|
- The latest scam is basically establishing so-called holiday clubs.
- En son dolandırıcılık temelde sözde tatil kulüpleri kurmaktır.
- Dual pricing will also ensure that the forthcoming holiday period in central Europe will flow smoothly.
- İkili fiyatlandırma, Orta Avrupa'da önümüzdeki tatil döneminin sorunsuz geçmesini de sağlayacaktır.
- One of the most interesting is the simple idea of a national holiday on Europe Day.
- En ilginçlerinden biri de Avrupa Günü'nde ulusal bir tatil yapılması gibi basit bir fikirdir.
- We look forward to seeing you next month for Question Time, after the holiday.
- Tatilin ardından gelecek ay Soru-Yanıt bölümünde görüşmek üzere.
- It should then be able to avoid similar situations in the future, especially when holiday periods intervene.
- Böylece gelecekte özellikle de araya tatil dönemleri girdiğinde benzer durumlardan kaçınabilecektir.
- One of the most interesting is the simple idea of a national holiday on Europe Day.
- En ilginç fikirlerden biri de Avrupa Günü'nde ulusal bir tatil yapılmasıdır.
- We look forward to seeing you next month for Question Time, after the holiday.
- Tatilden sonra gelecek ay Soru Zamanı'nda görüşmek üzere.
- I hope that you have all had an excellent holiday and that you are ready to start work on this session.
- Umarım hepiniz mükemmel bir tatil geçirmişsinizdir ve bu oturum üzerinde çalışmaya başlamaya hazırsınızdır.
- Gumbet Nights, which you can evaluate for Bodrum holiday, will be an opportunity to give you unforgettable times.
- Bodrum tatili için değerlendirebileceğiniz Gümbet Geceleri sizlere unutulmaz anlar yaşatmak için bir fırsat olacaktır.
- He's invited us to his holiday ball tonight.
- Bizi bu geceki tatil balosuna davet etti.
- The site offers all the peace and tranquility needed for a relaxing holiday.
- Site, dinlendirici bir tatil için gereken huzurlu ve sükunetli havayı sunuyor.
- Decide on a design, theme, season, or holiday.
- Bir tasarım, tema, sezon veya tatile karar verin.
- Decide on a design, theme, season, or holiday.
- Bir tasarım, tema, sezon ya da tatilde karar kılın.
- Decide on a design, theme, season, or holiday.
- Bir tasarıma, temaya, sezona veya tatile karar verin.
- He's invited us to his holiday ball tonight.
- Bizi bu akşamki tatil balosuna davet etti.
- Gumbet Nights, which you can evaluate for Bodrum holiday, will be an opportunity to give you unforgettable times.
- Bodrum tatili için değerlendirebileceğiniz Gümbet Geceleri, unutulmaz zamanlar geçirmeniz için sizlere vesile olacaktır.
- The site offers all the peace and tranquility needed for a relaxing holiday.
- Site, dinlendirici bir tatil için gereken tüm huzur ve sükuneti sunmaktadır.
- He's invited us to his holiday ball tonight.
- Bu gece bizi tatil balosuna davet etti.
- The site offers all the peace and tranquility needed for a relaxing holiday.
- Site, dinlendirici bir tatil için gereken tüm huzur ve sükûneti sunuyor.
- Did they enjoy their holiday in Scotland?
- İskoçya'daki tatillerinden keyif aldılar mı?
- I am, by no means, allowed to become ill now, tomorrow is my holiday.
- Hiçbir şekilde şimdi hasta olmaya iznim yok, yarın benim tatilim.
- The holiday season is my favourite time of the year.
- Tatil mevsimi, yılın en sevdiğim zamanıdır.
- I plan to spend the New Year's holiday in Australia.
- Yılbaşı tatilini Avustralya'da geçirmeyi planlıyorum.
- Our holiday plans are still up in the air.
- Tatil planlarımız hala havada.
- He spent his holiday there with her.
- Tatilini orada onunla geçirdi.
- The day we arrived was a holiday.
- Geldiğimiz gün tatildi.
- The holiday did me the world of good.
- Tatil bana çok iyi geldi.
- He spent his holiday with his family.
- Tatilini ailesiyle birlikte geçirdi.
- I extended my holiday.
- Tatilimi uzattım.
- She came over to France for a holiday.
- O bir tatil için Fransa'ya geldi.
- When is the next major holiday?
- Bir sonraki büyük tatil ne zaman?
- In spite of the rain, we enjoyed our holiday.
- Yağmura rağmen tatilimizden zevk aldık.
- It's a holiday.
- Bu bir tatil.
- Aren't we going on a holiday to Niger?
- Tatile Nijer'e gitmiyor muyuz?
- The store was crowded with holiday shoppers.
- Mağaza, tatil alışverişçileriyle doluydu.
- Today is a special holiday!
- Bugün özel bir tatil!
- We argued with each other about the best place for a holiday.
