slide - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
slide kaydırmak v.
  • Tom slid his sunglasses on top of his head.
  • Tom güneş gözlüğünü başının üstüne kaydırdı.
  • Tom slid open the door.
  • Tom kapıyı açmak için kaydırdı.
  • Tom slid down the water slide.
  • Tom su kaydırağını aşağı kaydırdı.
Show More (4)
slide kaymak v.
  • When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
  • Çocukken merdiven tırabzanlarından aşağı kaymayı severdim.
  • When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
  • Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
  • I fear the problem won't slide or slip.
  • Korkarım sorun kaymayacak ya da kaymayacak.
Show More (3)
slide slayt n.
  • The effect is similar to projecting multiple slide images on top of each other.
  • Bu efekt, çok sayıda slayt görüntüsünü üst üste yansıtmayla benzerdir.
  • The effect is similar to projecting multiple slide images on top of each other.
  • Etki, birden fazla slayt görüntüsünü üst üste yansıtmaya benzer.
  • The effect is similar to projecting multiple slide images on top of each other.
  • Bu efekt, birden fazla slayt görüntüsünün üst üste yansıtılmasına benzer.
Show More (0)
slide kaydırak n.
  • In our park, we have a nice slide for children to play on.
  • Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.
  • In our park, we have a nice slide for children to play on.
  • Parkımızda çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.
Show More (-1)
slide sürgü n.
  • Each door has a detachable slide that can be used as a raft.
  • Her kapının sal olarak kullanılabilen çıkarılabilir bir sürgüsü vardır.
Show More (-2)