Tureng - high school - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	high school	lise	n.
	How often did you play basketball when you were in high school? Lisedeyken ne sıklıkta basketbol oynardın? The post office is about three miles past the high school. Postane lisenin 3 mil ötesinde. I married my high school sweetheart. Lisedeki sevgilimle evlendim. He married his high school sweetheart. Lisedeki sevgilisiyle evlendi. Tom and Mary go to the same high school. Tom ve Mary aynı liseye gidiyorlar. Sami had a stalker in high school. Sami'nin lisede gizli bir takipçisi vardı. I teach French at the high school up the street. Caddenin yukarısındaki lisede Fransızca öğretiyorum. Were you a good swimmer when you were in high school? Lisede iken iyi bir yüzücü müydün? What high school did you go to? Hangi liseye gittin? Mary was a popular girl in high school. Mary lisede popüler bir kızdı. Sami studied at high school. Sami lisede okudu. It's been three years since Tom graduated from high school. Tom liseden mezun olduğundan beri üç yıl oldu. She went to high school with me. O, benimle liseye gitti. Are you still in high school? Hala lisede misin? Masako finished high school in Japan and then graduated from Harvard. Masako, Japonya'da liseyi bitirdi ve sonra Harvard'dan mezun oldu. Layla was a raging bitch in high school. Leyla lisedeyken azılı bir sürtüktü. I should've studied French more seriously when I was in high school. Lisedeyken Fransızca'yı daha ciddi çalışmalıydım. He entered the national high school boxing championship competition. Ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına katıldı. Tom is in college, but his girlfriend is still in high school. Tom üniversitede okuyor ama kız arkadaşı hâlâ lisede okuyor. Both of my kids have already graduated from high school. Çocuklarımın ikisi de liseden mezun oldu. Tom played basketball in high school. Tom lisede basketbol oynadı. He is a high school student. Lisede okuyor. I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend. Aranızda bu hafta sonu lise buluşmamıza gitmeyi planlayan var mı diye merak ediyordum. She spent most of her senior year in high school strung out on drugs. Lise son sınıfın büyük bir bölümünü uyuşturucuyla geçirmiş. What did you like best about your high school? Liseniz hakkında en çok neyi beğendiniz? They used to be sweethearts back in high school. Onlar lisede sevgiliydi. Sami was finishing up high school. Sami liseyi bitiriyordu. Tom and I were best friends in high school. Tom ve ben lisedeyken çok iyi arkadaştık. In high school, French was my favorite subject. Lisedeyken Fransızca en sevdiğim dersti. Layla was from Sami's high school. Leyla, Sami'nin lisesindendi. I graduated from high school last year. Geçen yıl liseden mezun oldum. Tom went to a very small high school. Tom çok küçük bir liseye gitti. Tom and Mary are high school seniors. Tom ve Mary lise son sınıf öğrencileri. Tom graduated from high school in 2009. Tom 2009 yılında liseden mezun oldu. Layla isn't from Sami's high school. Layla, Sami'nin okuduğu liseden değil. Tom graduated from high school three years ago. Tom liseden üç yıl önce mezun oldu. Tom hasn't yet finished high school. Tom henüz liseyi bitirmedi. Did you go to your high school prom? Lise balona gittin mi? You never told me why you dropped out of high school. Neden liseden ayrıldığını bana hiç söylemedin. She showed him a picture of her high school. Ona lisesinin bir resmini gösterdi. Mary was Tom's high school crush. Mary, Tom'un lise aşkıydı. I was the student body president in high school. Lisede öğrenci birliği başkanıydım. Helen graduated from high school last year. Helen liseden geçen yıl mezun oldu. Tom left high school at seventeen. Tom liseyi on yedi yaşında bıraktı. He often looks back on his high school days. Sıklıkla lise günlerini anımsar. Tom plays quarterback on our high school's football team. Tom bizim lisenin futbol takımında quarterback olarak oynuyor. I don't know what became of Tom after he graduated from high school. Liseden mezun olduktan sonra Tom'a ne olduğunu bilmiyorum. Tom hasn't been back to Boston since he graduated from high school. Tom liseden mezun olduğundan beri Boston'a dönmedi. Were you often absent from school when you were in high school? Lisedeyken sık sık okula gitmez miydin? Two high school boys beat Tom black and blue. İki lise öğrecisi, Tom'u dövüp çürükler içerisinde bıraktılar. I want my children to graduate from high school. Çocuklarımın liseden mezun olmasını istiyorum. Were you fat when you were in high school? Sen lisedeyken şişman mıydın. Why do high schools have proms? Liseler neden balo düzenliyor? Is that a high school or a junior high school? Bu bir lise mi yoksa ortaokul mu? Tom was my best friend in high school. Tom lisede benim en iyi arkadaşımdı. Tom goes to a different high school. Tom başka bir liseye gidiyor. Mary was Tom's girlfriend all through high school. Mary lise boyunca Tom'un kız arkadaşıydı. She goes to a girls' high school. Kız lisesine gidiyor. I'm a high school math teacher. Ben bir lise matematik öğretmeniyim. Mary went to a Catholic high school. Mary de Katolik lisesine gitti. Tom was horrible to me in high school. Tom lisede bana çok kötü davranıyordu. Sami started attending a halaqa at high school. Sami lisede bir halaqa'ya katılmaya başladı. Do you really want to drop out of high school? Gerçekten liseyi bırakmak istiyor musun? We will play Minami High School tomorrow. Yarın Minami Lisesi ile oynayacağız. Tom wrestled in high school. Tom lisede güreşirdi. I used to play tennis in high school. Lisedeyken tenis oynardım. He reminds me of someone I used to know in high school. Bana lisede tanıdığım birini hatırlatıyor. During his time in high school, Tom became anorexic. Lisedeyken Tom anoreksik olmuştu. Was your high school's baseball team a good team? Lisenizin beyzbol takımı iyi bir takım mıydı? Was your high school's basketball team a good team? Lisenizin basketbol takımı iyi bir takım mıydı? Tom is in high school. Tom lisede. Tom danced with Mary and only three other girls at the high school prom. Tom lise balosunda Mary ve sadece üç kızla dans etti. We will play against Minami High School tomorrow. Yarın Minami Lisesi'ne karşı oynayacağız. When did you graduate from high school? Liseden ne zaman mezun oldun? After Tom graduated from high school, he went to Australia. Tom liseden mezun olduktan sonra Avustralya'ya gitti. Do you really want to drop out of high school? Liseyi bırakmayı gerçekten istiyor musun? Tom teaches French at a local high school. Tom yerel bir lisede Fransızca öğretir. I played clarinet when I was in high school. Lisedeyken klarnet çaldım. Tom, Mary and John all went to the same high school. Tom, Mary ve John aynı liseye gittiler. Tom never finished high school. Tom liseyi asla bitirmedi. Tom was my boyfriend when I was in high school. Ben lisedeyken Tom benim erkek arkadaşımdı. Sami is a teacher at a local high school. Sami yerel bir lisede öğretmendir. I went to the