|
- The absolute impoverishment which people know forces them to sell their organs to shrewd intermediaries.
- İnsanların yaşadığı mutlak yoksulluk, onları organlarını kurnaz aracılara satmaya zorlamaktadır.
- They are shrewd in trade.
- Onlar ticarette kurnaz.
- They are shrewd in trade.
- Ticarette kurnazlar.
- Tom is a shrewd businessman.
- Tom kurnaz bir iş adamıdır.
- Tom is a shrewd businessman.
- Tom kurnaz bir iş adamı.
- She is a shrewd one.
- O kurnaz biri.
- He is shrewd and calculating.
- O kurnaz ve hesapçı.
- He is shrewd and calculating.
- O, kurnaz ve hesapçıdır.
Show More (5)
|