1 |
fall guy |
günah keçisi |
n. |
|
- To quote the wife, "The perfect fall guy is a dead guy."
- Karısının deyimiyle, "En iyi günah keçisi, ölü olandır."
- Am I the fall guy?
- Günah keçisi ben miyim?
- Chad is the perfect fall guy.
- Chad kusursuz bir günah keçisi.
- With Bart's prison record, he will be the perfect fall guy.
- Bart'ın hapishane kaydıyla, mükemmel bir günah keçisi olacak.
- Somebody has to be the fall guy?
- Birinin günah keçisi olması mı gerekiyor?
- And the fall guy takes the blame.
- Ve tüm suç günah keçisine kalır.
- Can we find someone else to be the fall guy?
- Başka bir günah keçisi bulabilir miyiz?
- Why am I supposed to be the fall guy here?
- Neden günah keçisi ben oluyorum?
Show More (5)
|
2 |
fall guy |
şamar oğlanı |
n. |
|
- I'll take getting beaten up by a girl over being the fall guy to this mess any day.
- Bir kızdan dayak yemeyi bu karmaşanın şamar oğlanı olmaya her zaman tercih ederim.
Show More (-2)
|
3 |
fall guy |
keriz |
n. |
|
- Someone had followed me and turned me into a patsy, a fall guy, a clay pigeon.
- Birisi beni takip etti ve beni bir kerize dönüştürdü.
Show More (-2)
|
4 |
fall guy |
kurban |
n. |
|
- That's why he's the perfect fall guy.
- Bu yüzden o mükemmel bir kurban.
Show More (-2)
|
5 |
fall guy |
enayi |
n. |
|
- And you need a fall guy to play the role of "killer,"
- Ve "katil" rolünü oynamak için bir enayiye ihtiyacınız var.
Show More (-2)
|