Tureng - platform - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	platform	platform	n.
	The underworld is threatening society with new methods from a digital platform. Yeraltı dünyası dijital platformdan yeni yöntemlerle toplumu tehdit ediyor. It is true that the Internet offers a public platform for everyone to express opinions. İnternetin herkesin görüşlerini ifade edebilmesi için kamuya açık bir platform sunduğu doğrudur. The Sixth Framework Programme for research offers the ideal platform for this. Araştırmaya yönelik Altıncı Çerçeve Programı bunun için ideal bir platform sunmaktadır. We want to use Johannesburg as the platform for moving these items up on the international agenda. Johannesburg'u bu konuları uluslararası gündeme taşımak için bir platform olarak kullanmak istiyoruz. The underworld is threatening society with new methods from a digital platform. Yeraltı dünyası dijital platformdan yeni yöntemlerle toplumu tehdit etmektedir. This gives us just such a platform to launch that process. Bu da bize söz konusu süreci başlatmak için böyle bir platform sunmaktadır. Small and medium-sized businesses are therefore clearly the driving force behind, and platform for, European tourism. Bu nedenle, küçük ve orta ölçekli işletmelerin Avrupa turizminin arkasındaki itici güç ve platform olduğu açıktır. Their joint platform demands a high-level retirement provision. Ortak platformları üst düzey bir emeklilik hükmü talep etmektedir. I would take this opportunity to remind him that you cannot take a stand on more than one platform at once. Bu vesileyle kendisine aynı anda birden fazla platformda yer alamayacağını hatırlatmak isterim. The establishment of an EU-funded European Patients' Platform in February this year is an important step. Bu yılın Şubat ayında AB tarafından finanse edilen Avrupa Hasta Platformu'nun kurulması önemli bir adımdır. Exchanging information and best practices via the Internet platform is of key importance. İnternet platformu aracılığıyla bilgi ve en iyi uygulamaların paylaşılması kilit önem taşımaktadır. We thus have a stable platform for future work and cooperation. Böylece gelecekteki çalışmalarımız ve işbirliğimiz için istikrarlı bir platforma sahip olduk. We have also launched a technology platform on the future of mobile technologies and systems in Europe. Ayrıca Avrupa'da mobil teknolojilerin ve sistemlerin geleceğine ilişkin bir teknoloji platformu başlattık. We have the Beijing Platform for Action adopted by the Fourth UN World Conference on Women in 1995. 1995 yılında Dördüncü BM Dünya Kadın Konferansı tarafından kabul edilen Pekin Eylem Platformu'na sahibiz. This gives us just such a platform to launch that process. Bu da bize bu süreci başlatmak için böyle bir platform sunuyor. Assuming Fillon stays true to his platform, his becoming president has epochal importance for Europe. Fillon'un platformuna sadık kaldığını varsayarsak, cumhurbaşkanı olması Avrupa için çığır açıcı bir öneme sahip. Blazing Performance Safari is the fastest web browser on any platform. Şaşırtıcı Performans Safari, herhangi bir platformdaki en hızlı web tarayıcısıdır. Mobile marketing is still a growing platform, and not all companies have recognized it has power. Mobil pazarlama hala gelişmekte olan bir platform ve henüz pek çok şirket bu gücün farkında değil. Come down the escalator and meet me on the platform. Yürüyen merdivenlerden aşağı in ve benimle platformda buluş. The platform also includes an industry enablement platform that integrates these capabilities. Platform ayrıca bu yetenekleri entegre eden bir endüstri etkinleştirme platformu da içeriyor. Watch and trade the entire market from a single platform. Tüm piyasayı tek bir platformdan izleyin ve işlem yapın. Assuming Fillon stays true to his platform, his becoming president has epochal importance for Europe. Fillon'un platformuna sadık kalacağı varsayılırsa, onun başkan olması Avrupa için çığır açıcı bir öneme sahip. The platform also includes an industry enablement platform that integrates these capabilities. Platform aynı zamanda bu yetenekleri entegre eden bir endüstri etkinleştirme platformunu da içeriyor. Assuming Fillon stays true to his platform, his becoming president has epochal importance for Europe. Fillon'un kendi platformuna sadık kalacağını varsayarsak, cumhurbaşkanlığı Avrupa için muazzam bir önem taşıyor. Our platform's mobile version can be accessed by simply using your mobile phone's web browser. Platformumuzun mobil versiyonuna sadece cep telefonunuzun web tarayıcısını kullanarak erişebilirsiniz. The platform also includes an industry enablement platform that integrates these capabilities. Platform ayrıca bu yetenekleri bütünleştiren bir sektörel etkinleştirme platformu da içeriyor. Mobile marketing is still a growing platform, and not all companies have recognized it has power. Mobil pazarlama hâlâ büyümekte olan bir platform ve tüm şirketler bunun gücünün farkında değil. Mobile marketing is still a growing platform, and not all companies have recognized it has power. Mobil pazarlama hâlâ büyüyen bir platform ve tüm şirketler bunun gücünün farkında değil. She came close to falling off the platform. Neredeyse platformdan düşüyordu. There is currently no killer app for this platform. Şu anda bu platform için katil bir uygulama yok. Twitter is one of the most popular social media