|
- The fact that this idea is based on an incorrect assumption is self-evident.
- Bu fikrin yanlış bir varsayıma dayandığı gerçeği apaçık ortadadır.
- We believe that this is an incorrect use of resources.
- Bunun kaynakların yanlış kullanımı olduğuna inanıyoruz.
- Accordingly, disputes concerning incorrect application are, in principle, a matter for the national courts.
- Buna göre, yanlış uygulamaya ilişkin ihtilaflar, prensip olarak, ulusal mahkemelerin konusudur.
- All other translations are incorrect.
- Diğer tüm çeviriler yanlıştır.
- The Commission's description of how we get there is, however, incorrect and inadequate.
- Ancak, Komisyon'un bu noktaya nasıl ulaşılacağına ilişkin açıklaması yanlış ve yetersizdir.
- I am not saying that the Commission has made incorrect assessments in these particular cases.
- Komisyon'un bu özel durumlarda yanlış değerlendirmeler yaptığını söylemiyorum.
- The Commission's description of how we get there is, however, incorrect and inadequate.
- Ancak Komisyon'un bu noktaya nasıl ulaşacağımıza ilişkin açıklaması yanlış ve yetersizdir.
- That is as incorrect as it is unacceptable.
- Bu kabul edilemez olduğu kadar yanlıştır da.
- I certainly do not think the terminology was incorrect.
- Ben kesinlikle terminolojinin yanlış olduğunu düşünmüyorum.
- The suggestion made to the effect that the texts are on the same footing is incorrect.
- Metinlerin aynı zeminde olduğu yönünde yapılan öneri yanlıştır.
- In a number of amendments the incorrect budget line was entered due to information technology problems.
- Bazı değişikliklerde bilgi teknolojisi sorunları nedeniyle yanlış bütçe kalemleri girilmiştir.
- This information must come from incorrect sources.
- Bu bilgi yanlış kaynaklardan geliyor olmalı.
- I think that an incorrect communication was made to the sittings service.
- Oturumlar servisine yanlış bir iletişim yapıldığını düşünüyorum.
- So you must correct this if it is an incorrect reflection of your views in that interview.
- Eğer bu röportajdaki görüşlerinizin yanlış bir yansımasıysa bunu düzeltmelisiniz.
- It states, for example, that a country has a minimum age for marriage, and that is incorrect.
- Örneğin bir ülkede evlilik için asgari bir yaş olduğunu ve bunun yanlış olduğunu belirtir.
- This would be an incorrect step because of the different criminal legal systems operating in Europe.
- Avrupa'da işleyen farklı ceza hukuku sistemleri nedeniyle bu yanlış bir adım olacaktır.
- It may be the case that it is incorrect but, if this is the case, why may we not hear this criticism?
- Bunun yanlış olduğu söylenebilir, ancak durum böyleyse, bu eleştiriyi neden duyamıyoruz?
- This always applies, and it would therefore be unusual and incorrect to reject it here.
- Bu her zaman geçerlidir ve bu nedenle burada bunu reddetmek olağandışı ve yanlış olacaktır.
- Other than that, Ms Breyer, almost everything you said was factually incorrect.
- Bunun dışında, Bayan Breyer, söylediğiniz neredeyse her şey gerçekte yanlıştı.
- Otherwise, there is a real risk of incorrect or inadequate treatment.
- Aksi takdirde yanlış veya yetersiz tedavi riski söz konusudur.
- That is an incorrect translation.
- Bu yanlış bir çeviridir.
- It would be incorrect to describe them as an army.
- Onları bir ordu olarak tanımlamak yanlış olur.
- It would be incorrect to describe them as an army.
- Onları ordu olarak tarif etmek yanlış olur.
- It would be incorrect to describe them as an army.
- Bunları ordu olarak tanımlamak yanlış olur.
- This sentence is incorrect.
- Bu cümle yanlış.
- The report is incorrect.
- Rapor yanlış.
- I'm sorry, but the number you have dialled is incorrect.
- Üzgünüm, fakat aradığınız numara yanlış.
- This perception is incorrect.
- Bu algı yanlış.
- The data is incorrect.
- Veri yanlıştır.
- This is incorrect.
- Bu yanlış.
- Your answer is incorrect.
