| 1 |
enthusiastically |
coşkuyla |
adv. |
|
- We cannot always applaud the President of the Commission so enthusiastically.
- Komisyon Başkanını her zaman bu kadar coşkuyla alkışlayamayız.
- Tom nodded enthusiastically.
- Tom coşkuyla başını salladı.
- The crowd applauded enthusiastically.
- Kalabalık coşkuyla alkışladı.
- The people enthusiastically applauded the major.
- Halk binbaşıyı coşkuyla alkışladı.
- The people enthusiastically applauded the major.
- İnsanlar binbaşıyı coşkuyla alkışladı.
Show More (2)
|
| 2 |
enthusiastically |
şevkle |
adv. |
|
- She hopes that everyone will work enthusiastically on this unique project.
- Herkesin bu eşsiz proje üzerinde şevkle çalışacağını umuyor.
- Tom did that enthusiastically.
- Tom bunu şevkle yaptı.
- Tom nodded enthusiastically.
- Tom şevkle başını salladı.
Show More (0)
|
| 3 |
enthusiastically |
hevesle |
adv. |
|
- We fully support its introduction and are anxious that it should be used enthusiastically.
- Kullanıma sunulmasını tamamen destekliyor ve hevesle kullanılmasını istiyoruz.
- Tom did that enthusiastically.
- Tom bunu hevesle yaptı.
Show More (-1)
|
