|
- My best friend lied to me.
- En iyi arkadaşım bana yalan söyledi.
- I have got a beautiful dog and it is my best friend.
- Çok güzel bir köpeğim var ve o benim en iyi arkadaşım.
- You'll always be my best friend.
- Sen daima benim en iyi arkadaşım olacaksın.
- My best friend dances beautifully.
- En iyi arkadaşım çok güzel dans eder.
- My best friend always gives me good advice.
- En iyi arkadaşım bana her zaman iyi tavsiyeler verir.
- My best friend is currently in Rome.
- En iyi arkadaşım şu anda Roma'da.
- The book is my best friend.
- Kitap benim en iyi arkadaşım.
- This is my best friend.
- Bu benim en iyi arkadaşım.
- Marie is my best friend.
- Marie benim en iyi arkadaşım.
- My best friend stole my boyfriend.
- En iyi arkadaşım erkek arkadaşımı çaldı.
- She's my best friend and we do everything together.
- O benim en iyi arkadaşım ve biz her şeyi birlikte yaparız.
- She remained my best friend till her dying day.
- O, ölene kadar en iyi arkadaşım olarak kaldı.
- I consider Tom to be my best friend.
- Tom'u en iyi arkadaşım olarak görüyorum.
- She is my best friend.
- O benim en iyi arkadaşım.
- My computer is my best friend.
- Bilgisayarım benim en iyi arkadaşım.
- My best friend is a Canadian.
- En iyi arkadaşım bir Kanadalı.
- Tom quickly became my best friend.
- Tom kısa sürede en iyi arkadaşım oldu.
- My best friend is Tom.
- Benim en iyi arkadaşım Tom.
- My best friend is Welsh.
- En iyi arkadaşım Gallidir.
- Tom has been my best friend for a long time.
- Tom uzun zamandır benim en iyi arkadaşım.
- Mary is my best friend.
- Mary benim en iyi arkadaşım.
- Tom is still my best friend.
- Tom hâlâ benim en iyi arkadaşım.
- My best friend died of asphyxiation.
- En iyi arkadaşım havasızlıktan öldü.
- Emily is my best friend.
- Emily benim en iyi arkadaşım.
- My best friend is an Irish speaker.
- En iyi arkadaşım İrlandaca konuşur.
- My best friend is like a sister to me.
- En iyi arkadaşım benim için bir kız kardeş gibidir.
- Tom has been my best friend ever since I was a kid.
- Tom çocukluğumdan beri benim en iyi arkadaşım oldu.
- My best friend really understands me.
- En iyi arkadaşım beni gerçekten anlıyor.
- My best friend comes from Canada.
- En iyi arkadaşım Kanada'dan geliyor.
- I thought you were my best friend.
- En iyi arkadaşım olduğunu sandım.
- My best friend died of asphyxiation.
- Benim en iyi arkadaşım havasızlıktan öldü.
- My best friend is a book.
- En iyi arkadaşım bir kitaptır.
- My best friend is Tom.
- Benim en iyi arkadaşım Tom'dur.
- My best friend was Tom when I was a little kid.
- Ben küçük bir çocukken benim en iyi arkadaşım Tom'du.
- My best friend comes from Canada.
- Benim en iyi arkadaşım Kanadalı.
- Tom has been my best friend since kindergarten.
- Tom anaokulundan beri en iyi arkadaşım.
- My best friend works for an NGO in Afghanistan.
- En iyi arkadaşım Afganistan'da bir STK için çalışıyor.
- I look on her as my best friend.
- Onu en iyi arkadaşım olarak görüyorum.
- Tom already knows you're my best friend.
- Tom zaten senin en iyi arkadaşım olduğunu biliyor.
- I thought you were my best friend.
- Benim en iyi arkadaşım olduğunu sanıyordum.
- My best friend is like a brother to me.
- En iyi arkadaşım benim için bir kardeş gibidir.
- You'll always be my best friend.
- Her zaman en iyi arkadaşım olacaksın.
- My best friend is in Rome now.
- En iyi arkadaşım şu an Roma'da.
- My best friend was Tom when I was a little kid.
- Ben küçük bir çocukken en iyi arkadaşım Tom'du.
- He is my best friend.
- O benim en iyi arkadaşım.
- I thought you were my best friend.
- En iyi arkadaşım olduğunu sanmıştım.
- She's my best friend.
- O benim en iyi arkadaşım.
- Tom is my best friend.
- Tom benim en iyi arkadaşım.
- My best friend dances really well.
- En iyi arkadaşım çok iyi dans eder.
- You already know you're my best friend.
- En iyi arkadaşım olduğunu zaten biliyorsun.
- She's my best friend and we do everything together.
- O benim en iyi arkadaşım ve her şeyi birlikte yaparız.
- Tom has been my best friend ever since I was a kid.
- Tom çocukluğumdan beri en iyi arkadaşım.
- Tom has been my best friend since kindergarten.
- Tom anaokulundan beri benim en iyi arkadaşım.
- She remained my best friend till her dying day.
- Öldüğü güne kadar en iyi arkadaşım olarak kaldı.
- The thermometer is almost my best friend.
- Termometre neredeyse en iyi arkadaşım.
- My best friend stole my boyfriend.
- En iyi arkadaşım, erkek arkadaşımı çaldı.
- John is my best friend.
- John benim en iyi arkadaşım.
- My best friend works for an NGO in Afghanistan.
- En iyi arkadaşım Afganistan'da bir Sivil Toplum Örgütü için çalışıyor.
- Tom is still my best friend.
- Tom hala benim en iyi arkadaşım.
- He's my best friend.
- O benim en iyi arkadaşım.
- Bill is my best friend.
- Bill benim en iyi arkadaşım.
- My best friend is Welsh.
- En iyi arkadaşım Galli.
- I was ratted out by my best friend.
- En iyi arkadaşım tarafından ispiyonlandım.
- My best friend is an Irish speaker.
- En iyi arkadaşım, İrlandaca konuşan biridir.
- My best friend walked by and totally ignored me.
- En iyi arkadaşım yanımdan geçti ve beni tamamen görmezden geldi.
- I consider Tom my best friend.
- Tom'u en iyi arkadaşım olarak görüyorum.
- My best friend Felicja is here.
- En iyi arkadaşım Felicja burada.
- My best friend dances really well.
- En iyi arkadaşım gerçekten iyi dans ediyor.
- My best friend dances beautifully.
- En iyi arkadaşım güzel dans ediyor.
Show More (66)
|
