| 1 |
sample |
örnek |
n. |
|
- The driver's blood sample showed no trace of alcohol.
- Sürücünün kan örneğinde alkol bulgusuna rastlanmamıştır.
- On that, let me take one enlightened sample from recent days.
- Bu konuda son günlerden aydınlanmış bir örnek vereyim.
- On that, let me take one enlightened sample from recent days.
- Bu konuda, son günlerden aydınlanmış bir örnek vermeme izin verin.
- And we brought back a sample of the alien additive for analysis.
- Ve uzaylı katkı maddesinin bir örneğini analiz için buraya getirdik.
- I sent a sample to a local apiarist for further analysis.
- Yerel bir arıcıya daha detaylı analiz yapması için örnek yolladım.
- And we brought back a sample of the alien additive for analysis.
- Ve analiz edilmesi için uzaylı katkı maddesinin bir örneğini getirdik.
- I sent a sample to a local apiarist for further analysis.
- Daha ayrıntılı analiz için yerel bir arıcıya bir örnek yolladım.
- So I had them send over a sample to the elemental analysis unit.
- Bu yüzden element inceleme birimine bir örnek göndermelerini istedim.
- This is a free sample.
- Bu ücretsiz bir örnektir.
- This is a free sample.
- Bu ücretsiz bir örnek.
- Tom refused to provide a blood sample.
- Tom kan örneği vermeyi reddetti.
- He wrote away for a sample.
- Bir örnek için yazmıştı.
- Lieutenant Dan Anderson sent the sample to the FBI lab for testing.
- Teğmen Dan Anderson örneği test için FBI laboratuvarına gönderdi.
- The sample is not pure enough.
- Örnek yeterince saf değil.
- DNA is extracted from a blood sample.
- DNA kan örneğinden elde edilir.
- Would you like a free sample?
- Ücretsiz bir örnek ister misin?
- Would you be willing to send me a sample free of charge?
- Bana ücretsiz bir örnek göndermek ister misiniz?
- Can I use this solvent to dilute my sample?
- Örneğimi seyreltmek için bu çözücüyü kullanabilir miyim?
- DNA is extracted from a blood sample.
- DNA bir kan örneğinden elde edilir.
- Here is a sample of the work of one of our workmen.
- İşte işçilerimizden birinin çalışmasının bir örneği.
Show More (17)
|
| 2 |
sample |
numune |
n. |
|
- They brought us a sample of the fabric.
- Bize kumaşın bir numunesini getirdiler.
- The Commission’s proposal would mean the number of samples we take each season falling from ten to two.
- Komisyonun önerisi, her sezon aldığımız numune sayısının ondan ikiye düşmesi anlamına gelmektedir.
- I sent a sample to a local apiarist for further analysis.
- Daha fazla analiz için yerel bir arıcıya bir numune gönderdim.
- We have to send the samples in for testing.
- Numuneleri analize göndermemiz gerekiyor.
- Would you like a free sample?
- Ücretsiz numune ister misiniz?
- Sami tried a few samples, but he didn't buy.
- Sami birkaç numune denedi ama satın almadı.
- We have to send the samples in for testing.
- Numuneleri test için göndermeliyiz.
- Fadil took the sample to his laboratory and analyzed it.
- Fadıl numuneyi laboratuarına götürdü ve analiz etti.
- Fadil took the sample to his laboratory and analyzed it.
- Fadıl numuneyi laboratuarına götürdü ve onu analiz etti.
- Please leave a urine sample in this cup.
- Lütfen bu kaba bir idrar numunesi bırakın.
- Would you be willing to send me a sample free of charge?
- Bana ücretsiz bir numune gönderir misiniz?
Show More (8)
|
| 3 |
sample |
örnek almak |
v. |
|
- And we brought back a sample of the alien additive for analysis.
- Ve analiz etmek için uzaylı katkı maddesinin bir örneğini alıp getirdik.
- I must ask you a few questions and take a blood sample.
- Sana birkaç soru sormak ve kan örneği almak zorundayım.
- If you would like to have a sample, please let us know.
- Bir örnek almak istersen, lütfen bize bildir.
- A water sample is taken to learn about pH.
- pH değerini öğrenmek için bir su örneği alınır.
- They took a sample of my blood at the hospital.
- Hastanede kan örneğimi aldılar.
- A water sample is taken to learn about pH.
- Ph değerini öğrenmek için su örneği alınır.
- They took a sample of my blood at the hospital.
- Hastanede kanımdan örnek aldılar.
- We need to get a blood sample.
- Kan örneği almamız lazım.
- We need to get a blood sample.
- Bir kan örneği almamız gerekiyor.
- I must ask you a few questions and take a blood sample.
- Size birkaç soru sormalı ve kan örneği almalıyım.
Show More (7)
|
| 4 |
sample |
tatmak |
v. |
|
- We went to the vineyards to sample wine.
- Şarap tatmak amacıyla üzüm bağlarına gittik.
- This site states that the role of adults is to allow children to sample everything, to try every experience.
- Bu site, yetişkinlerin rolünün çocukların her şeyi tatmasına, her deneyimi denemesine izin vermek olduğunu belirtiyor.
Show More (-1)
|
| 5 |
sample |
örneklem grubuna almak |
v. |
|
- 70% of the children sampled said they prefer toys to video games.
- Örneklem grubuna alınan çocukların %70'i oyuncakları bilgisayar oyunlarına tercih ettiklerini belirtmiştir.
Show More (-2)
|
| 6 |
sample |
tecrübe etmek |
v. |
|
- I like to sample life at sea.
- Denizdeki yaşamı tecrübe etmeyi seviyorum.
Show More (-2)
|
| 7 |
sample |
alıntı yapmak |
v. |
|
- She was excited that a rapper sampled her song.
- Bir rapçinin şarkısından alıntı yapması onu heyecanlandırdı.
Show More (-2)
|
| 8 |
sample |
kesit |
n. |
|
- The songs include samples from 90s hits.
- Şarkılar 90'ların hitlerinden kesitler içeriyor.
Show More (-2)
|
| 9 |
sample |
örneklem |
n. |
|
- The study sample included 120 left-handed people.
- Çalışmanın örnekleminde sol elini kullanan 120 kişi yer almıştır.
Show More (-2)
|
| 10 |
sample |
numune almak |
v. |
|
- If you would like to have a sample, please let us know.
- Eğer numune almak isterseniz, lütfen bize bildirin.
Show More (-2)
|
