guy - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
guy adam n.
  • I mean, I watched this guy kill a man in cold blood.
  • Yani bu adamın soğukkanlılıkla bir adamı öldürüşünü izledim.
  • Well, somebody better get something on this guy fast.
  • Birileri bu adama hemen bir şeyler verse iyi olur.
  • You're just an old guy pretending to be a little kid.
  • Sen ufacık bir çocuk gibi davranan yaşlı bir adamsın işte.
Show More (1351)
guy kişi n.
  • It's a beautiful song written by a guy called Martin Evan, actually, for me.
  • Bu Martin Evan adlı bir kişi tarafından aslında benim için yazılmış hoş bir şarkı.
  • Tom is the only guy here who doesn't like baseball.
  • Tom burada beyzbolu sevmeyen tek kişi.
  • Several guys that I recognized from school were standing in front of the library.
  • Okuldan tanıdığım birkaç kişi kütüphanenin önünde duruyordu.
Show More (11)
guy herif n.
  • Come on let's catch that guy.
  • Hadi yakalayalım şu herifi.
  • Tom was the lucky guy.
  • Tom şanslı herifti.
  • I've seen the guy somewhere.
  • Herifi bir yerlerde görmüştüm.
Show More (1)
guy tip n.
  • Tom is the most popular guy in our class.
  • Tom sınıfımızda en popüler tip.
Show More (-2)