destiny - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
destiny kader n.
  • It would be facile to see NAFTA as Canada's surrender to economic destiny.
  • Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı Kanada'nın ekonomik kaderine teslim olması olarak görmek kolaycılık olur.
  • Russia and the rest of Europe are bound to one another by destiny.
  • Rusya ve Avrupa'nın geri kalanı birbirlerine kader bağıyla bağlıdır.
  • We must grasp our responsibility and our destiny with both hands.
  • Sorumluluğumuzu ve kaderimizi iki elimizle kavramalıyız.
Show More (52)
destiny yazgı n.
  • Let us make a supreme effort and, conscious of our duty, fulfill our destiny on this earth.
  • Üstün bir çaba gösterelim ve görevimizin bilincinde olarak bu dünyadaki yazgımızın gereğini yerine getirelim.
  • This is my destiny.
  • Bu benim yazgım.
Show More (-1)
destiny alın yazısı n.
  • Maybe it's destiny.
  • Belki o alın yazısıdır.
  • Maybe it is destiny.
  • Belki o alın yazısıdır.
Show More (-1)