hide - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
hide saklamak v.
  • From the outside, it looks as if the Commission has something to hide.
  • Dışarıdan bakıldığında, Komisyon'un saklayacak bir şeyleri varmış gibi görünüyor.
  • Iraq and Saddam Hussein are playing games with us; one cannot help feeling that they have something to hide.
  • Irak ve Saddam Hüseyin bizimle oyun oynuyor; insan saklayacak bir şeyleri olduğunu düşünmeden edemiyor.
  • Indonesia should have nothing to hide; it is our partner.
  • Endonezya'nın saklayacak hiçbir şeyi olmamalı; o bizim ortağımız.
Show More (704)
hide saklanmak v.
  • We cannot undertake any worthwhile reforms in the European Union if we hide from such huge realities.
  • Böylesine büyük gerçeklerden saklanırsak Avrupa Birliği'nde kayda değer hiçbir reform gerçekleştiremeyiz.
  • The victims must be protected and we must ensure that it is not they who have to flee and hide.
  • Mağdurlar korunmalı ve kaçmak ve saklanmak zorunda kalanların onlar olmamasını sağlamalıyız.
  • I wonder whether we are communicating or simply hiding?
  • İletişim kuruyor muyuz yoksa sadece saklanıyor muyuz merak ediyorum?
Show More (433)
hide gizlemek v.
  • Finally, the emphasis on structural and institutional reform should not hide the importance of sound fiscal policies.
  • Son olarak, yapısal ve kurumsal reforma yapılan vurgu, sağlam mali politikaların önemini gizlememelidir.
  • The Bush administration has never hidden its determination to remove Saddam Hussein by force if necessary.
  • Bush yönetimi Saddam Hüseyin'i gerekirse güç kullanarak ortadan kaldırma kararlılığını hiçbir zaman gizlemedi.
  • We are dealing with a so-called moderate regime, Egypt, as a way of hiding all our shame and cowardice.
  • Tüm utancımızı ve korkaklığımızı gizlemenin bir yolu olarak Mısır gibi sözde ılımlı bir rejimle uğraşıyoruz.
Show More (114)
hide gizlenmek v.
  • The devil is trying to hide in the detail here.
  • Şeytan burada ayrıntıda gizlenmeye çalışıyor.
  • One day the truth won't be hiding as it is now.
  • Bir gün hakikat şimdi olduğu gibi gizleniyor olmayacak.
  • Why should they hide?
  • Onlar neden gizlenmeli?
Show More (27)
hide kendini gizlemek v.
  • Cockroaches hide themselves during the day.
  • Hamam böcekleri gün boyunca kendilerini gizler.
  • Hide yourself before he comes here!
  • O buraya gelmeden önce kendini gizle!
Show More (-1)
hide post n.
  • Yanni was wearing a cow hide.
  • Yanni bir inek postu giyiyordu.
  • Thanks for saving my hide.
  • Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
Show More (-1)
hide örtmek v.
  • Those trees hide the landscape.
  • Şu ağaçlar manzarayı örtüyor.
Show More (-2)