platforms in America. Twitter, Amerika'daki en popüler sosyal medya platformlarından biri. The collapse of the new concrete platform killed four workers. Yeni beton platformun çökmesi, dört işçiyi öldürdü. Nakido is a file sharing platform. Nakido bir dosya paylaşım platformu. David remained on the platform while the train was in sight. Tren yaklaşırken, David platformda kaldı. The train for Birmingham leaves from platform 3. Birmingham treni 3. platformdan kalkar. Please step back from the edge of the platform. Lütfen platformun kenarından geri çekilin. I could hear someone calling my name on the noisy platform. Gürültülü platformda birinin adımı çağırdığını duyabiliyordum. John is waiting for Mary on the platform. John platformda Mary'yi bekliyor. The collapse of the new concrete platform killed four workers. Yeni beton platformun çökmesiyle dört işçi öldü. The next train to the airport departs from platform 2. Havaalanına giden bir sonraki tren platform 2'den kalkıyor. Tom waited on the platform. Tom platformda bekledi. Your train leaves from Platform 10. Treniniz platform 10'dan kalkar. He walked back and forth on the platform while waiting for the train. Treni beklerken platformda ileri geri yürüdü. Tom is standing on the platform. Tom platformda duruyor. If a political candidate avoids going into detail about her political views, you might say her platform is sketchy. Bir siyasi aday siyasi görüşleri hakkında ayrıntıya girmekten kaçınıyorsa, platformunun yarım yamalak olduğunu söyleyebilirsiniz. A petroleum platform exploded in the bay. Körfezde bir petrol platformu patladı. Tumblr is a popular blogging platform. Tumblr popüler bir blog platformu. There was only one other person on the platform. Platformda sadece bir kişi daha vardı. Nakido is a file sharing platform. Nakido bir dosya paylaşım platformudur. There were a good many people on the platform. Platformda bir sürü insan vardı. The train for Cambridge leaves from Platform 5. Cambridge treni 5. platformdan kalkmaktadır. The train arrives at platform number 5. Tren, 5 numaralı platforma geliyor. I was asked to sit on the platform with the speakers. Konuşmacılarla birlikte platforma oturmam istendi. I could hear someone calling my name on the noisy platform. Gürültülü platformda birinin adımı seslendiğini duyabildim. Walking on a train platform while distracted is very dangerous. Dikkatin dağınıkken tren platformunda yürümek çok tehlikelidir. She came close to falling off the platform. Platformdan düşmeye çok yaklaştı. I was asked to sit on the platform with the speakers. Hoparlörlerin olduğu platforma oturmam istendi. Which platform is it on? O hangi platformda? What platform does the downtown train leave from? Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor? He stood on the platform in the underground station. Metro istasyonundaki platformda durdu. Tom stood on the platform in Westminster Underground Station. Tom, Westminster Metro İstasyonu'nda, platformda durdu. Which is the platform for the London train? Londra treni hangi platformdan kalkar? Show More (59)
2	platform	peron	n.
	The train arrives at platform number 5. Tren 5 numaralı perona geldi. Tom waited on the platform. Tom peronda bekledi. On what platform does the train from Lyon arrive? Lyon'dan gelen tren hangi peronda? The train for Cambridge leaves from Platform 5. Cambridge treni 5. perondan kalkıyor. I just got off the train and I'm still on the platform. Trenden yeni indim, daha perondayım. Tom arrived at the train station just as his train was pulling away from the platform. Tom tren istasyonuna tam treni perondan uzaklaşırken vardı. Which platform does the train leave from? Tren hangi perondan kalkıyor? What platform does the downtown train leave from? Şehir merkezi treni hangi perondan kalkıyor? Which platform does the train for Boston leave from? Boston treni hangi perondan kalkıyor? Your train leaves from Platform 10. Treniniz 10. perondan kalkıyor. The next train to the airport departs from platform 2. Havaalanına giden bir sonraki tren 2. perondan kalkıyor. Which platform is the train for Boston? Boston treni hangi peronda? The train for Birmingham leaves from platform 3. Birmingham treni 3. perondan kalkıyor. Which is the platform for the London train? Londra treninin peronu hangisi? Your train leaves from Platform 3. Treniniz 3. perondan kalkıyor. What platform does the train leave from? Tren hangi perondan kalkıyor? I just got off the train and I'm still on the platform. Trenden yeni indim ve hala perondayım. Tom stood on the platform in Westminster Underground Station. Tom Westminster Metro İstasyonu'nda, peronda durdu. The next train for the airport will depart from platform two. Havaalanına giden bir sonraki tren ikinci perondan kalkacak. Which platform is it on? Hangi peronda? On what platform does the train from Lyon arrive? Tren Lyon'dan hangi peronda geliyor? Your train leaves from Platform 3. Bineceğin tren 3 numaralı perondan kalkıyor. He walked back and forth on the platform while waiting for the train. Treni beklerken peronda bir ileri bir geri yürüdü. Your train leaves from Platform 3. Treniniz üç numaralı perondan kalkacak. What platform does the train for Boston leave from? Boston treni hangi perondan kalkıyor? What platform does the train leave from? Tren hangi perondan kalkar? Show More (23)
3	platform	sahanlık	n.
