| 1 |
slice |
dilimlemek |
v. |
|
- I sliced the apple.
- Elmayı dilimledim.
- Tom sliced the ham.
- Tom jambonu dilimledi.
- I don't slice their bread.
- Onların ekmeğini dilimlemem.
- Tom sliced the turkey.
- Tom hindiyi dilimledi.
- Slice the bread very thinly.
- Ekmeği çok ince dilimleyin.
- Tom sliced the tomato.
- Tom domatesi dilimledi.
- Tom sliced the loaf of bread.
- Tom ekmeği dilimledi.
- We've sliced the tomatoes.
- Domatesleri dilimledik.
- Tom sliced each strawberry carefully.
- Tom her çileği dikkatle dilimledi.
- Tom sliced the loaf of bread.
- Tom ekmek somununu dilimledi.
- I sliced one up.
- Birini dilimledim.
- She took out her knife and sliced the tomato.
- O, bıçağını çıkardı ve domatesi dilimledi.
- Tom cut himself while slicing onions.
- Tom soğanları dilimlerken kendini kesti.
- Try to slice the meat with a different knife.
- Eti farklı bir bıçakla dilimlemeye çalış.
- Tom sliced the carrots.
- Tom havuçları dilimledi.
- Please slice a loaf of bread for me.
- Lütfen benim için bir somun ekmek dilimleyin.
- She took out her knife and sliced the tomato.
- Bıçağını çıkardı ve domatesi dilimledi.
- Tom sliced the potatoes.
- Tom patatesleri dilimledi.
- I sliced the tomato.
- Domatesi dilimledim.
- Tom sliced each strawberry carefully.
- Tom her bir çileği dikkatlice dilimledi.
- I sliced the onions.
- Soğanları dilimledim.
- Slice the bread very thinly.
- Ekmeği incecik dilimle.
- Tom sliced the tomatoes.
- Tom domatesleri dilimledi.
- Food processors are convenient for slicing vegetables.
- Mutfak robotları sebze dilimlemek için uygundur.
- Tom sliced the banana with a knife.
- Tom bir bıçakla muzu dilimledi.
- Tom sliced the onion.
- Tom soğanı dilimledi.
- I sliced the watermelon.
- Karpuzu dilimledim.
- I sliced the sandwich diagonally.
- Sandviçi çapraz dilimledim.
- Food processors are convenient for slicing vegetables.
- Mutfak robotları sebzeleri dilimlemek için uygundur.
- I sliced the turkey.
- Hindiyi dilimledim.
- He sliced the banana with a knife.
- Muzu bıçakla dilimledi.
- Tom sliced the apple.
- Tom elmayı dilimledi.
- I don't slice their bread.
- Ekmeklerini dilimlemiyorum.
- Mandolines are convenient for slicing vegetables.
- Mandolinler sebze dilimlemek için uygundur.
- I sliced the ham.
- Jambonu dilimledim.
- Tom sliced the banana with a knife.
- Tom muzu bıçakla dilimledi.
- Where did you slice them?
- Onları nerede dilimlediniz?
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
- Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Where did you slice them?
- Onları nerede dilimledin?
Show More (36)
|
| 2 |
slice |
dilim |
n. |
|
- Everyone wants as large a slice as possible of this huge cake.
- Herkes bu büyük pastadan mümkün olduğunca büyük bir dilim istiyor.
- Would you slice me a piece of ham, please?
- Bana bir parça jambon dilimler misin?
- Do you want a slice?
- Bir dilim ister misin?
Show More (0)
|
| 3 |
slice |
kesmek |
v. |
|
- Where did you slice them?
- Nerelerini kestin?
- Where did you slice them?
- Onları nerede kestin?
- Would you slice me a piece of ham, please?
- Bana bir parça jambon keser misin lütfen?
Show More (0)
|
| 4 |
slice |
bölmek |
v. |
|
- My mother is slicing the cake into eight pieces.
- Annem pastayı sekiz parçaya bölüyor.
Show More (-2)
|
| 5 |
slice |
doğramak |
v. |
|
- Tom cut himself while slicing onions.
- Tom soğan doğrarken kendini kesti.
Show More (-2)
|
