|
- It has been practically my only hobby since football left me behind.
- Futbol beni geride bıraktığından beri neredeyse tek hobim bu oldu.
- My hobby is cooking.
- Benim hobim pişirmektir.
- My hobby is making model planes.
- Hobim model uçak yapmak.
- My hobby is listening to music.
- Benim hobim müzik dinlemektir.
- Dancing is my hobby.
- Dans etmek benim hobim.
- My hobby is taking pictures of wild flowers.
- Benim hobim kır çiçeklerinin fotoğraflarını çekmek.
- My hobby is writing stories.
- Benim hobim hikayeler yazmaktır.
- I'm looking for a new hobby.
- Yeni bir hobi arıyorum.
- Could you pick a safer hobby, Tom?
- Daha güvenli bir hobi seçer misin, Tom?
- Everybody needs a hobby.
- Herkesin bir hobiye ihtiyacı var.
- Does she have a hobby?
- Onun bir hobisi var mı?
- She is serious when she talks about her hobby.
- Hobisi hakkında konuşurken ciddidir.
- Did you talk about your hobby?
- Hobinden bahsettin mi?
- That's my hobby.
- Bu benim hobim.
- My hobby is reading comics.
- Hobim çizgi roman okumaktır.
- Tom's hobby is astronomy.
- Tom'un hobisi astronomidir.
- Astronomy is an expensive hobby.
- Astronomi pahalı bir hobidir.
- I believe that a job should be like a hobby.
- Bir işin hobi gibi olması gerektiğine inanıyorum.
- My hobby is stamp collecting.
- Hobim pul koleksiyonculuğu.
- My hobby is collecting old coins.
- Benim hobim eski paraları toplamak.
- Do you have a hobby - for example, painting?
- Bir hobiniz var mı - örneğin, resim yapmak?
- My hobby is playing the guitar.
- Hobim gitar çalmaktır.
- My hobby is fishing.
- Hobim balık tutmaktır.
- My hobby is collecting watches.
- Benim hobim saat koleksiyonu yapmak.
- My hobby is playing golf.
- Hobim golf oynamak.
- Seriously, Tom, you need a hobby.
- Cidden, Tom, bir hobiye ihtiyacın var.
- Tom's hobby is astronomy.
- Tom'un hobisi astronomi.
- My hobby is languages.
- Benim hobim dillerdir.
- Studying languages is my biggest fascination and hobby.
- Dil öğrenmek en büyük merakım ve hobim.
- Photography is his favourite hobby.
- Fotoğrafçılık en sevdiği hobisi.
- Her only hobby is collecting stamps.
- Onun tek hobisi pul toplamaktır.
- Aoi's hobby is dancing.
- Aoi'nin hobisi dans etmek.
- Her hobby is collecting stamps.
- Hobisi pul toplamak.
- Playing tennis is his hobby.
- Tenis oynamak onun hobisidir.
- Fishing is my favorite hobby.
- Balık tutmak en sevdiğim hobimdir.
- Mary's hobby is geocaching.
- Mary'nin hobisi define avı oyunudur.
- Tom's hobby is collecting old stamps.
- Tom'un hobisi eski pulları toplamaktır.
- Tom and Mary have the same hobby.
- Tom ve Mary'nin hobileri aynı.
- My hobby is writing stories.
- Benim hobim hikaye yazmak.
- His hobby is painting pictures.
- Onun hobisi resimler yapmaktır.
- She is serious when she talks about her hobby.
- Hobisinden bahsederken çok ciddi.
- His hobby is collecting photos of cars.
- Hobisi araba resimleri toplamak.
- My hobby is weight lifting.
- Hobim ağırlık kaldırmak.
- Tell me what your hobby is.
- Hobinin ne olduğunu söyle.
- It's an expensive hobby.
- Pahalı bir hobi.
- My hobby is taking pictures of wild flowers.
- Hobim yabani çiçeklerin fotoğraflarını çekmektir.
- Her only hobby is collecting stamps.
- Tek hobisi pul toplamak.
- My hobby is reading novels.
- Benim hobim roman okumak.
- My father spends a lot of time on his hobby.
- Babam hobisi için çok zaman harcıyor.
- Her hobby was collecting old coins.
