flare up - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
flare up alevlenmek v.
  • This particularly applies to the country's internal power struggle which flared up recently.
  • Bu özellikle son dönemde alevlenen ülke içi iktidar mücadelesi için geçerli.
  • In the Middle East, the frustrations will flare up higher than ever.
  • Orta Doğu'da hayal kırıklıkları her zamankinden daha fazla alevlenecektir.
  • We must avoid conflicts, conflicts that become militarised or that flare up again.
  • Çatışmalardan, militarize olan ya da yeniden alevlenen çatışmalardan kaçınmalıyız.
Show More (3)
flare up parlamak v.
  • She flared up with anger.
  • O öfke ile parladı.
Show More (-2)