peaceful - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
peaceful barışçıl adj.
  • We support every conceivable peaceful step towards disarming Iraq and getting it to cooperate.
  • Irak'ın silahsızlandırılması ve işbirliği yapması yönünde atılabilecek her türlü barışçıl adımı destekliyoruz.
  • We wish to support the Afghan people in their efforts to secure peaceful development.
  • Afgan halkını barışçıl kalkınmayı güvence altına alma çabalarında desteklemek istiyoruz.
  • They were not allowed to take part in the peaceful demonstrations.
  • Barışçıl gösterilere katılmalarına izin verilmedi.
Show More (82)
peaceful huzurlu adj.
  • I am all in favour of cutting noise and making life more pleasant, peaceful and calm.
  • Ben gürültüyü azaltmaktan ve hayatı daha keyifli, huzurlu ve sakin hale getirmekten yanayım.
  • I hope that you all enjoy a very well-deserved, happy, peaceful break with your loved ones.
  • Umarım hepiniz sevdiklerinizle birlikte hak ettiğiniz mutlu ve huzurlu bir tatilin tadını çıkarırsınız.
  • Yes, but there's also something thoughtful and peaceful about the space.
  • Evet fakat mekanın iyi düşünülmüş ve huzurlu bir yanı da var.
Show More (11)
peaceful barışsever adj.
  • They were peaceful.
  • Onlar barışseverdi.
Show More (-2)