	There was only one other person on the platform. Sahanlıkta sadece bir kişi daha vardı. Show More (-2)

	Anglais	Turc
1	platform	platform	n.
	The underworld is threatening society with new methods from a digital platform. Yeraltı dünyası dijital platformdan yeni yöntemlerle toplumu tehdit ediyor. It is true that the Internet offers a public platform for everyone to express opinions. İnternetin herkesin görüşlerini ifade edebilmesi için kamuya açık bir platform sunduğu doğrudur. The Sixth Framework Programme for research offers the ideal platform for this. Araştırmaya yönelik Altıncı Çerçeve Programı bunun için ideal bir platform sunmaktadır. We want to use Johannesburg as the platform for moving these items up on the international agenda. Johannesburg'u bu konuları uluslararası gündeme taşımak için bir platform olarak kullanmak istiyoruz. The underworld is threatening society with new methods from a digital platform. Yeraltı dünyası dijital platformdan yeni yöntemlerle toplumu tehdit etmektedir. This gives us just such a platform to launch that process. Bu da bize söz konusu süreci başlatmak için böyle bir platform sunmaktadır. Small and medium-sized businesses are therefore clearly the driving force behind, and platform for, European tourism. Bu nedenle, küçük ve orta ölçekli işletmelerin Avrupa turizminin arkasındaki itici güç ve platform olduğu açıktır. Their joint platform demands a high-level retirement provision. Ortak platformları üst düzey bir emeklilik hükmü talep etmektedir. I would take this opportunity to remind him that you cannot take a stand on more than one platform at once. Bu vesileyle kendisine aynı anda birden fazla platformda yer alamayacağını hatırlatmak isterim. We have the Beijing Platform for Action adopted by the Fourth UN World Conference on Women in 1995. 1995 yılında Dördüncü BM Dünya Kadın Konferansı tarafından kabul edilen Pekin Eylem Platformu'na sahibiz. The establishment of an EU-funded European Patients' Platform in February this year is an important step. Bu yılın Şubat ayında AB tarafından finanse edilen Avrupa Hasta Platformu'nun kurulması önemli bir adımdır. This gives us just such a platform to launch that process. Bu da bize bu süreci başlatmak için böyle bir platform sunuyor. We have also launched a technology platform on the future of mobile technologies and systems in Europe. Ayrıca Avrupa'da mobil teknolojilerin ve sistemlerin geleceğine ilişkin bir teknoloji platformu başlattık. We thus have a stable platform for future work and cooperation. Böylece gelecekteki çalışmalarımız ve işbirliğimiz için istikrarlı bir platforma sahip olduk. Exchanging information and best practices via the Internet platform is of key importance. İnternet platformu aracılığıyla bilgi ve en iyi uygulamaların paylaşılması kilit önem taşımaktadır. Mobile marketing is still a growing platform, and not all companies have recognized it has power. Mobil pazarlama hâlâ büyüyen bir platform ve tüm şirketler bunun gücünün farkında değil. Blazing Performance Safari is the fastest web browser on any platform. Şaşırtıcı Performans Safari, herhangi bir platformdaki en hızlı web tarayıcısıdır. Assuming Fillon stays true to his platform, his becoming president has epochal importance for Europe. Fillon'un kendi platformuna sadık kalacağını varsayarsak, cumhurbaşkanlığı Avrupa için muazzam bir önem taşıyor. Assuming Fillon stays true to his platform, his becoming president has epochal importance for Europe. Fillon'un platformuna sadık kaldığını varsayarsak, cumhurbaşkanı olması Avrupa için çığır açıcı bir öneme sahip. Our platform's mobile version can be accessed by simply using your mobile phone's web browser. Platformumuzun mobil versiyonuna sadece cep telefonunuzun web tarayıcısını kullanarak erişebilirsiniz. Mobile marketing is still a growing platform, and not all companies have recognized it has power. Mobil pazarlama hâlâ büyümekte olan bir platform ve tüm şirketler bunun gücünün farkında değil. The platform also includes an industry enablement platform that integrates these capabilities. Platform ayrıca bu yetenekleri bütünleştiren bir sektörel etkinleştirme platformu da içeriyor. Come down the escalator and meet me on the platform. Yürüyen merdivenlerden aşağı