same high school as Tom did. Ben de Tom'un gittiği liseye gittim. I had to study French in high school. Lisede Fransızca çalışmak zorundaydım. Is it true that you dated Tom in high school? Lisede Tom'la flört ettiğin doğru mu? She was good at mathematics in high school. Lisedeyken matematikte iyiydi. Tom and Mary were high school sweethearts. Tom ve Mary lisede sevgiliydiler. We study many subjects in high school. Lisede birçok konuda ders alıyoruz. During his time in high school, Tom became anorexic. Lise zamanlarında Tom anoreksik olmuştu. Tom was in high school back then. Tom o zaman lisedeydi. I am very glad to be out of high school. Liseyi bitirdiğim için çok mutluyum. Tom was one of my best friends in high school. Tom da lisedeki en iyi arkadaşlarımdan biriydi. I would have gladly gone abroad during high school, but my parents didn't want me to. Lisedeyken seve seve yurt dışına giderdim ama ailem istemedi. How many times did you go to Boston when you were in high school? Lisedeyken Boston'a kaç kez gittin? I used to play tennis in high school. Lisede tenis oynardım. Tom showed Mary a picture of his high school. Tom Mary'ye lisesinin bir resmini gösterdi. According to the file you gave us, Tom hasn't yet graduated from high school. Bize verdiğin dosyaya göre Tom henüz liseden mezun olmadı. Mary was the only girl Tom ever talked to in high school. Mary, Tom'un lisede konuştuğu tek kızdı. Tom learned French in high school. Tom lisede Fransızca öğrendi. You never told me why you dropped out of high school. Bana liseyi neden bıraktığını hiç söylemedin. Tom transitioned in high school. Tom lisede nakil yaptırmıştı. Have you ever gotten a perfect score on a test in high school, Taro? Sen hiç lisedeki testte mükemmel bir puan aldın mı, Taro? High school is not enough. Lise yeterli değildir. What were your grades like in high school? Lisedeyken notların nasıldı? We went to the same high school. Aynı liseye gittik. I have a daughter in high school. Lisede bir kızım var. My father teaches English at a high school. Babam, bir lisede İngilizce öğretiyor. Was your high school's basketball team a good team? Lisenin basketbol takımı iyi bir takım mıydı? Tom wrote poems when he was in high school. Tom lisedeyken şiirler yazardı. Layla met Sami at high school. Leyla lisede Sami ile tanıştı. What high school did Tom go to? Tom hangi liseye gitti? Did you have to wear a uniform when you were in high school? Lisedeyken üniforma giymeniz gerekiyor muydu? Were you popular in high school? Lisede popüler miydin? Tom is a science teacher at a local high school. Tom, yerel bir lisede bir fen bilgisi öğretmeni. Tom is a freshman in high school. Tom'un lisede ilk senesi. I wasn't popular in high school. Lisede Popüler değildim. Tom met Mary when he was in high school. Tom, Mary ile lisedeyken tanıştı. Tom was in high school at that time. Tom o sırada lisedeydi. What kind of music did you like when you were in high school? Sen lisedeyken ne tür müzikten hoşlanırdın? Layla remembers Sami from high school. Leyla, Sami'yi liseden hatırlıyor. Tom got that nickname in high school. Tom o lakabı lisede aldı. Emily will graduate from high school in 2017. Emily liseden 2017'de mezun olacak. My high school French teacher was a native speaker. Lisedeki Fransızca öğretmenimin anadili Fransızca'ydı. I learned that when I was in high school. Bunu lisedeyken öğrendim. I haven't done that since I graduated from high school. Liseden mezun olduğumdan beri bunu yapmamıştım. Tom joined his high school's debate team. Tom lisenin münazara takımına katıldı. Tom graduated from high school in Boston. Tom Boston'daki liseden mezun oldu. I went to high school with him. Liseye onunla gittim. Around half of middle-school students in Japan have mobile phones, but if you look at those in high school then 97% have them. Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor. I read this book when I was in high school. Ben bu kitabı lisedeyken okumuştum. A group of foreign students visited Akira's high school. Bir grup yabancı öğrenci, Akira'nın lisesini ziyaret etti. There are about 2000 students at my high school. Benim lisemde yaklaşık 2000 öğrenci var. I read the book in my second year of high school. Kitabı lise ikinci sınıfta okudum. She danced with him at the high school prom. Lise balosunda onunla dans etti. He attended the high school for three years without missing a single day or being late. Tek bir günü kaçırmadan ya da geç kalmadan üç sene liseye devam etti. Around half of middle-school students in Japan have mobile phones, but if you look at those in high school then 97% have them. Japonya'daki ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var, ancak lisedekilere bakarsanız %97'sinde var. Tom started dating Mary when they were in high school. Tom onlar lisedeyken Mary ile çıkmaya başladı. Flavio is enrolled in his third year of high school. Flavio lisede üçüncü sınıfta okuyor. Tom was Mary's boyfriend all through high school. Tom lise boyunca Mary'nin erkek arkadaşıydı. Are you still in high school? Hâlâ lisede misin? Tom reminds me of someone I used to know in high school. Tom bana lisede tanıdığım birini hatırlatıyor. He was an athlete in high school. O, lisede bir atletti. Mary was Kate's best friend in high school. Mary, lisede Kate'in en yakın arkadaşıydı. She was an athlete in high school. O, lisede bir atletti. You were a bully in high school. Lisedeyken kabadayıydın. I have another year of high school. Liseyi bitirmeme bir yıl daha var. We dated in high school. Lisede çıktık. Mary was Tom's girlfriend when he was in high school. Mary lisedeyken Tom'un kız arkadaşıydı. When I was in high school, I woke up at 6 every morning. Ben lisedeyken, her sabah 6'da uyandım. Tom is in high school. Tom liseye gidiyor. Tom went to a very small high school. Tom çok küçük bir liseye gidiyordu. Tom teaches history at a high school. Tom bir lisede tarih dersleri veriyor. Tom used to play second base for his high school's baseball team. Tom eskiden lisenin beyzbol takımında ikinci kalede oynardı. We're not in high school anymore. Artık lisede değiliz. Tom graduated from high school in 2009. Tom, 2009 yılında liseden mezun oldu. Tom didn't live to see his children graduate from high school. Tom evlatlarının liseyi bitirdiğini görecek kadar yaşamadı. Did you have to wear a uniform when you were in high school? Lisedeyken bir forma giymek zorunda mıydınız? Tom was teased a lot in high school. Tom'la lisede çok dalga geçildi. We went to the same high school. Biz aynı liseye gittik. Have you ever gotten a perfect score on a test in high school, Taro? Lisedeyken hiç bir sınavdan tam puan aldın mı, Taro? Tom and I went to high school together. Tom ve ben birlikte liseye gittik. What're you planning on doing after you graduate from high school? Liseden mezun olduktan sonra ne yapmayı planlıyorsunuz? The police searched all the lockers at Tom's high school today. Polis bugün Tom'un lisesindeki tüm dolapları aradı. My daughter wants to teach