Tureng - reach out - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	reach out	uzanmak	v.
	Yet, there we go, reaching out to Lebanon. Yine de Lübnan'a uzanmaya devam ediyoruz. I reached out and tapped his shoulder. Uzandım ve omzuna vurdum. Tom reached out to touch Mary. Tom, Mary'ye dokunmak için uzandı. I reached out and tapped him on the shoulder. Uzandım ve omzuna dokundum. Reach out and touch someone. Uzan ve birisine dokun. Tom reached out to touch Mary. Tom Mary'ye dokunmak için uzandı. Tom reached out to shake Mary's hand. Tom, Mary'nin elini sıkmak için uzandı. Reach out and touch someone. Uzan ve birine dokun. She reached out to take his hat. Şapkasını almak için uzandı. Show More (6)
2	reach out	elini uzatmak	v.
	This is a difficult, complicated economic sector, and we are reaching out to it. Bu zor ve karmaşık bir ekonomik sektör ve biz bu sektöre el uzatıyoruz. This is a difficult, complicated economic sector, and we are reaching out to it. Bu zor ve karmaşık bir ekonomik sektör ve biz bu sektöre elimizi uzatıyoruz. I'm reaching out to you as a friend. Ben bir arkadaş olarak sana elimi uzatıyorum. He reached out for the book. Kitap için elini uzattı. I'm reaching out to you as a friend. Sana bir arkadaş olarak elimi uzatıyorum. Tom reached out his hand. Tom elini uzattı. Show More (3)