in ve benimle platformda buluş. The platform also includes an industry enablement platform that integrates these capabilities. Platform ayrıca bu yetenekleri entegre eden bir endüstri etkinleştirme platformu da içeriyor. Mobile marketing is still a growing platform, and not all companies have recognized it has power. Mobil pazarlama hala gelişmekte olan bir platform ve henüz pek çok şirket bu gücün farkında değil. The platform also includes an industry enablement platform that integrates these capabilities. Platform aynı zamanda bu yetenekleri entegre eden bir endüstri etkinleştirme platformunu da içeriyor. Watch and trade the entire market from a single platform. Tüm piyasayı tek bir platformdan izleyin ve işlem yapın. Assuming Fillon stays true to his platform, his becoming president has epochal importance for Europe. Fillon'un platformuna sadık kalacağı varsayılırsa, onun başkan olması Avrupa için çığır açıcı bir öneme sahip. Nakido is a file sharing platform. Nakido bir dosya paylaşım platformu. David remained on the platform while the train was in sight. Tren yaklaşırken, David platformda kaldı. The train for Birmingham leaves from platform 3. Birmingham treni 3. platformdan kalkar. Please step back from the edge of the platform. Lütfen platformun kenarından geri çekilin. I could hear someone calling my name on the noisy platform. Gürültülü platformda birinin adımı çağırdığını duyabiliyordum. John is waiting for Mary on the platform. John platformda Mary'yi bekliyor. The collapse of the new concrete platform killed four workers. Yeni beton platformun çökmesiyle dört işçi öldü. The next train to the airport departs from platform 2. Havaalanına giden bir sonraki tren platform 2'den kalkıyor. Tom waited on the platform. Tom platformda bekledi. The collapse of the new concrete platform killed four workers. Yeni beton platformun çökmesi, dört işçiyi öldürdü. If a political candidate avoids going into detail about her political views, you might say her platform is sketchy. Bir siyasi aday siyasi görüşleri hakkında ayrıntıya girmekten kaçınıyorsa, platformunun yarım yamalak olduğunu söyleyebilirsiniz. Your train leaves from Platform 10. Treniniz platform 10'dan kalkar. He walked back and forth on the platform while waiting for the train. Treni beklerken platformda ileri geri yürüdü. Tom is standing on the platform. Tom platformda duruyor. Which is the platform for the London train? Londra treni hangi platformdan kalkar? A petroleum platform exploded in the bay. Körfezde bir petrol platformu patladı. Tumblr is a popular blogging platform. Tumblr popüler bir blog platformu. There was only one other person on the platform. Platformda sadece bir kişi daha vardı. Walking on a train platform while distracted is very dangerous. Dikkatin dağınıkken tren platformunda yürümek çok tehlikelidir. The train arrives at platform number 5. Tren, 5 numaralı platforma geliyor. There were a good many people on the platform. Platformda bir sürü insan vardı. There is currently no killer app for this platform. Şu anda bu platform için katil bir uygulama yok. What platform does the downtown train leave from? Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor? He stood on the platform in the underground station. Metro istasyonundaki platformda durdu. Tom stood on the platform in Westminster Underground Station. Tom, Westminster Metro İstasyonu'nda, platformda durdu. Nakido is a file sharing platform. Nakido bir dosya paylaşım platformudur. She came close to falling off the platform. Platformdan düşmeye çok yaklaştı. The train for Cambridge leaves from Platform 5. Cambridge treni 5. platformdan kalkmaktadır. I was asked to sit on the platform with the speakers. Hoparlörlerin olduğu platforma oturmam istendi. I could hear someone calling my name on the noisy platform. Gürültülü platformda birinin adımı seslendiğini duyabildim. Twitter is one of the most popular social media platforms in America. Twitter, Amerika'daki en popüler sosyal medya platformlarından biri. Which platform is it on? O hangi platformda? She came close to falling off the platform. Neredeyse platformdan düşüyordu. I was asked to sit on the platform with the speakers. Konuşmacılarla birlikte platforma oturmam istendi. Show More (59)