1 |
errand |
iş |
n. |
|
- She is out on an errand.
- Bir iş için dışarı çıktı.
- I have an errand I need to run.
- Yapmam gereken bir iş var.
- Tom is out on an errand.
- Tom bir iş için dışarı çıktı.
- She finished her errand and returned home.
- İşlerini bitirip eve döndü.
- She is out on an errand.
- O bir iş için dışarı gitti.
- She finished her errand and returned home.
- İşini bitirdi ve eve döndü.
- I've got a couple errands to run.
- Yapmam gereken birkaç iş var.
- He has sent the boy on an errand.
- Çocuğu bir işe gönderdi.
- I have a few errands to run.
- Yapmam gereken birkaç iş var.
- I went on an errand.
- Ufak bir iş için gitmiştim.
- I have errands to run.
- Yapacak işlerim var.
- I have a few errands.
- Birkaç işim var.
- He was sent on an errand to the store.
- Bir iş için mağazaya gönderildi.
- I have an errand for Tom to run.
- Tom'un yapması gereken bir iş var.
Show More (11)
|
2 |
errand |
ayak işi |
n. |
|
- Parliament should not be reduced to a collection of errand boys of Member State governments.
- Parlamento, Üye Devlet hükûmetlerinin ayak işlerini yapan çocuklar topluluğuna indirgenmemelidir.
- I went on an errand.
- Ben ayak işi yaptım.
- Tom is an errand boy.
- Tom ayak işlerine bakıyor.
- Tom has sent Mary on an errand.
- Tom Mary'yi bir ayak işine gönderdi.
- Tom went on an errand.
- Tom ayak işlerine gitti.
- Tom sent Mary on an errand.
- Tom Mary'ye bir ayak işi gönderdi.
Show More (3)
|
3 |
errand |
iş için gönderilme |
n. |
|
- Tom has sent Mary on an errand.
- Tom, Mary'yi bir iş için gönderdi.
- Tom was sent on an errand to the store.
- Tom mağazaya bir ayak işi için gönderildi.
- He has sent the boy on an errand.
- Çocuğu bir iş için göndermiş.
- Tom sent Mary on an errand.
- Tom, Mary'yi bir iş için gönderdi.
- He was sent on an errand to the store.
- Mağazaya bir ayak işi için gönderildi.
Show More (2)
|
4 |
errand |
getir götür işi |
n. |
|
- The boy often runs errands.
- Çocuk sık sık getir götür işleri yapar.
- Tom is an errand boy.
- Tom getir götür işlerine bakan bir çocuk.
Show More (-1)
|