompozisyonda dil bilgisi hataları var.
- This English composition is far from perfect.
- Bu İngilizce kompozisyon mükemmel olmaktan çok uzak.
- Your English composition leaves almost nothing to be desired.
- İngilizce kompozisyonunuz neredeyse eksiksiz.
- Tom's composition had a lot of mistakes.
- Tom'un kompozisyonunda birçok hata vardı.
- Do a composition exercise, please.
- Lütfen bir kompozisyon alıştırması yap.
- The teacher pointed out several mistakes in my English composition.
- Öğretmen İngilizce kompozisyonumdaki birkaç hataya dikkat çekti.
- You had better read your teacher's comments on your compositions one more time.
- Öğretmeninizin kompozisyonlarınızla ilgili yorumlarını bir kez daha okusanız iyi olur.
- The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors.
- Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu yüzden muhtemelen hatalarla dolu.
- When I was a student, I was the worst at composition.
- Öğrenciyken kompozisyonda en kötüsü bendim.
- Have you finished writing your composition?
- Kompozisyonunu yazmayı bitirdin mi?
- I love writing compositions.
- Kompozisyon yazmayı seviyorum.
- Frederick Chopin created his first musical composition when he was seven.
- Frederick Chopin ilk müzikal kompozisyonunu yedi yaşındayken yarattı.
- Apart from a few mistakes, your composition was excellent.
- Birkaç hatanın dışında, kompozisyonun mükemmeldi.
- Her composition is very good except for a few errors in spelling.
- Birkaç yazım hatası dışında kompozisyonu çok iyi.
- Compare your composition with the example.
- Kompozisyonunuzu örnekle karşılaştırın.
- Her composition is very good except for two or three spelling errors.
- İki ya da üç yazım hatası hariç onun kompozisyonu çok iyi.
- She had her English composition checked by an Englishman.
- O, İngilizce kompoziyonunu bir İngilize kontrol ettirdi.
- Jim pointed out some grammatical mistakes in my composition.
- Jim, kompozisyonumdaki bazı dilbilgisi hatalarına dikkat çekti.
- I love writing compositions.
- Kompozisyon yazmayı severim.
- It is a polyphonic composition.
- O çok sesli bir kompozisyon.
- There are no mistakes in your composition.
- Senin kompozisyonunda hiç hata yok.
- Apart from a few mistakes, your composition was excellent.
- Birkaç hata dışında kompozisyonunuz mükemmeldi.
- Raise your hand if you have finished the composition.
- Kompozisyonuzu bitirirseniz elinizi kaldırın.
- Except for a few mistakes, his composition is perfect.
- Birkaç hata dışında kompozisyonu mükemmel.
- You don't have to write out a clean copy of your composition.
- Kompozisyonunuzun temiz bir kopyasını yazmak zorunda değilsiniz.
- Raise your hand if you have finished the composition.
- Kompozisyonu bitirenler el kaldırsın.
- Your composition is the best yet.
- Kompozisyonun şimdiye kadarkilerin en iyisi.
- Will you please look over my composition?
- Lütfen kompozisyonuma bakar mısınız?
- This English composition is far from perfect.
- Bu İngilizce kompozisyon asla mükemmel değil.
- He made many grammatical mistakes in his composition.
- Kompozisyonunda birçok dilbilgisi hatası yapmış.
- Your composition is very good, and it has few mistakes.
- Kompozisyonun çok iyi, ve çok az sayıda hatası var.
- Your composition is far from perfect.
- Kompozisyonunuz mükemmel olmaktan uzak.
- Your composition is not altogether bad.
- Kompozisyonun büsbütün kötü değil.
- There is a mistake in her composition.
- Onun kompozisyonunda bir hata var.
- There is a mistake in her composition.
- Kompozisyonunda bir hata var.
- Your composition is as good as ever.
- Kompozisyonun her zamanki gibi iyi.
- The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors.
- Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.
- There are grammar mistakes in this composition.
- Bu kompozisyonda gramer hataları var.
- You'll have this composition written by noon tomorrow, won't you?
- Bu kompozisyonu yarın öğleye kadar yazdıracaksın, değil mi?