in high school. Kızım lisede öğretmenlik yapmak istiyor. At that high school, sports is more important than academics. O lisede spor, akademiden daha önemlidir. I read The Great Gatsby when I was in high school. Lisedeyken Muhteşem Gatsby'yi okumuştum. Tom started dating Mary in high school. Tom Mary ile lisede çıkmaya başladı. Tom and Mary were very good friends in high school. Tom ve Mary lisedeyken çok iyi arkadaştılar. He often looks back on his high school days. Sık sık lise günlerini anımsıyor. Tom never went to high school. Tom liseye hiç gitmedi. Tom told me he didn't take French in high school. Tom bana lisede Fransızca eğitimi almadığını söyledi. Mary was Tom's girlfriend all through high school. Mary bütün lise boyunca Tom'un kız arkadaşıydı. Mary was John's girlfriend all through high school. Mary bütün lise boyunca John'un kız arkadaşıydı. Tom was one of my best friends in high school. Tom lisedeki en iyi arkadaşlarımdan biriydi. I met Tom while we were both in high school. Tom'la ikimiz de lisedeyken tanıştık. Sami is a teacher at a local high school. Sami yerel bir lisede öğretmenlik yapıyor. I can not hear that song without thinking of my high school days. O şarkıyı duyunca lise günlerimi hatırlamadan edemiyorum. Sami didn't graduate high school. Sami liseden mezun olmadı. My sister married her high school classmate. Kız kardeşim lise sınıf arkadaşıyla evlendi. Tom was your boyfriend when you were in high school, wasn't he? Tom lisede iken erkek arkadaşındı, değil mi? Tom and Mary met in high school. Tom ve Mary lisede tanıştılar. Tom first met Mary when they were in high school. Tom, Mary ile ilk kez lisedeyken tanıştı. I was on the basketball team in high school. Lisede basketbol takımındaydım. Mary was one of my best friends in high school. Mary lisede benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Tom is a high school senior. Tom lise son sınıf öğrencisi. You were Tom's girlfriend when you were in high school, weren't you? Sen lisedeyken Tom'un kız arkadaşıydın, değil mi? Tom was a wimp in high school. Tom lisedeyken pısırığın tekiydi. There are about 1000 students at our high school. Lisemizde yaklaşık bin öğrenci var. I have another year of high school. Lisede bir yılım daha var. Melanie will graduate from high school in 2018. Melanie liseden 2018 yılında mezun olacak. Tom is a teacher at a local high school. Tom yerel bir lisede öğretmen. We went to high school together. Liseye beraber gitmiştik. Did you study hard in high school? Lisede çok çalıştın mı? There will be a dance Friday night at the high school. Cuma gecesi lisede bir dans olacak. He hasn't been doing anything since he graduated from high school. Liseden mezun olduğundan beri hiçbir şey yapmadı. Did I tell you I now teach at the high school near your house? Şimdi senin evin yanındaki lisede öğretmenlik yaptığımı sana söyledim mi? High school baseball teams competed with one another at the tournament. Lise beyzbol takımları turnuvada birbirleriyle yarıştı. Mary was my girlfriend in high school. Mary lisedeki kız arkadaşımdı. Why do high schools have proms? Neden liselerin baloları var? I have a kid that goes to the high school. Liseye giden bir çocuğum var. I have another year at high school. Lisede bir yılım daha var. They met in high school. Onlar lisede tanıştılar. I read the book in my second year of high school. Kitabı lisedeki ikinci yılımda okudum. Tom will graduate from high school this spring. Tom bu bahar liseden mezun olacak. Two high school boys beat him black and blue. İki liseli çocuk onu feci şekilde dövmüş. Tom starts high school this fall. Tom bu sonbaharda liseye başlıyor. When I was in high school, I got up at six every morning. Lisedeyken her sabah altıda kalkardım. My father teaches English at a high school. Babam bir lisede İngilizce öğretmeni. I will be in high school next April. Önümüzdeki Nisan ayında liseye başlayacağım. Tom told me he didn't take French in high school. Tom bana lisede Fransızca almadığını söyledi. Two high school boys beat him black and blue. İki liseli çocuk onu evire çevire dövmüş. After high school, he went to college and studied to be a minister, like his father. O, liseden sonra üniversiteye gitti ve babası gibi bakan olmak için okudu. My son is in high school now. Oğlum şu an lisede. He teaches in a girls' high school. O bir kız lisesinde öğretmenlik yapıyor. Sami started attending a halaqa at high school. Sami lisedeyken dini sohbetlere katılmaya başlamıştı. We graduate from high school at eighteen. Liseden on sekiz yaşında mezun oluyoruz. I just graduated from high school. Liseden yeni mezun oldum. Who was your favorite teacher when you were in high school? Lisedeyken en sevdiğin öğretmen kimdi? I got teased a lot in high school. Lisedeyken benimle çok dalga geçtiler. Tom wants to know where Mary went to high school. Tom, Mary'nin liseye nerede gittiğini bilmek istiyor. Tom wrote poems when he was in high school. Tom lisedeyken şiirler yazdı. When I attended a Japanese high school last July, I was impressed with what I saw. Geçen Temmuz ayında bir Japon lisesine gittiğimde gördüklerimden çok etkilenmiştim. My high school French teacher wasn't a native speaker. Lisedeki Fransızca öğretmenim Fransızca'yı anadili olarak konuşan biri değildi. She graduated from high school last year. Geçen yıl liseden mezun oldu. I went to high school with her. Onunla birlikte liseye gittim. He entered the national high school boxing championship competition. O, ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına girdi. What were your grades like in high school? Lisede notların nasıldı? I wish I had studied French when I was in high school. Keşke lisedeyken Fransızca okusaydım. Would you consider marrying someone who hasn't graduated from high school? Liseden mezun olmamış biriyle evlenmeyi düşünür müydünüz? Bert doesn't go to high school, does he? Bert liseye gitmiyor, değil mi? I really hated you when we were both in high school. İkimiz de lisedeyken senden gerçekten nefret ederdim. Sami was at high school. Sami lisede idi. Layla hasn't finished high school. Layla liseyi bitirmedi. He graduated from high school this spring. Bu bahar liseden mezun oldu. I had a crush on Tom when I was in high school. Lisedeyken Tom'a aşıktım. Two years have passed since Jim graduated from high school. Jim liseden mezun olduğundan beri iki yıl geçti. He is the principal of the high school. Lisenin müdürüdür. I teach history at the largest high school in town. Şehirdeki en büyük lisede tarih öğretiyorum. He teaches English grammar at a high school. Bir lisede İngilizce dilbilgisi öğretmeni. I haven't been back to Boston since I graduated from high school. Liseden mezun olduğumdan beri Boston'a gitmedim. Who was your favorite teacher in high school? Lisede en sevdiğin öğretmen kimdi? I hated French in high school. Lisede Fransızcadan nefret ederdim. I graduated from high school when I was seventeen years old. Liseden mezun olduğumda 17 yaşındaydım. Tom had no idea where Mary had