- Cevabınız yanlış.
- I changed the incorrect sentence.
- Yanlış cümleyi değiştirdim.
- Tom's numbers are incorrect.
- Tom'un numaraları yanlış.
- The answers are both incorrect.
- Cevapların her ikisi de yanlış.
- Your information is incorrect.
- Verdiğiniz bilgiler yanlış.
- Your answer is incorrect.
- Cevabın yanlış.
- I think this translation is incorrect.
- Sanırım bu çeviri yanlış.
- That statement is incorrect.
- O ifade yanlış.
- This data is incorrect.
- Bu veri yanlıştır.
- Choose the grammatically incorrect sentence.
- Dilbilgisi açısından yanlış olan cümleyi seçin.
- This translation is incorrect.
- Bu çeviri yanlış.
- That statement is incorrect.
- Bu ifade yanlış.
- This data is incorrect.
- Bu veriler yanlış.
- I think your theory is incorrect.
- Bence teorin yanlış.
- I believe your statement is incorrect.
- İfadenizin yanlış olduğuna inanıyorum.
- That's totally incorrect.
- Bu tamamen yanlış.
- I noted that her answer was incorrect.
- Onun cevabının yanlış olduğunu fark ettim.
- Her answer was incorrect.
- Cevabı yanlıştı.
- This information is incorrect.
- Bu bilgi yanlış.
- I think your theory is incorrect.
- Ben senin teorinin yanlış olduğunu düşünüyorum.
- Your information is incorrect.
- Bilgileriniz yanlış.
- Tom's numbers are incorrect.
- Tom'un rakamları yanlış.
- I noted that her answer was incorrect.
- Cevabının yanlış olduğunu fark ettim.
- I think this translation is incorrect.
- Bence bu çeviri yanlış.
- Perhaps the report was incorrect.
- Belki de rapor yanlıştı.
- The data is incorrect.
- Veriler yanlış.
- Cross out the incorrect words.
- Yanlış kelimeleri çiziniz.
- I'm sorry, but the number you have dialled is incorrect.
- Üzgünüm ama aradığınız numara yanlış.
- The answers are both incorrect.
- Cevapların ikisi de yanlış.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
- Yeni bir çalışma, 65 yaş üstü hastaların hastane kayıtlarının genellikle yanlış olduğunu ve bunun da ciddi tedavi hatalarına yol açabileceğini gösteriyor.
- I think your theory is incorrect.
- Bence senin teorin yanlış.
- This translation is incorrect.
- Bu tercüme yanlış.
- Cross out the incorrect words.
- Yanlış kelimelerin üzerini çizin.
- Tom's answer was incorrect.
- Tom'un cevabı yanlıştı.
- Those answers are incorrect.
- Bu cevaplar yanlış.
Show More (63)
|
|
- This translation is incorrect.
- Bu çeviri hatalı.
- We're incorrect.
- Biz hatalıyız.
- Tom must be incorrect.
- Tom hatalı olmalı.
- Tom was incorrect.
- Tom hatalıydı.
- Tom is incorrect, isn't he?
- Tom hatalı değil, değil mi?
- I know that Tom is incorrect.
- Tom'un hatalı olduğunu biliyorum.
- Perhaps the report was incorrect.
- Belki de rapor hatalıydı.
- I'm incorrect.
- Ben hatalıyım.
- Tom is incorrect.
- Tom hatalı.
- Tom is incorrect, isn't he?
- Tom hatalı, değil mi?
- We were incorrect.
- Hatalıydık.
- You're incorrect.
- Sen hatalısın.
- Tom must've been incorrect.
- Tom hatalı olmalı.
- Tom said Mary was likely to be incorrect.
- Tom Mary'nin muhtemelen hatalı olduğunu söyledi.
- I suspect Tom and Mary are incorrect.
- Tom ve Mary'nin hatalı olduğundan şüpheleniyorum.
- Tom could be incorrect.
- Tom hatalı olabilir.
- Tom said Mary was likely to be incorrect.
- Tom, Mary'nin hatalı olabileceğini söyledi.
- I believe you are incorrect.
- Hatalı olduğuna inanıyorum.
- I think Tom is incorrect.
- Bence Tom hatalı.
Show More (16)
|