- Write a composition of ten sentences.
- On cümlelik bir kompozisyon yazın.
- You don't have to write out a clean copy of your composition.
- Kompozisyonunu temize çekmek zorunda değilsin.
- I wish someone would help me with English composition.
- Keşke biri bana İngilizce kompozisyon konusunda yardım etse.
- Do a composition exercise, please.
- Bir kompozisyon alıştırması yapın lütfen.
- Her composition is very good except for two or three spelling errors.
- İki ya da üç yazım hatası dışında kompozisyonu çok iyi.
- I had my composition corrected by the teacher.
- Kompoziyonumu öğretmene düzelttirdim.
- All the compositions were good except yours.
- Seninki hariç tüm kompozisyonlar iyiydi.
- Jack made a lot of mistakes in his composition.
- Jack, kompozisyonunda bir sürü hata yaptı.
- Jim pointed out some grammatical mistakes in my composition.
- Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.
- Her composition was free from mistakes.
- Onun kompozisyonu hatasızdı.
- When first year students write compositions, shouldn't they leave spaces between words?
- Birinci sınıf öğrencileri kompozisyon yazdıklarında, kelimeler arasında boşluklar bırakmaları gerekmiyor mu?
- I had my composition corrected by the teacher.
- Kompozisyonumu öğretmene düzelttirdim.
- There are few mistakes in your composition.
- Kompozisyonunda çok az sayıda hata var.
- I wrote the composition in haste, so it must be full of mistakes.
- Kompozisyonu aceleyle yazdım, bu yüzden hatalarla dolu olmalı.
- This composition is so badly written than I can not make out what he means.
- Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ne demek istediğini anlayamıyorum.
- Will you please look over my composition?
- Kompozisyonuma göz atar mısın, lütfen?
- Tom's composition had a lot of mistakes.
- Tom'un kompozisyonunda bir sürü hata vardı.
- Write a composition of ten sentences.
- On cümlelik bir kompozisyon yaz.
- He wrote his comments in the margin of the composition.
- O yorumlarını kompozisyonun kenar boşluğuna yazdı.
- My teacher looked over my composition.
- Öğretmenim kompozisyonumu inceledi.
- This composition is free from errors.
- Bu kompozisyon hatasız.
- When first year students write compositions, shouldn't they leave spaces between words?
- Birinci sınıf öğrencileri kompozisyon yazarken kelimeler arasında boşluk bırakmaları gerekmez mi?
- I got Mary to correct the errors in my composition.
- Mary'ye kompozisyonumdaki hataları düzelttirdim.
Show More (91)
|
| 2 |
composition |
yapı |
n. |
|
- Many interventions referred to the question of the Commission’s composition.
- Birçok müdahale Komisyon'un yapısına ilişkin soruya atıfta bulundu.
- The summit is now to discuss the composition of the Convention that is to draft the EU's constitution.
- Zirvede şimdi AB'nin anayasasını hazırlayacak olan Konvansiyon'un yapısı görüşülecek.
- Thirdly, the composition of the Convention must ensure that the principle of political pluralism is guaranteed.
- Üçüncü olarak Sözleşme'nin yapısı siyasi çoğulculuk ilkesinin güvence altına alınmasını sağlamalıdır.
- The second point is the composition of the ACP-EU delegation, which is not of course particularly appropriate.
- İkinci husus ise ACP-AB delegasyonunun yapısıdır ki bu elbette pek de uygun değildir.
- Even then it was assumed that the composition of the virus was partly influenced by a bird disease.
- O zaman bile virüsün yapısının kısmen bir kuş hastalığından etkilendiği varsayılıyordu.
- There are governments that want to reopen the question of the composition of the Commission.
- Komisyon'un yapısı konusunu yeniden tartışmaya açmak isteyen hükümetler var.
- It needs to be transparent and changes also need to be made to its composition.
- Şeffaf olması ve yapısında da değişiklikler yapılması gerekmektedir.
- I am mentioning that with particular reference to the debate about the size and composition of the Commission.
- Bunu özellikle Komisyon'un büyüklüğü ve yapısına ilişkin tartışmalara atıfta bulunarak söylüyorum.