graduated from high school. Tom'un Mary'nin hangi liseden mezun olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu. He graduated from high school this spring. O, bu bahar liseden mezun oldu. I first read this book when I was in high school. Bu kitabı ilk kez lisedeyken okumuştum. Tom and I went to the same high school. Tom ve ben aynı liseye gittik. Tom lived three miles away from Mary when they were both in high school. Onların her ikisi de lisedeyken Tom Mary'den üç mil uzakta yaşıyordu. After Tom graduated from high school, he went to Australia. Tom liseyi bitirince Avustralya'ya gitti. Sami plans to get married as soon as he graduates from high school. Sami liseden mezun olur olmaz evlenmeyi planlıyor. Macy went to high school to get an education. Macy eğitim almak için liseye gitti. How many teachers of Spanish are there at this high school? Bu lisede kaç tane İspanyolca öğretmeni var? Tom was the most unpopular boy in high school. Tom lisedeki en sevilmeyen çocuktu. I played trumpet in our high school band. Lise bandomuzda trompet çaldım. I had to study French when I was in high school. Ben lisedeyken Fransızca okumak zorundaydım. I first read this book when I was in high school. Bu kitabı ilk kez lisedeyken okudum. I never see this album without thinking of my high school days. Bu albümü görüp de lise günlerimi düşünmeden edemiyorum. I assume you studied French in high school. Lisede Fransızca öğrendiğini sanıyorum. When I was in high school, I woke up at 6 every morning. Lisedeyken her sabah 6'da uyanırdım. Tom was your boyfriend when you were in high school, wasn't he? Sen lisedeyken Tom senin erkek arkadaşındı, değil mi? Tom joined the high school band. Tom lise bandosuna katıldı. He was an athlete in high school. Lisedeyken atletti. Two high school boys beat Tom black and blue. İki liseli çocuk, Tom'u fena halde dövdü. We study many subjects in high school. Lisede birçok ders görüyoruz. Why didn't you graduate from high school? Neden liseden mezun olmadın? Tom and I were best friends in high school. Tom ve ben lisede en iyi arkadaşlardık. Could you play cards at your high school? Lisedeyken kart oynayabilir miydin? Later, in high school, I would take chemistry the way I took vitamin pills. Daha sonra, liseye geldiğimde, vitamin hapı alır gibi kimya alacaktım. Tom is a science teacher at a local high school. Tom yerel bir lisede fen bilgisi öğretmeni. Tom was my best friend when I was in high school. Ben lisedeyken Tom benim en iyi arkadaşımdı. At that high school, sports is more important than academics. O lisede, spor, derslerden daha önemlidir. I studied French when I was in high school. Lisedeyken Fransızca öğrenmiştim. When we were in high school, Tom and I used to hang out a lot together. Lisedeyken, Tom ve ben birlikte çok takılırdık. You were a bully in high school. Sen lisede bir zorbaydın. He is a student at Yushu High School. Yushu Lisesi'nde öğrenci. He was my best friend in high school. O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı. He often looks back on his high school days. Sıklıkla lise günlerini hatırlar. Tom was a wimp in high school. Tom lisede pısırığın tekiydi. Tom wanted to see where Mary went to high school. Tom, Mary'nin liseye gittiği yeri görmek istedi. We dated in high school. Biz lisede flört ettik. Were you on the basketball team in high school? Lisede basketbol takımında mıydın? She was doing very well at high school. Lisede çok başarılıydı. I took French in high school. Lisede Fransızca gördüm. She made up her mind to graduate from high school. Liseden mezun olmayı kafasına koymuştu. I didn't even finish high school. Liseyi bile bitirmedim. I will be in high school next April. Önümüzdeki nisan ayında lisede olacağım. Mary and Tom go to high school. Mary ve Tom liseye gidiyorlar. He dropped out of high school. Liseyi yarıda bıraktı. Tom danced with Mary and only three other girls at the high school prom. Tom lise balosunda Mary ve sadece diğer üç kız ile dans etti. He was my best friend in high school. O, lisede en iyi arkadaşımdı. Layla hasn't finished high school. Leyla liseyi bitirmedi. Tom is an old friend of mine from high school. Tom liseden eski bir arkadaşım. She's proud of her high school. Lisesiyle gurur duyuyor. I started playing volleyball in high school. Lisede voleybol oynamaya başladım. Tom showed Mary a picture of his high school. Tom, Mary'ye lisesinin bir resmini gösterdi. Were you often absent from school when you were in high school? Lisede iken okula sık sık gelmiyor muydunuz? Tom is a high school history teacher and a part-time harmonica player in a blues band. Tom lisede tarih öğretmeni ve bir blues grubunda yarı zamanlı mızıka çalıyor. Bear in mind that that school is an integrated junior high and high school. O okulun entegre bir ortaokul ve lise olduğunu unutmayın. I went to a public high school. Ben devlet lisesine gittim. Mary was John's girlfriend all through high school. Mary lise boyunca John'un kız arkadaşıydı. I graduated from high school when I was seventeen years old. On yedi yaşındayken liseden mezun oldum. I had to study French in high school. Lisede Fransızca öğrenmek zorunda kaldım. Tom and Mary were friends in high school and started dating a few years after graduating. Tom ve Mary lisede arkadaştılar ve mezun olduktan birkaç yıl sonra çıkmaya başladılar. He teaches in a girls' high school. Bir kız lisesinde öğretmenlik yapıyor. Tom teaches history at the high school across the street. Tom caddenin karşısındaki lisede tarih öğretmeni. Tom married his high school crush Mary. Tom lise aşkı Mary ile evlendi. Mary was Tom's girlfriend when he was in high school. Mary, lisede iken Tom'un kız arkadaşıydı. I didn't realize that Tom had never gone to high school. Tom'un liseye gitmediğini fark etmemiştim. I went to high school with him. Onunla birlikte liseye gittim. I met Tom before I graduated from high school, but didn't meet Mary until many years later. Tom ile liseden mezun olmadan önce tanıştım ama Mary ile yıllar sonra tanıştım. I used to keep a diary when I was at high school. Lisedeyken günlük tutardım. He left high school at seventeen. On yedi yaşında liseyi terk etti. According to the file you gave us, Tom hasn't yet graduated from high school. Bize verdiğin dosyaya göre, Tom henüz liseden mezun olmamış. Tom graduated from high school in 2013. Tom liseden 2013'te mezun oldu. Layla was a raging bitch in high school. Layla lisedeyken öfkeli bir sürtüktü. Every time I hear that song, I think of my high school days. Bu şarkıyı her duyduğumda lise günlerim aklıma geliyor. Flavio is in his senior year of high school. Flavio lise son sınıfta. I was the student body president in high school. Lisede öğrenci kurulu başkanıydım. What kind of music did you like when you were in high school? Lisedeyken ne tür müzikten hoşlanırdınız? At our high school, French is an elective. Lisemizde Fransızca seçmeli ders olarak okutuluyor. He has been playing chess since he was in high school. Lise yıllarından beri