inhibiting - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
inhibiting engelleyici adj.
  • The duration of the training, as proposed by the Commission, is unnecessarily long and would have an inhibiting effect.
  • Komisyon tarafından önerilen eğitim süresi gereksiz yere uzundur ve engelleyici bir etkiye sahip olacaktır.
  • Social media may be inhibiting the ability of young people to communicate verbally.
  • Sosyal medya gençlerin sözlü iletişim kurma becerilerini engelliyor olabilir.
Show More (-1)