|
- We need a craftsman, a handyman, rather than a statesman.
- Bize bir devlet adamından ziyade bir zanaatkâr, bir tamirci lazım.
- You're quite a craftsman.
- Tam bir zanaatkarsın.
- The skilled craftsman restored the shattered vase piece by piece.
- Yetenekli zanaatkâr paramparça olmuş vazoyu parça parça onardı.
- It is well known that the men of Esfahan are the best craftsmen of Iran.
- İsfahan'ın erkeklerinin İran'ın en iyi zanaatkarları olduğu iyi bilinir.
- Tom is a master craftsman.
- Tom usta bir zanaatkârdır.
Show More (2)
|