satranç oynuyor. When I was at high school the subjects I liked were geography and history. Ben lisede iken benim sevdiğim dersler coğrafya ve tarihti. My high school French teacher was a native speaker. Lisedeki Fransızca öğretmenim Fransızca'yı anadili olarak konuşan biriydi. Basketball was my favorite sport in high school. Lisede en sevdiğim spor basketboldu. Tom plays quarterback on our high school's football team. Tom lisemizin futbol takımında oyun kurucu olarak oynuyor. Melanie will graduate from high school in 2018. Melanie 2018 yılında liseden mezun olacak. Tom was Mary's best friend in high school. Tom da Mary'nin lisedeki en iyi arkadaşıydı. What kind of student were you in high school? Lisedeyken nasıl bir öğrenciydin? Tom left high school at seventeen. Tom on yedi yaşında liseden ayrıldı. I am on our high school soccer team. Lisemizin futbol takımındayım. Tom wants to live in Boston after he graduates from high school. Tom liseden mezun olduktan sonra Boston'da yaşamak istiyor. Was your high school's baseball team a good team? Lisedeki beyzbol takımınız iyi bir takım mıydı? Tom doesn't know what became of Mary after she graduated from high school. Tom, Mary liseden mezun olduktan sonra ona ne olduğunu bilmiyor. Tom is a friend of mine from high school. Tom benim liseden bir arkadaşım. When did Tom graduate from high school? Tom liseden ne zaman mezun oldu? Mike is in the second year of high school and Ann is too. Mike lise ikinci sınıfta ve Ann de öyle. Tom wasn't a good dancer in high school. Tom lisede iyi bir dansçı değildi. Tom is a high school dropout. Tom lise terktir. There are about 1,000 students at our high school. Lisemizde yaklaşık bin tane öğrenci var. Tom was bullied in high school. Tom lisede zorbalığa maruz kaldı. The teacher works in a high school. Öğretmen bir lisede çalışıyor. Tom graduated from high school three years ago. Tom üç yıl önce liseden mezun oldu. She was my best friend in high school. O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı. Tom is the best high school catcher I've ever seen. Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi lise yakalayıcısı. Tom seemed much more fun in high school. Tom lisedeyken çok daha eğlenceli görünüyordu. I never hear that song without remembering my high school days. O şarkıyı duyunca lise günlerimi hatırlamadan edemiyorum. Where do you attend high school? Nerede liseye devam ediyorsun? Mary was one of my best friends in high school. Mary lisedeki en iyi arkadaşlarımdan biriydi. What's the name of that fat girl you used to date in high school? Lisedeyken çıktığın o şişman kızın adı neydi? Sami went to high school. Sami liseye gitti. Tom came to Boston after graduating from high school. Tom liseden mezun olduktan sonra Boston'a geldi. I wish I had had the chance to learn French in high school. Keşke lisede Fransızca öğrenme şansım olsaydı. Tom teaches history at the high school across the street. Tom, caddenin karşısındaki lisede tarih dersi vermektedir. What're you planning on doing after you graduate from high school? Liseden mezun olduktan sonra ne yapmayı planlıyorsun? He often looks back on his high school days. Sık sık lise günlerini hatırlıyor. Tom had to put up with me all through high school. Tom bütün lise boyunca bana katlanmak zorunda kaldı. I went to high school with Tom. Liseye Tom'la gittim. My mother wouldn't let me wear one in high school. Annem lisede takmama izin vermezdi. We were high school sweethearts. Lisede sevgiliydik. What kind of music did you like when you were in high school? Lisedeyken ne tarz müzikten hoşlanırdın? Tom has been trying to get Mary to marry him ever since he graduated from high school. Tom liseden mezun olduğundan beri Mary'nin kendisiyle evlenmesini sağlamaya çalışıyor. I played the flute when I was in high school. Ben lisedeyken flüt çaldım. You were Tom's girlfriend when you were in high school, weren't you? Lisede iken Tom'un kız arkadaşıydın, değil mi? She's in high school, but her boyfriend is in college. O lisede ama erkek arkadaşı üniversitede. Emily will graduate from high school in 2017. Emily 2017 yılında liseden mezun olacak. Tom joined his high school's debating team. Tom lisesinin münazara takımına katıldı. How often did you play basketball when you were in high school? Lisedeyken ne sıklıkla basketbol oynardın? When did Tom graduate from high school? Tom ne zaman liseden mezun oldu? Are you a student of a private high school? Özel bir lisede mi okuyorsun? Sami had a stalker in high school. Sami'nin lisedeyken bir sapığı vardı. I read this book when I was in high school. Ben bu kitabı lisedeyken okudum. He is a student at a high school. Bir lisede öğrencidir. Tom was in high school back then. Tom o zamanlar lisedeydi. I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend. Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum. Was your high school a large school? Lisen büyük bir okul muydu? He wrote an opera about a stick insect going through high school. Liseye giden bir sopa böceği hakkında bir opera yazdı. I didn't know that there was this sort of place just on the route to the high school. Tam liseye giden yol üzerinde bu tür bir yer olduğunu bilmiyordum. They were one of my favorite bands in high school. Lisedeyken en sevdiğim gruplardan biriydi. Were you two friends in high school? Lisede ikiniz arkadaş mıydınız? Tom went to high school with me. Tom benimle liseye gitti. She was shy in her high school days. Lise günlerinde utangaçtı. Tom went to high school with Mary. Tom Mary ile liseye gitti. Tom and I went to high school together. Tom ve ben liseye beraber gitmiştik. Tom graduated from high school in Boston. Tom Boston'da liseden mezun oldu. I played the flute when I was in high school. Lisedeyken flüt çalardım. Tom and I go to the same high school. Tom ve ben aynı liseye gidiyoruz. Tom met Mary when he was in high school. Tom lisedeyken Mary ile tanıştı. She managed to find her high school crush. Lise aşkını bulmayı başardı. She takes pride in her high school. Okuduğu lise ile gurur duyuyor. Were you on the basketball team when you were in high school? Lisedeyken basketbol takımında mıydın? Sami had no education beyond a diploma from an online high school. Sami'nin internet üzerinden eğitim veren bir liseden aldığı diplomanın ötesinde bir eğitimi yoktu. Was your high school a public school? Senin lisen bir devlet okulu muydu? Tom was bullied in high school. Tom lisede zorbalığa uğradı. Tom starts high school this fall. Tom bu sonbahar liseye başlıyor. I haven't heard that song since I was in high school. Liseden beri o şarkıyı duymadım. Tom is an old friend of mine from high school. Tom benim, liseden eski bir arkadaşımdır. I assume you've graduated from high school by now. Şimdiye kadar liseden mezun olduğunuzu varsayıyorum. I played the violin when I was in high school. Lisedeyken keman çalardım. Where did you go to high school? Liseye nereye gittin? Who was your favorite teacher when you were in high school? Lisedeyken en