- Hobisi eski paraları toplamaktı.
- My hobby is fishing.
- Benim hobim balık tutmak.
- My hobby is shopping.
- Hobim alışveriş yapmak.
- Bullying is Dan's favorite hobby.
- Zorbalık Dan'ın en sevdiği hobidir.
- Music is my hobby.
- Müzik benim hobim.
- What's your hobby?
- Hobin nedir?
- My hobby is skiing.
- Benim hobim kayak yapmak.
- My hobby is collecting insects.
- Benim hobim böcek toplamaktır.
- My hobby is skiing.
- Hobim kayak yapmaktır.
- Mary's hobby is geocaching.
- Mary'nin hobisi geocaching.
- Tom needs a hobby.
- Tom'un bir hobiye ihtiyacı var.
- His hobby is painting pictures of flowers.
- Hobisi çiçek resimleri yapmaktır.
- You need a hobby.
- Bir hobiye ihtiyacın var.
- What is your favourite hobby in winter?
- Kışın en sevdiğin hobin nedir?
- Tom and Mary have the same hobby.
- Tom ve Mary de aynı hobiye sahipler.
- Her hobby is bodybuilding.
- Onun hobisi vücut geliştirmek.
- My hobby is reading.
- Benim hobim okuma yapmak.
- Tell me what your hobby is.
- Bana hobinin ne olduğunu söyle.
- Aoi's hobby is dancing.
- Aoi'nin hobisi dans etmektir.
- My hobby is taking pictures of wild flowers.
- Hobim kır çiçeklerinin fotoğraflarını çekmek.
- My hobby is taking pictures.
- Benim hobim fotoğraf çekmek.
- My hobby is swimming with dolphins.
- Benim hobim yunuslarla yüzmek.
- My hobby is reading comics.
- Benim hobim çizgi roman okumak.
- It's an expensive hobby.
- Bu pahalı bir hobi.
- If one does not have a hobby, his life may be desolate.
- Birinin hobisi yoksa, hayatı harap olabilir.
- Each of us has his own hobby.
- Her birimizin kendi hobisi var.
- My hobby is collecting coins.
- Hobim bozuk para toplamak.
- His hobby is collecting old stamps.
- Hobisi eski pulları toplamak.
- My father's hobby is fishing.
- Babamın hobisi balık tutmaktır.
- Horse riding is an expensive hobby.
- At binmek pahalı bir hobidir.
- Tom's hobby is collecting old stamps.
- Tom'un hobisi eski pulları toplamak.
- Do you have a hobby, Tom?
- Bir hobin var mı Tom?
- His hobby is collecting strange butterflies.
- Hobisi tuhaf kelebekler toplamak.
- My hobby is shopping.
- Hobim alışveriştir.
- Writing songs is my hobby.
- Şarkı yazmak benim hobim.
- My hobby is collecting foreign stamps.
- Hobim yabancı pul koleksiyonu yapmak.
- Tom's hobby is golf.
- Tom'un hobisi golf.
- My hobby is collecting foreign stamps.
- Hobim yabancı pullar toplamaktır.
- Did you talk about your hobby?
- Hobinizden bahsettiniz mi?
- Reading books is my hobby.
- Kitap okumak benim hobimdir.
- Tom's hobby is collecting photos of cars.
- Tom'un hobisi, araba fotoğrafları toplamak.
- My hobby is listening to music.
- Hobim müzik dinlemektir.
- His hobby is collecting photos of cars.
- Hobisi araba fotoğrafları toplamak.
- My hobby is collecting old coins.
- Hobim eski para toplamaktır.
- It's just a hobby.
- Sadece bir hobi.
- Her hobby is collecting stamps.
- Onun hobisi pul toplamaktır.
- What was your hobby when you were a teenager?
- Gençken hobiniz neydi?
- You ought not to have spent so much money on your hobby.
- Hobin için bu kadar çok para harcamamalıydın.
- My father's hobby is growing roses.
- Babamın hobisi gül yetiştirmektir.
- Yumi's hobby is singing popular songs.
- Yumi'nin hobisi popüler şarkılar söylemek.
- My hobby is reading.
- Benim hobim okumaktır.
Show More (97)
|
