| 1 |
convert |
dönüştürmek |
v. |
|
- He wants to convert some of the agricultural budget to be spent on enlargement, but what happens?
- Tarım bütçesinin bir kısmını genişleme için harcanmak üzere dönüştürmek istiyor, ama ne olacak?
- My report urges the Commission to convert its pledges into tangible financial resources.
- Raporum, Komisyonu taahhütlerini somut mali kaynaklara dönüştürmeye çağırıyor.
- We need to convert war industries into peace industries.
- Savaş endüstrilerini barış endüstrilerine dönüştürmemiz gerekiyor.
- My report urges the Commission to convert its pledges into tangible financial resources.
- Raporum, Komisyon'u taahhütlerini somut mali kaynaklara dönüştürmeye çağırıyor.
- In addition, we have also agreed to convert the Dublin convention into a Dublin directive.
- Ayrıca, Dublin sözleşmesini bir Dublin yönergesine dönüştürmeyi de kabul ettik.
- These islands are very windy and there were devices which convert wind energy into electricity.
- Bu adalar çok rüzgarlıdır ve rüzgar enerjisini elektriğe dönüştüren cihazlar vardı.
- The rapporteur is also seeking to convert the Commission directive into a regulation, which is something that we oppose.
- Sözcü ayrıca Komisyon yönergesini bir yönetmeliğe dönüştürmeye çalışıyor ki biz buna da karşı çıkıyoruz.
- This will at least give you an opportunity to convert visitors.
- Bu size ziyaretçileri dönüştürmede en azından bir şans verir.
- This will at least give you an opportunity to convert visitors.
- Bu en azından size ziyaretçileri dönüştürme fırsatı verecektir.
- This will at least give you an opportunity to convert visitors.
- Bu size en azından ziyaretçileri dönüştürmek için bir fırsat verecektir.
- This handheld device converts energy from one form to another.
- Bu el tipi cihaz, enerjiyi bir formdan diğerine dönüştürür.
- This handheld device converts energy from one form to another.
- Elle kullanılan bu cihaz, enerjiyi bir formdan diğerine dönüştürür.
- It can break down the dynamics of the work and can easily convert it into something different.
- İşin dinamiğini bozabilir ve kolayca farklı bir şeye dönüştürebilir.
- This handheld device converts energy from one form to another.
- Bu el cihazı enerjiyi bir formdan diğerine dönüştürüyor.
- This ingredient enables your body to break down many more fats and convert them into energy.
- Bu bileşen vücudunuzun çok daha fazla yağı parçalamasını ve enerjiye dönüştürmesini sağlar.
- The body converts extra calories into fat.
- Vücut fazla kalorileri yağa dönüştürür.
- The cells have the capacity to convert food into energy.
- Hücreler yiyecekleri enerjiye dönüştürme kapasitesine sahiptir.
- You must convert dollars into the local currency.
- Doları, yerel para birimine dönüştürmelisiniz.
- Batteries are devices that convert chemical energy to electricity.
- Piller kimyasal enerjiyi elektriğe dönüştüren cihazlardır.
- Every second, the Sun converts 4 million tons of its material into heat and light through the process of nuclear fusion.
- Her saniye, Güneş malzemesinin 4 milyon tonunu nükleer füzyon sürecinde ısıya ve ışığa dönüştürür.
- The body converts extra calories into fat.
- Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
- Do you know how to convert from Celsius to Fahrenheit?
- Celsius'tan Fahrenheit'a nasıl dönüştürüleceğini biliyor musun?
- Batteries are devices that convert chemical energy to electricity.
- Piller, kimyasal enerjiyi elektriğe dönüştüren aygıtlardır.
- Every second, the Sun converts 4 million tons of its material into heat and light through the process of nuclear fusion.
- Güneş her saniye 4 milyon ton malzemesini nükleer füzyon süreciyle ısı ve ışığa dönüştürür.
- Solar panels convert sunlight into electricity.
- Güneş panelleri güneş ışığını elektriğe dönüştürür.
- They still can not convert lead into gold.
- Onlar hâlâ kurşunu altına dönüştüremiyorlar.
Show More (23)
|
| 2 |
convert |
çevirmek |
v. |
|
- Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
- Tom elindeki yenlerin yaklaşık yarısını dolara, diğer yarısını da avroya çevirdi.
- I converted it to MP3.
- MP3'e çevirdim.
- Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
- Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.
- I converted the temperature from Fahrenheit to Celsius in my head.
- Kafamda sıcaklığı Fahrenheit'tan Celsius'a çevirdim.
- Let's try to convert German into a Romance language.
- Almancayı bir Roman diline çevirmeye çalışalım.
- I converted my yen into dollars.
- Yenimi dolara çevirdim.
- They still can not convert lead into gold.
- Kurşunu hala altına çeviremiyorlar.
- If you convert 48 hours into minutes, how many minutes does that make?
- 48 saati dakikaya çevirirseniz, kaç dakika eder?
- I've converted all the audio files to MP3 files.
- Tüm ses dosyalarını MP3'e çevirdim.
- I would like to convert a thousand kronor to dollars.
- Bin kronu dolara çevirmek istiyorum.
- You must convert dollars into the local currency.
- Doları, yerel para birimine çevirmelisiniz.
Show More (8)
|
| 3 |
convert |
değiştirmek |
v. |
|
- Sometimes it's the converts who are the most devout.
- Bazen en dindar olanlar din değiştirenlerdir.
- You're preaching to the converted.
- Din değiştirenlere vaaz veriyorsun.
Show More (-1)
|
| 4 |
convert |
dönme |
n. |
|
- I'm a Christian convert.
- Dönme bir Hristiyanım.
- I'm a Muslim convert.
- Dönme bir Müslümanım.
Show More (-1)
|
| 5 |
convert |
döndürmek |
v. |
|
- He was converted from Buddhism to Christianity.
- Budizmden Hıristiyanlığa döndürüldü.
- Sami tried to convert Layla to Islam.
- Sami, Layla'yı İslam'a döndürmeye çalıştı.
Show More (-1)
|
| 6 |
convert |
din değiştiren kimse |
n. |
|
- Sometimes it's the converts who are the most devout.
- Bazen en dindarlar din değiştiren kimselerdir.
Show More (-2)
|