sevdiğiniz öğretmen kimdi? Didn't you know Tom when you were in high school? Tom'u lisedeyken tanımıyor muydun? Fadil appeared to be a typical high school senior. Fadıl tipik bir lise son sınıf öğrencisi gibi görünüyordu. I miss the high school days we spent together. Birlikte geçirdiğimiz lise günlerini özlüyorum. When we were in high school, Tom and I used to hang out a lot together. Lisedeyken Tom ve ben birlikte çok takılırdık. Two years have passed since Jim graduated from high school. Jim liseden mezun olalı iki yıl oldu. Tom isn't in high school yet. Tom henüz liseye gitmedi. There are about 1,000 students at our high school. Lisemizde yaklaşık 1,000 öğrenci var. I took French in high school. Lisede Fransızca dersi almıştım. Tom and Mary went to the same high school. Tom ve Mary aynı liseye gittiler. Tom teaches history at a high school. Tom bir lisede tarih öğretmeni. I had to study French when I was in high school. Lisedeyken Fransızca öğrenmek zorundaydım. They used to be sweethearts back in high school. Lisedeyken sevgiliydiler. Could you play cards at your high school? Lisende kağıt oynayabilir misin? Sami was at high school. Sami lisedeydi. Layla met Sami at high school. Layla, Sami ile lisede tanıştı. I never finished high school. Liseyi hiç bitirmedim. Fadil graduated from high school in Cairo. Fadıl liseyi Kahire'de bitirdi. Mary wasn't a popular girl in high school. Mary lisede popüler bir kız değildi. I hated French in high school. Lisede Fransızca'dan nefret ediyordum. He is a student at a high school. O, bir lise öğrencisidir. Which high school do you attend? Hangi liseye gidiyorsun? Tom wasn't an especially good student in high school. Tom lisede özellikle iyi bir öğrenci değildi. Dan and Linda were high school sweethearts. Dan ve Linda lise sevgilileriydi. I played trumpet in our high school band. Lise bandosundayken trompet çalardım. Tom goes to high school. Tom liseye gider. What kind of student were you in high school? Lisede nasıl bir öğrenciydin? Tom graduated from high school in Boston. Tom liseyi Boston'da bitirdi. You look like somebody I went to high school with. Liseye beraber gittiğim birine benziyorsun. I teach French at a high school. Lisede Fransızca öğretirim. Where did you go to high school? Liseye nerede gittin? He started dating her from high school. Onunla lisede çıkmaya başladı. Mary was the only girl Tom ever talked to in high school. Mary lisede Tom'un konuştuğu tek kızdı. I have a daughter in high school. Lisede okuyan bir kızım var. I hardly knew you in high school. Lisedeyken seni çok az tanıyordum. How many times did you go to Boston when you were in high school? Lisede iken Boston'a kaç kez gittiniz? I went to high school with them. Liseye onlarla gittim. Which high school do you attend? Hangi liseye devam ediyorsun? Sami graduated high school. Sami liseden mezun oldu. What're you planning to do after you graduate from high school? Liseden mezun olduktan sonra ne yapmayı planlıyorsun? Tom doesn't know what became of Mary after she graduated from high school. Tom, Mary'nin liseden mezun olduktan sonra ne olduğunu bilmiyor. Tom was very popular in high school. Tom lisede çok popülerdi. I went to the same high school as Tom did. Ben de Tom'la aynı liseye gittim. At our high school, French is an elective. Bizim lisede Fransızca seçmeli derstir. It's been three years since Tom graduated from high school. Tom liseden mezun olalı üç yıl oldu. I teach French at a high school. Bir lisede Fransızca öğretiyorum. Tom got that nickname in high school. Tom bu lakabı lisede aldı. Even though Tom and Mary went to the same high school, they never talked to each other until they were both in their thirties. Tom ve Mary aynı liseye gitmelerine rağmen, her ikisi de otuzlu yaşlarına gelene kadar birbirleriyle hiç konuşmadılar. Did you play baseball in high school? Lisede beyzbol oynadın mı? Tom told me he didn't study French in high school. Tom bana lisede Fransızca çalışmadığını söyledi. Have you ever fought at high school? Hiç lisede kavga ettiniz mi? She married her high school sweetheart. Lisedeki sevgilisiyle evlendi. Tom was my best friend in high school. Tom lisedeyken en iyi arkadaşımdı. I miss high school. Liseyi özlüyorum. Tom is a teacher at a local high school. Tom, yerel bir lisede öğretmenlik yapıyor. Mary went to a Catholic high school. Mary Katolik lisesine gitti. When did you graduate from high school? Liseden ne zaman mezun oldunuz? He left high school at seventeen. On yedi yaşında liseyi bıraktı. Tom had no idea where Mary had graduated from high school. Tom'un Mary'nin liseyi nerede bitirdiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Who was your favorite teacher in high school? Lisede en sevdiğiniz öğretmen kimdi? It's been three years since I graduated from high school. Liseden mezun olduğumdan beri üç yıl geçti. She made up her mind to graduate from high school. O, liseden mezun olmaya karar verdi. He hasn't been doing anything since he graduated from high school. Liseden mezun olduğundan beri hiçbir şey yapmıyor. Tom transitioned in high school. Tom lisede geçiş yaptı. Tom wanted to know where Mary went to high school. Tom, Mary'nin liseye nerede gittiğini öğrenmek istedi. Layla was a popular girl in high school. Layla lisede popüler bir kızdı. It was my favorite sport in high school. Lisede en sevdiğim spordu. Was your high school a public school? Liseniz devlet okulu muydu? We graduate from high school at eighteen. On sekiz yaşında liseden mezun oluruz. I met Tom while we were both in high school. İkimiz de lisedeyken Tom'la tanıştım. Tom met Mary in high school. Tom Mary ile lisede tanıştı. Tom didn't live to see his children graduate from high school. Tom çocuklarının liseden mezun olduğunu görecek kadar yaşamadı. They met in high school. Lisede tanışmışlar. Tom is a freshman in high school. Tom lise birinci sınıf öğrencisi. My son is in high school now. Oğlum şimdi lisede. Tom and Mary were very good friends in high school. Tom ve Mary lisede çok iyi arkadaşlardı. Tom was in high school at that time. Tom o zamanlar lisedeydi. Mary was Kate's best friend in high school. Mary, Kate'in lisedeki en iyi arkadaşıydı. I only weighed 120 pounds when I was in high school. Lisedeyken sadece 120 kiloydum. Tom is in college, but his girlfriend is still in high school. Tom üniversitede ama onun kız arkadaşı hâlâ lisede. Were you two friends in high school? Siz ikiniz lisede arkadaş mıydınız? Tom wondered where Mary had gone to high school. Tom, Mary'nin liseye nerede gittiğini merak etti. Even though Tom and Mary went to the same high school, they never talked to each other until they were both in their thirties. Tom ve Mary aynı liseye gittiyse de, ikisi de otuzlu yaşlarına gelene kadar birbirleriyle konuşmadılar. I'm still in high school. Hâlâ lisedeyim. Did you go to your high school prom? Lise balonuza gittiniz mi? Tom wondered where Mary had gone to high school. Tom Mary'nin liseye nereye gittiğini merak etti. There are about 1000 