- Birbirimizle tatil için en iyi yer konusunda münakaşa ettik.
- I plan to spend the New Year's holiday in Australia.
- Yeni yıl tatilini Avustralya'da geçirmeyi planlıyorum.
- Christmas is a special holiday.
- Noel, özel bir tatildir.
- The holiday continues to be very boring.
- Tatil çok sıkıcı olmaya devam ediyor.
- We have a holiday today.
- Bugün tatilimiz var.
- For one reason or another, their holiday in France wasn't as good as they expected it would be.
- Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.
- Next Monday is a holiday.
- Önümüzdeki pazartesi tatil.
- I came back from my holiday today.
- Bugün tatilimden döndüm.
- Is it a holiday you're going on to New Zealand?
- Yeni Zelanda'ya tatile mi gidiyorsunuz?
- We had a fantastic holiday in Australia.
- Avustralya'da harika bir tatil geçirdik.
- A holiday this summer is out of the question.
- Bu yaz bir tatil söz konusu olamaz.
- Aren't we going on a holiday to Niger?
- Nijer'e tatile gitmiyor muyuz?
- How will you spend the coming three-day holiday?
- Yaklaşan üç günlük tatili nasıl geçireceksin?
- Next Thursday is a holiday.
- Gelecek perşembe tatil.
- What's your favorite holiday tradition?
- En sevdiğiniz tatil geleneği nedir?
- We had a wonderful holiday in Sweden.
- İsveç'te harika bir tatil geçirdik.
- I read the entire works of Milton over the holiday.
- Tatil sırasında ben Milton'ın tüm eserlerini okudum.
- Is it a holiday you're going on to New Zealand?
- Yeni Zelanda'ya tatile mi gidiyorsun?
- The store was crowded with holiday shoppers.
- Mağaza, tatil alışverişi yapanlarla doluydu.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
- Çok uzun bir tatil, insanı yeniden işe başlamak konusunda isteksiz yapar.
- We are all impatient for our holiday.
- Hepimiz tatilimiz için sabırsızlanıyoruz.
- The manager put up a notice about the extra holiday.
- Müdür ekstra tatil hakkında bir duyuru astı.
- When you're beginning to look like the photo in your passport, you should go on a holiday.
- Pasaportundaki fotoğrafa benzemeye başladığında bir tatile gitmelisin.
- Next Monday is a holiday.
- Önümüzdeki pazartesi günü bir tatil.
- What's your favorite holiday?
- En sevdiğiniz tatil nedir?
- My holiday plan has fallen through.
- Tatil planım suya düştü.
- She was very brown after her holiday.
- Tatilinde çok bronzlaşmıştı.
- Our holiday plans are still in the air.
- Tatil planlarımız hala belirsiz.
- Can you extend your holiday by a few days?
- Tatilinizi birkaç gün uzatabilir misiniz?
- How have you spent your holiday?
- Tatilinizi nasıl geçirdiniz?
- I totally forgot that today is even a holiday.
- Bugünün tatil olduğunu bile tamamen unutmuşum.
- We have a school holiday tomorrow.
- Yarın okullar tatil.
- We spent our holiday at the seaside.
- Tatilimizi deniz kenarında geçirdik.
- What is your favorite holiday?
- Sizin en sevdiğiniz tatil nedir?
- I don't know what holiday it is today.
- Bugünün hangi tatil olduğunu bilmiyorum.
- A change is as good as a holiday.
- Değişiklik tatil kadar iyidir.
- I forgot to tell Tom that yesterday was a holiday.
- Tom'a dünün tatil olduğunu söylemeyi unuttum.
- I hope you had a good holiday.
- Umarım iyi bir tatil geçirmişsinizdir.
- Is tomorrow a holiday?
- Yarın tatil mi?
- Next Tuesday is a bank holiday.
- Gelecek Salı resmî tatil.
- This holiday isn't much fun - we might as well head back home.
- Bu tatil pek eğlenceli değil - eve dönsek iyi olur.
- Circumstances do not permit me such a holiday.
- Koşullar bana böyle bir tatil izin vermez.
- Tomorrow will be a holiday!
- Yarın tatil olacak!
- It was a holiday?
- Bir tatil miydi?
- I need a holiday.
- Tatile ihtiyacım var.
- I don't want to ruin Tom's holiday.
- Tom'un tatilini mahvetmek istemiyorum.
- Tell me about your holiday plans.
- Bana tatil planlarından bahset.
- He couldn't come see us for the holiday, so we went to see him.
- Tatil için bizi görmeye gelemedi, biz de onu görmeye gittik.
- We have a school holiday tomorrow.
- Yarın okul tatilimiz var.
- Christmas is my favorite holiday.
- Noel benim en sevdiğim tatildir.
- Christmas is not a secular holiday.
- Noel seküler bir tatil değildir.
- We had a fantastic holiday in Australia.
- Avustralya'da şahane bir tatil geçirdik.
Show More (85)
|