- I disagree with this committee, however, over the composition of the agency.
- Ancak ajansın yapısı konusunda bu komiteye katılmıyorum.
- The first concerns the composition of the administrative board.
- İlki, yönetim kurulunun yapısıyla ilgilidir.
- For too long, all eyes have been on the composition of the board and the differences of opinion on that score.
- Uzun zamandır gözler yönetim kurulunun yapısında ve bu konudaki görüş ayrılıklarındaydı.
- Secondly, the Convention is to be established on the basis of its composition when preparing the Charter.
- İkinci olarak Sözleşme, Bildirgenin hazırlandığı süreçte sahip olduğu yapının temelinde düzenlenecektir.
- There are governments that want to reopen the question of the composition of the Commission.
- Komisyonun yapısı konusunu yeniden tartışmaya açmak isteyen hükümetler var.
- Heating water does not change its chemical composition.
- Suyu ısıtmak kimyasal yapısını değiştirmez.
Show More (11)
|
| 3 |
composition |
beste |
n. |
|
- Your composition is as good as ever.
- Besten her zamanki gibi iyi.
- His compositions represent the last echo of Renaissance music.
- Besteleri Rönesans müziğinin son yankısını temsil ediyor.
- It is a polyphonic composition.
- Bu çok sesli bir beste.
- It is a polyphonic composition.
- O çok sesli bir beste.
- The girl who wrote this composition is Nancy.
- Bu besteyi yazan kızın adı Nancy.
- It is a polyphonic composition.
- Bu çok sesli bir bestedir.
- Frederick Chopin created his first musical composition when he was seven.
- Frederick Chopin ilk müzik bestesini yedi yaşındayken yaptı.
- Have you finished writing your composition?
- Bestenizi yazmayı bitirdiniz mi?
- What compositions will the orchestra play tonight?
- Bu gece orkestra hangi besteleri çalacak?
- Frederic Chopin wrote his first composition when he was seven years old.
- Frederic Chopin ilk bestesini yedi yaşındayken yaptı.
- This is a polyphonic composition.
- Bu çok sesli bir beste.
- What compositions will the orchestra play tonight?
- Orkestra bu gece hangi besteleri çalacak?
- This is a polyphonic composition.
- Bu çok sesli bir bestedir.
Show More (10)
|
| 4 |
composition |
bileşim |
n. |
|
- As long as they are not harmful and their composition is known, they deserve to be given the benefit of the doubt.
- Zararlı olmadıkları ve bileşimleri bilindiği sürece, şüpheden faydalanmayı hak ediyorlar.
- The composition of the Convention is, numerically at least, well-known.
- Kongre'nin bileşimi, en azından sayısal olarak, iyi bilinmektedir.
- Curiously, the exact composition of the cargo has still not been clarified.
- İlginçtir ki, kargonun tam bileşimi hala açıklığa kavuşturulmamıştır.
- The purpose of the directives is to simplify rules governing composition and labelling.
- Direktiflerin amacı, bileşim ve etiketlemeye ilişkin kuralları basitleştirmektir.
- They say amniotic fluid has roughly the same composition as sea water.
- Amniyotik sıvının deniz suyuyla aşağı yukarı aynı bileşime sahip olduğunu söylüyorlar.
- They say amniotic fluid has roughly the same composition as sea water.
- Onlar amniyotik sıvının aşağı yukarı deniz suyu ile aynı bileşime sahip olduğunu söylüyorlar.
Show More (3)
|
| 5 |
composition |
kompozisyon (yazılı ödev olarak) |
n. |
|
- She uses pots and pans in most of her compositions of still-life scenes.
- Natürmort sahnelerinden oluşan kompozisyonlarının çoğunda tencere ve tava kullanmaktadır.
Show More (-2)
|
| 6 |
composition |
oluşum |
n. |
|
- The composition is incredibly one-sided, and we have a huge need for bridge-building in this project.
- Oluşum inanılmaz derecede tek taraflı ve bu projede köprü kurmaya büyük ihtiyacımız var.
Show More (-2)
|