students at our high school. Lisemizde yaklaşık 1000 öğrenci var. I found my high school yearbook. Lise yıllığımı buldum. Tom began working as a volunteer at the homeless shelter while he was still in high school. Tom hâlâ lisede iken evsizler barınağında bir gönüllü olarak çalışmaya başladı. He reminds me of someone I used to know in high school. Bana liseden birini hatırlatıyor. Tom went to his high school reunion last week. Tom geçen hafta lise buluşmasına gitti. I am very glad to be out of high school. Liseden mezun olduğum için çok mutluyum. I really hated you when we were both in high school. Her ikimiz de lisedeyken senden gerçekten nefret ediyordum. I'm a junior in high school. Ben lise üçteyim. Were you a good swimmer when you were in high school? Lisedeyken iyi bir yüzücü müydün? Tom was Mary's best friend in high school. Tom lisede Mary'nin en yakın arkadaşıydı. Tom was Mary's boyfriend when she was in high school. Tom, Mary lisedeyken onun erkek arkadaşıydı. She was my best friend in high school. Lisedeki en iyi arkadaşımdı. My son entered high school. Oğlum liseye başladı. I started dating Tom when I was in high school. Lisedeyken Tom'la çıkmaya başladım. In high school, French was my favorite subject. Lisede, Fransızca benim sevdiğim dersti. Tom is still in high school. Tom hâlâ lisede. He teaches English grammar at a high school. Lisede İngilizce dil bilgisi öğretir. Tom is still in high school, isn't he? Tom hala lisede, değil mi? I went to the same high school as Tom did. Tom ile aynı liseye gittim. Tom graduated from high school in 2013. Tom 2013 yılında liseden mezun oldu. Tom currently plays first trumpet in his high school band. Tom şu anda lise bandosunda birinci trompet çalıyor. Layla was a popular girl in high school. Leyla lisede popüler bir kızdı. I used to run at high school. Eskiden lisede koşu yapardım. She went to high school with me. Benimle aynı liseye gitti. Tom teaches French at a high school. Tom bir lisede Fransızca öğretiyor. I loved high school. Liseyi sevdim. Tom wrestled in high school. Tom lisede güreşti. Tom is in high school. Tom lisede okuyor. Sami went back to his old high school. Sami eski lisesine geri döndü. She goes to a girls' high school. O, bir kız lisesine gidiyor. Fadil appeared to be a typical high school senior. Fadıl tipik bir lise son sınıf öğrencisi olarak görünüyordu. Tom came to Boston soon after graduating from high school. Tom liseden mezun olduktan kısa bir süre sonra Boston'a geldi. What's the name of that fat girl you used to date in high school? Lisede çıktığın şu şişman kızın adı nedir? I haven't done that since I graduated from high school. Liseden mezun olduğumdan beri onu yapmadım. My mother wouldn't let me wear one in high school. Annem lisede bir tane giymeme izin vermezdi. Aren't you still in high school? Hâlâ lisede değil misin? Tom has been trying to get Mary to marry him ever since he graduated from high school. Tom, liseden mezun olduğundan beri, Mary'nin onunla evlenmesini sağlamaya çalışıyor. Tom and Mary went to the same high school. Tom ve Mary aynı liseye gitti. Do you keep in contact with your high school classmates? Lise sınıf arkadaşlarınla irtibat kurmaya devam ediyor musun? Tom was with an old friend from high school. Tom liseden eski bir arkadaşı ile birlikteydi. This song reminds me of my junior high school days. Bu şarkı bana lise günlerimi hatırlatıyor. Didn't you go to my high school? Sen benim liseme gitmedin mi? My sister married her high school classmate. Kız kardeşim liseden sınıf arkadaşıyla evlendi. Did I tell you I now teach at the high school near your house? Evinizin yakınındaki lisede öğretmenlik yaptığımı söylemiş miydim? I wonder where Tom went to high school. Tom'un liseyi nerede okuduğunu merak ediyorum. Tom starts high school next month. Tom gelecek ay liseye başlayacak. Tom became anorexic when he was in high school. Tom lisedeyken anoreksik oldu. Layla was from Sami's high school. Layla, Sami'nin lisesindenmiş. Tom and Mary became friends when they were in high school. Tom ve Mary lisedeyken arkadaş oldular. Tom read The Grapes of Wrath in high school. Tom lisede Gazap Üzümleri'ni okumuştu. Tom is a friend of mine from high school. Tom liseden bir arkadaşım. There were more students at my high school than there are billionaires in the world. Lisemde dünyadaki milyarder sayısından daha fazla öğrenci vardı. Tom was Mary's high school crush. Tom, Mary'nin lise aşkıydı. Tom was with an old friend from high school. Tom liseden eski bir arkadaşıyla birlikteydi. Since he graduated from high school, he hasn't been doing anything. Liseden mezun olduğundan beri hiçbir şey yapmıyor. I went to high school with them. Onlarla birlikte liseye gittim. At any rate, I'll go to college after graduating from high school. Her halükarda, liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gideceğim. Did you study hard in high school? Lisede çok çalıştınız mı? Fadil graduated from high school in Cairo. Fadıl, Kahire'deki liseden mezun oldu. I used to run at high school. Ben lisedeyken koşardım. Is it true that you dated Tom in high school? Lisedeyken Tom'la çıktığın doğru mu? Tom began working as a volunteer at the homeless shelter while he was still in high school. Tom henüz lisedeyken evsizler barınağında gönüllü olarak çalışmaya başladı. Tom and I met in high school. Tom ve ben lisede tanıştık. Tom accepted the job as janitor at the local high school. Tom yerel lisede hademe olarak çalışmayı kabul etti. Tom and Mary go to the same high school. Tom ve Mary aynı liseye gidiyor. He dropped out of high school. O, liseden ayrıldı. Have you ever fought at high school? Lisedeyken hiç dövüştün mü? Everybody does stupid stuff like that in high school. Lisede herkes böyle aptalca şeyler yapar. I assume you've graduated from high school by now. Şimdiye kadar liseden mezun olduğunu düşünüyorum. Didn't you go to my high school? Sen benim liseye gitmedin mi? There are about 2000 students at my high school. Lisemde yaklaşık 2000 tane öğrenci var. We will play Minami High School tomorrow. Yarın Minami lisesine karşı oynayacağız. Helen graduated from high school last year. Helen, geçen yıl liseden mezun oldu. Tom went to high school with Mary. Tom, Mary ile liseye gitti. I went to high school with her. Onunla liseye gittim. Mary was my girlfriend in high school. Mary lisedeyken benim kız arkadaşımdı. I didn't know that there was this sort of place just on the route to the high school. Liseye giden yol üzerinde böyle bir yer olduğunu bilmiyordum. The post office is about three miles past the high school. Postane liseden yaklaşık üç mil ötede. Tom goes to high school. Tom liseye gidiyor. Tom enlisted in the Marines after graduating from high school. Tom liseden mezun olduktan sonra deniz kuvvetlerine katıldı. Everybody does stupid stuff like that in high school. Herkes lisede öyle aptalca şeyler yapar. My high school French teacher wasn't a native speaker. Lisedeki Fransızca öğretmenimin anadili Fransızca değildi. You