|
- We shall always have to say these two in one breath.
- Bu ikisini her zaman bir nefeste söylemek zorunda kalacağız.
- The excited woman tried to explain the accident all in one breath.
- Heyecanlı kadın tek bir nefeste kazayı anlatmaya çalıştı.
- The excited woman tried to explain the accident all in one breath.
- Heyecanlı kadın kazayı bir nefeste açıklamaya çalıştı.
Show More (0)
|
