|
- She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
- I tried writing with my left hand.
- Sol elimle yazmayı denedim.
- He turned the doorknob with his left hand.
- O, sol eli ile kapı kolunu çevirdi.
- Tom is holding a knife in his left hand.
- Tom sol elinde bıçak tutuyor.
- Tom injured his left hand in an accident.
- Tom, bir kazada sol elini sakatladı.
- Tom grabbed Mary's right hand with his left hand.
- Tom sol eliyle Mary'nin sağ elini yakaladı.
- Show me what you have in your left hand.
- Bana sol elinde ne olduğunu göster.
- I write with my left hand because it's more convenient for me.
- Sol elimle yazıyorum çünkü benim için daha rahat.
- Tom grabbed Mary's right hand with his left hand.
- Tom sol eliyle Mary'nin sağ elini tuttu.
- Mary had a ring on every finger of her left hand.
- Mary'nin sol elinin her parmağında bir yüzük vardı.
- Who told you to write with your left hand?
- Sana sol elinle yazmanı kim söyledi?
- What's that you have in your left hand?
- Sol elinizdeki nedir?
- Raise your left hand.
- Sol elini kaldır.
- Tom is missing the little finger on his left hand.
- Tom'un sol elinde serçe parmağı eksik.
- He caught the ball with his left hand.
- Topu sol eliyle yakaladı.
- A traffic accident deprived him of the use of his left hand.
- Bir trafik kazası onu sol elinden etti.
- He hurt his left hand.
- O sol elini incitti.
- Tom held a glass filled with wine in his left hand.
- Tom sol elinde şarap dolu bir bardak tutuyordu.
- The left hand should not know what the right hand is doing.
- Sol el, sağ elin ne yaptığını bilmemelidir.
- She writes with her left hand.
- Sol eliyle yazıyor.
- What's that you have in your left hand?
- Sol elinizde ne var?
- He caught the ball with his left hand.
- Sol eli ile topu yakaladı.
- She is holding a ladle with her left hand.
- Sol eliyle bir kepçe tutuyor.
- Tom has three fingers missing on his left hand.
- Tom'un sol elinde üç parmağı eksik.
- I write with my left hand because it's more convenient for me.
- Benim için daha uygun olduğu için sol elimle yazıyorum.
- Sami ate with his left hand.
- Sami sol eliyle yemek yedi.
- Hold out your left hand.
- Sol elini uzat.
- He hurt his left hand with a knife.
- Bir bıçakla sol elini yaraladı.
- Tom caught the ball with his left hand.
- Tom topu sol eliyle yakaladı.
- I can't use my left hand because of my cast.
- Alçımdan dolayı sol elimi kullanamıyorum.
- She burned her left hand.
- O, sol elini yaktı.
- I write with my left hand because it's more convenient for me.
- Sol elimle yazıyorum çünkü benim için daha uygun.
- Tom has three fingers missing on his left hand.
- Tom'un sol elinde üç parmak eksik.
- I held the knife in my left hand.
- Bıçağı sol elimde tutuyordum.
- Tom was holding something in his left hand.
- Tom sol elinde bir şey tutuyordu.
- Raise your left hand.
- Sol elinizi kaldırın.
- What's that you have in your left hand?
- Sol elindeki nedir?
- What's that you have in your left hand?
- Sol elinde ne var?
- I tried to write with my left hand.
- Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
- My left hand is numb.
- Sol elim uyuşuk.
- I write with my left hand because it's more convenient for me.
- Sol elimle yazıyorum çünkü bu benim için daha uygun.
- Tom had his car key in his left hand.
- Tom'un arabasının anahtarı sol elindeydi.
- Tom is holding a knife in his left hand.
- Tom sol elinde bir bıçak tutuyor.
- Tom had a bandage on his left hand.
- Tom'un sol elinde bandajı vardı.
- In silence, she placed her left hand in my right hand.
- Sessizce sol elini sağ elimin içine koydu.
- The left hand doesn't know what the right hand is doing.
- Sol el sağ elin ne yaptığını bilmez.
- I tried to write with my left hand.
- Sol elimle yazmaya çalıştım.
- My left hand fell asleep.
- Sol elim uyuştu.
- I have some numbness in my left hand.
- Sol elimde uyuşma var.
- She burned her left hand.
- Sol elini yaktı.
- Tom injured his left hand in an accident.
- Tom bir kazada sol elini yaraladı.
- Write with your left hand.
- Sol elinle yaz.
- Who told you to write with your left hand?
- Sol elinle yazmanı sana kim söyledi?
- I'm left-handed, and so I write with my left hand.
- Solağım ve bu yüzden sol elimle yazıyorum.
- She is holding a ladle with her left hand.
- Sol eliyle bir kepçeyi tutuyor.
- Tom writes with his left hand.
- Tom sol eliyle yazıyor.
- I don't know how to write with the left hand.
- Sol elle nasıl yazılır bilmiyorum.
- Show me what you have in your left hand.
- Sol elinde ne varsa bana göster.
- Tom is missing the little finger on his left hand.
- Tom'un sol elinin küçük parmağı yok.
- Tom eats with his left hand, but he writes with his right.
- Tom sol eliyle yemek yer ama sağ eliyle yazar.
- I held the knife in my left hand.
- Bıçağı sol elimde tuttum.
- I'm left-handed, and so I write with my left hand.
- Ben solağım, bu yüzden sol elimle yazıyorum.
- Tom's carrying something in his left hand.
- Tom sol elinde bir şey taşıyor.
- He hurt his left hand.
- Sol elini incitti.
- He hurt his left hand with a knife.
- Bıçakla sol elini yaraladı.
- My left hand is numb.
- Sol elim uyuştu.
- My left hand fell asleep.
- Sol elim uyuyakaldı.
- In silence, she placed her left hand in my right hand.
- Sessizce, sol elini benim sağ elime koydu.
- He turned the doorknob with his left hand.
- Sol eliyle kapı kolunu çevirdi.
- Raise up your left hand.
- Sol elini kaldır.
- I have some numbness in my left hand.
- Benim sol elimde biraz uyuşma var.
- I don't know how to write with the left hand.
- Sol elle nasıl yazacağımı bilmiyorum.
- Tom had a bandage on his left hand.
- Tom'un sol elinde bir bandaj vardı.
- I can't use my left hand because of my cast.
- Alçım yüzünden sol elimi kullanamıyorum.
- Tom eats with his left hand, but he writes with his right.
- Tom sol eliyle yemek yiyor ama sağ eliyle yazıyor.
Show More (72)
|