look like somebody I went to high school with. Birlikte liseye gittiğim birisine benziyorsun. She takes pride in her high school. O, lisesi ile gurur duyuyor. I took three years of French in high school. Lisede üç yıl Fransızca dersi aldım. I went to a commercial high school. Ticaret lisesine gittim. I had a crush on you when we were in high school. Lisedeyken sana aşıktım. I teach history at the largest high school in town. Kasabanın en büyük lisesinde tarih dersleri veriyorum. Tom joined his high school's debating team. Tom lisenin münazara takımına katıldı. I teach French at the high school up the street. Caddenin yukarısındaki lisede Fransızca öğretirim. I had a crush on you when we were in high school. Biz lisedeyken sana aşık olmuştum. He is the principal of the high school. Kendisi lisenin müdürü. I read The Great Gatsby when I was in high school. Muhteşem Gatsby'yi lisedeyken okudum. Tom came to Boston soon after graduating from high school. Tom liseden mezun olduktan hemen sonra Boston'a geldi. He attended the high school for three years without missing a single day or being late. Liseye üç yıl boyunca tek bir gün bile kaçırmadan veya geç kalmadan devam etti. He has been playing chess since he was in high school. O liseden beri satranç oynuyor. Tom started dating Mary when they were in high school. Tom, Mary ile lisedeyken çıkmaya başlamıştı. Tom is the principal of a high school. Tom bir lisenin müdürüdür. Do you keep in contact with your high school classmates? Lisedeki sınıf arkadaşlarınızla iletişimi sürdürüyor musunuz? She managed to find her high school crush. Lisedeki aşkını bulmayı başarmış. Tom started dating Mary in high school. Tom lisede Mary ile çıkmaya başladı. Was your high school a large school? Liseniz büyük bir okul muydu? Were you a good student when you were in high school? Lisedeyken iyi bir öğrenci miydin? Tom isn't in high school yet. Tom henüz lisede değil. I got teased a lot in high school. Lisede bana çok sataşılırdı. Tom graduated from high school in 2013. Tom 2013'te liseden mezun oldu. We went to high school together. Biz liseye birlikte gittik. Tom teaches French at a local high school. Tom yerel bir lisede Fransızca eğitimi veriyor. I played clarinet when I was in high school. Lisedeyken klarnet çalardım. Layla isn't from Sami's high school. Leyla, Sami'nin lisesinden değildir. Was your high school's volleyball team a good team? Lisenizin voleybol takımı iyi bir takım mıydı? I taught French in a high school in Boston. Boston'da bir lisede Fransızca öğretmenliği yaptım. I was kicked out of high school. Liseden atıldım. Tom was Mary's boyfriend in high school. Tom, Mary'nin lisedeki erkek arkadaşıydı. Tom transitioned in high school. Tom lisedeyken okul değiştirmişti. I assume you studied French in high school. Lisede Fransızca okuduğunu varsayıyorum. Tom was a better chess player than Mary when they were in high school. Lisedeyken Tom, Mary'den daha iyi bir satranç oyuncusuydu. A group of foreign students visited Akira's high school. Bir grup yabancı öğrenci Akira'nın lisesini ziyaret etti. Tom graduated from high school last year. Tom geçen yıl liseden mezun oldu. What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers. Ancak Japon lisesinde en çok dikkatimi çeken şey, öğrencilerin öğretmenlerine karşı gösterdikleri büyük saygıydı. I dropped out of high school when I was sixteen. On altı yaşındayken liseyi bıraktım. I went to a commercial high school. Ben bir ticaret lisesine gittim. Tom is the best high school catcher I've ever seen. Tom gördüğüm en iyi lise yakalayıcısı. Layla was a popular girl in high school. Leyla lisede sevilen bir kızdı. Tom dropped out of high school. Tom liseyi bıraktı. High school is not enough. Lise yeterli değil. Tom was teased a lot in high school. Tom ile lisede çok alay edildi. I was popular in high school. Lisede popülerdim. Is that a high school or a junior high school? Orası lise mi, yoksa ön lise mi? Were you on the basketball team when you were in high school? Lisede iken basketbol takımında mıydın? Tom is still in high school, isn't he? Tom hâlâ lisede, değil mi? Tom wasn't an especially good student in high school. Tom lisede pek iyi bir öğrenci değildi. Tom is a teacher at a local high school. Tom yerel bir lisede öğretmenlik yapıyor. She entered college immediately after finishing high school. Liseyi bitirdikten hemen sonra üniversiteye girdi. Tom is a freshman in high school. Tom, lisede bir birinci sınıf öğrencisi. When I was at high school the subjects I liked were geography and history. Lisedeyken en sevdiğim dersler coğrafya ve tarihti. I never graduated from high school. Liseden hiç mezun olmadım. I forgot you went to high school with Tom. Tom'la aynı liseye gittiğinizi unutmuşum. Tom goes to a different high school. Tom farklı bir liseye gidiyor. Tom is the principal of a high school. Tom bir lisenin müdürü. I taught French in a high school in Boston. Ben Boston'da bir lisede Fransızca öğrettim. Tom lived three miles away from Mary when they were both in high school. İkisi de lisedeyken Tom, Mary'den üç mil uzakta yaşıyordu. I haven't spoken French since I graduated from high school. Liseden mezun olduğumdan beri Fransızca konuşmadım. Tom was my best friend when I was in high school. Tom ben lisedeyken en iyi arkadaşımdı. Tom went to high school with me. Tom liseye benimle gitti. Tom went to a Catholic high school. Tom Katolik lisesine gitti. Tom is still in high school. Tom hala lisede. Tom never went to high school. Tom liseye gitmedi. I only weighed 55 kilograms when I was in high school. Lisedeyken sadece 55 kiloydum. Were you fat when you were in high school? Lisedeyken de şişman mıydın? It's been three years since I graduated from high school. Liseden mezun olalı üç yıl oldu. Tom is a freshman in high school. Tom lise 1'de. Aren't you still in high school? Sen hala lisede değil misin? Tom isn't qualified to teach high school. Tom lise öğretmenliği için yeterli değil. Tom had to put up with me all through high school. Tom lise boyunca bana katlanmak zorunda kaldı. Sami didn't finish high school. Sami liseyi bitirmedi. I studied French when I was in high school. Lisedeyken Fransızca eğitimi gördüm. Would you consider marrying someone who hasn't graduated from high school? Liseden mezun olmamış biriyle evlenmeyi düşünür müsün? I started dating Tom when I was in high school. Tom'la lisedeyken çıkmaya başlamıştım. Tom is a junior in high school. Tom lise üçüncü sınıfta. Dan and Linda were high school sweethearts. Dan ve Linda lise aşıklarıydı. Didn't you know Tom when you were in high school? Lisedeyken Tom'u tanımıyor muydun? What did you like best about your high school? Lisenizde en çok neyi sevdiniz? Tom never finished high school. Tom liseyi bitiremedi. She was good at mathematics in high school. Lisede matematikte iyiydi. Tom is a teacher at a local high school. Tom yerel bir lisede bir öğretmen. My daughter wants to teach in high school. Kızım lisede ders vermek istiyor. Show More (649)