inconvenience - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
inconvenience rahatsızlık n.
  • The uninvited guests were clearly an inconvenience to the host.
  • Davetsiz misafirlerin ev sahibine rahatsızlık verdiği açıktır.
  • We are assured by the city authorities that they will assist us in every way to minimise the inconvenience.
  • Şehir yetkilileri, rahatsızlığı en aza indirmek için bize her şekilde yardımcı olacakları konusunda güvence verdiler.
  • That costs a lot of money, of course, and causes a lot of inconvenience for car owners.
  • Bu elbette çok paraya mal oluyor ve araç sahipleri için çok fazla rahatsızlığa neden oluyor.
Show More (30)
inconvenience sıkıntı n.
  • This really was the best solution, and will spare us a great deal of inconvenience and conflict.
  • Bu gerçekten de en iyi çözümdü ve bizi büyük bir sıkıntı ve çatışmadan kurtaracak.
  • The convenience store robbery was a great inconvenience to me.
  • Bakkal soygunu benim için büyük sıkıntı oldu.
  • Don't you feel any inconvenience living abroad?
  • Yurtdışında yaşarken hiç sıkıntı çekmiyor musunuz?
Show More (2)
inconvenience rahatsız etmek v.
  • Don't inconvenience yourself!
  • Kendini rahatsız etme!
  • Why would that inconvenience me?
  • O beni neden rahatsız etsin ki?
  • Why would that inconvenience me?
  • Bu beni neden rahatsız etsin ki?
Show More (0)
inconvenience rahatsızlık vermek v.
  • I'll leave today as I don't want to inconvenience you any further.
  • Sizlere daha fazla rahatsızlık vermek istemediğim için bugün gidiyorum.
Show More (-2)
inconvenience aksaklık n.
  • Delays in the train schedule often cause inconvenience.
  • Tren tarifesindeki gecikmeler çoğunlukla aksaklıklara neden olmaktadır.
Show More (-2)
inconvenience sakınca n.
  • Would it inconvenience you to go yourself?
  • Tek başınıza gitmenizin bir sakıncası var mı?
Show More (-2)
inconvenience güçlük n.
  • Don't you feel any inconvenience living abroad?
  • Yurt dışında yaşamakta hiç güçlük çekmiyor musun?
Show More (-2)
inconvenience zahmet n.
  • We apologize for the inconvenience.
  • Zahmet için özür dileriz.
Show More (-2)