self-defence - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
self-defence kendini savunma n.
  • Based on Christian beliefs, we denounce this ultimate means of self-defence.
  • Hıristiyan inançlarına dayanarak, bu nihai kendini savunma aracını kınıyoruz.
  • Dan shot Matt in self-defence.
  • Dan kendini savunmak için Matt'i vurdu.
  • The man pleaded self-defence.
  • Adam kendini savundu.
Show More (4)
self-defence meşru müdafaa n.
  • We must continue to enforce a no-fly zone, including giving the pilots the right to self-defence.
  • Pilotlara meşru müdafaa hakkı verilmesi de dahil olmak üzere uçuşa yasak bölgeyi uygulamaya devam etmeliyiz.
  • The destruction of these cultural treasures has nothing to do with security and self-defence.
  • Bu kültürel hazinelerin yok edilmesinin güvenlik ve meşru müdafaa ile hiçbir ilgisi yoktur.
  • Tom killed John in self-defence.
  • Tom John'u meşru müdafaa için öldürdü.
Show More (1)
self-defence nefsi müdafaa n.
  • The use of stun guns is for self-defence and riot control is not in question.
  • Şok tabancalarının nefsi müdafa ve isyan kontrolü amacıyla kullanılması söz konusu değildir.
  • Dan claimed that he acted in self-defence.
  • Dan nefsi müdafaa yaptığını iddia etti.
  • The police realized that Dan acted in self-defence.
  • Polis Dan'in nefsi müdafaa yaptığını fark etti.
Show More (0)