1 |
nuts |
deli |
n. |
|
- They're all nuts.
- Onların hepsi deli.
- Tom is a little nuts, isn't he?
- Tom biraz deli, değil mi?
- You're driving me nuts.
- Beni deli ediyorsun.
- Tom drives me nuts.
- Tom beni deli eder.
- Nobody listens to this music except nuts.
- Bu müziği deliler dışında kimse dinlemiyor.
- Are they all nuts?
- Onların hepsi deli mi?
- Are you people nuts?
- Siz deli misiniz?
- I think you're nuts.
- Bence sen delisin.
- Tom and Mary are nuts.
- Tom ve Mary deli.
- Tom is totally nuts.
- Tom tamamen deli.
- I don't think Tom is nuts.
- Tom'un deli olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom is nuts.
- Tom'un deli olduğunu düşünmüyorum.
- That guy is totally nuts!
- Bu adam tam bir deli!
- I know Tom is nuts.
- Tom'un deli olduğunu biliyorum.
- Tom isn't nuts.
- Tom deli değil.
- Tom looked at me like I was nuts.
- Tom bana bir deliymişim gibi baktı.
- You're nuts!
- Sen delisin!
- That guy is totally nuts.
- Bu adam tamamen deli.
- You really are nuts.
- Sen gerçekten delisin.
- You're nuts.
- Sen delisin.
- Tom is acting nuts.
- Tom deli gibi davranıyor.
- That guy is totally nuts!
- O adam tamamen deli!
- Tom drove me nuts.
- Tom beni deli ediyordu.
- Tom is driving me nuts.
- Tom beni deli ediyor.
- Are they all nuts?
- Hepsi deli mi?
- Tom is a little nuts.
- Tom biraz deli.
- I suppose you think I'm nuts.
- Sanırım deli olduğumu düşünüyorsun.
- Tom drives me nuts.
- Tom beni deli ediyor.
- Do you think I am nuts?
- Deli olduğumu mu düşünüyorsun?
- That guy is totally nuts.
- O adam tamamen deli.
- Tom told me that he thought Mary was nuts.
- Tom bana Mary'nin deli olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom was a little nuts.
- Tom biraz deliydi.
- I thought Tom and Mary were nuts.
- Tom ve Mary'nin deli olduğunu düşündüm.
- The last person I told my idea to thought I was nuts.
- Fikrimi anlattığım son kişi deli olduğumu düşündü.
- This drives me nuts.
- Bu beni deli ediyor.
- People think I'm a little nuts.
- İnsanlar biraz deli olduğumu düşünüyorlar.
- The last person I told my idea to thought I was nuts.
- Fikrimi söylediğim son kişi deli olduğumu düşündü.
- You guys are nuts.
- Siz delisiniz.
- That was nuts.
- O deliydi.
- Tom drove me nuts.
- Tom beni deli etti.
- I don't want you to think I'm nuts.
- Deli olduğumu düşünmeni istemiyorum.
- Nobody listens to this music except nuts.
- Delilerden başka kimse bu müziği dinlemez.
- Is Tom nuts?
- Tom deli mi?
- Squirrels drive me nuts.
- Sincaplar beni deli ediyor.
- Tom is completely nuts.
- Tom tamamen deli.
- Tom said that Mary was nuts.
- Tom Mary'nin deli olduğunu söyledi.
- He's a little nuts.
- O biraz deli.
- Tom looked at me like I was nuts.
- Tom bana deliymişim gibi baktı.
- Tom is nuts, isn't he?
- Tom deli, değil mi?
- They're all nuts.
- Hepsi deli.
Show More (48)
|
2 |
nuts |
kaçık |
n. |
|
- He's a little nuts.
- O biraz kaçık.
- Tom is a little nuts, isn't he?
- Tom biraz kaçık, değil mi?
- You guys are nuts.
- Siz kaçıksınız.
- Tom is a little nuts.
- Tom biraz kaçık.
- Tom said that Mary was nuts.
- Tom, Mary'nin kaçık olduğunu söyledi.
- Tom is totally freaking nuts!
- Tom tam bir kaçık!
- Tom is completely nuts.
- Tom tam bir kaçık.
- People think I'm a little nuts.
- İnsanlar benim biraz kaçık olduğumu düşünüyor.
- Are you people nuts?
- Siz insanlar kaçık mısınız?
Show More (6)
|
3 |
nuts |
çılgın |
n. |
|
- This is nuts.
- Bu çılgınlık.
- I suppose you think I'm nuts.
- Sanırım çılgın olduğumu düşünüyorsun.
- Tom isn't nuts.
- Tom çılgın değil.
- Your mom speaks six languages — that's nuts.
- Senin annen altı dil konuşuyor - Bu çılgınlık.
Show More (1)
|
4 |
nuts |
sert kabuklu yemişler |
n. |
|
- Tom is allergic to nuts.
- Tom'un sert kabuklu yemişlere alerjisi vardır.
- Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
- E vitamini bakımından zengin gıdalar, koyu yeşil, yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
Show More (-1)
|
5 |
nuts |
somun |
n. |
|
- Tom tightened the nuts.
- Tom somunları sıktı.
- I tightened the nuts.
- Somunları sıktım.
Show More (-1)
|
6 |
nuts |
çerez |
n. |
|
- Bob found various kinds of nuts.
- Bob çeşitli çerezler buldu.
Show More (-2)
|
7 |
nuts |
sert kabuklu meyveler |
n. |
|
- May contain nuts.
- Sert kabuklu meyveler içerebilir.
Show More (-2)
|