|
- The English team beat the Brazilian team in the international soccer tournament.
- Uluslararası futbol turnuvasında İngiliz takımı, Brezilya takımını yendi.
- When I was small I was one of the few boys on the street who didn't like soccer.
- Küçükken sokakta futbolu sevmeyen birkaç çocuktan biriydim.
- I always liked soccer.
- Futboldan her zaman hoşlandım.
- Do you want to go to a soccer game?
- Futbol maçına gitmek ister misin?
- Tom is a very good soccer player.
- Tom çok iyi bir futbol oyuncusu.
- Soccer is one of my little brother's hobbies.
- Futbol küçük kardeşimin hobilerinden biri.
- British soccer fans sometimes get completely out of hand.
- İngiliz futbolu hayranları bazen kontrolden çıkarlar.
- The soccer game attracted a large crowd.
- Futbol oyunu büyük bir kalabalığı cezbetti.
- Soccer is good.
- Futbol iyidir.
- Europeans call soccer football.
- Avrupalılar soccer'a futbol diyor.
- Don't watch soccer anymore.
- Artık futbol seyretme.
- If a soccer score of 3 to 0 isn't a victory, what else is it?
- Futbolda 3-0'lık skor zafer değilse, başka ne olabilir?
- Tom is the only boy that doesn't like soccer.
- Futbolu sevmeyen tek çocuk Tom.
- What I know about morals, I owe to soccer.
- Ahlak hakkında bildiklerimi futbola borçluyum.
- Christiano Ronaldo is a soccer player.
- Christiano Ronaldo bir futbol oyuncusu.
- We have a soccer tournament in May.
- Mayıs ayında bir futbol turnuvamız var.
- Tom is good at soccer, isn't he?
- Tom futbolda iyidir, değil mi?
- We lost the soccer game by a lot.
- Futbol maçını açık ara farkla kaybettik.
- In my opinion, soccer is a great sport.
- Bence futbol mükemmel bir spor.
- Tom is only interested in soccer.
- Tom sadece futbolla ilgileniyor.
- How many referees are there in a soccer game?
- Bir futbol maçında kaç tane hakem vardır?
- Piotr is interested in soccer.
- Piotr futbola meraklıdır.
- Did you watch the soccer game on television?
- Futbol maçını televizyonda izlediniz mi?
- I like soccer best.
- Ben en çok futbolu seviyorum.
- I like to watch soccer on TV.
- TV'de futbol maçı izlemeyi seviyorum.
- The conflict quickly escalated from a soccer game to a diplomatic crisis.
- Çatışma hızla bir futbol maçından diplomatik bir krize dönüştü.
- She's a soccer champion.
- O bir futbol şampiyonudur.
- Tom likes soccer a lot.
- Tom futbolu çok sever.
- Soccer is the favorite sport of the French.
- Futbol, Fransızların favori sporudur.
- Soccer is my favorite game.
- Futbol benim en sevdiğim oyun.
- Soccer is very popular in Spain.
- Futbol İspanya'da çok popüler.
- He was a regular member of the soccer club.
- Futbol kulübünün düzenli bir üyesiydi.
- He doesn't like soccer.
- Futbolu sevmez.
- Tom is pretty good at soccer.
- Tom futbolda oldukça iyi.
- I'm not a soccer fan.
- Ben futbol hayranı değilim.
- Soccer is very popular in Spain.
- Futbol İspanya'da çok popülerdir.
- I thought Tom had a soccer game tonight.
- Tom'un bu gece futbol maçı olduğunu sandım.
- Emet is very interested in soccer, but simply does not know how to play.
- Emet futbolla çok ilgileniyor ama nasıl oynanacağını bilmiyor.
- Soccer is most popular in Brazil.
- Futbol en çok Brezilya'da popüler.
- I always liked soccer.
- Futbolu hep sevmişimdir.
- When I was small I was one of the few boys on the street who didn't like soccer.
- Ben küçükken futboldan hoşlanmayan caddedeki birkaç çocuktan biriydim.
- We watched the soccer game on TV.
- TV'de futbol maçı izledik.
- Do you play soccer or rugby?
- Futbol ya da ragbi oynar mısın?
- You're a very good soccer player.
- Sen çok iyi bir futbol oyuncususun.
- Piotr is interested in soccer.
- Piotr futbolla ilgileniyor.
- I hate soccer.
- Futboldan nefret ediyorum.
- Tom loves soccer.
- Tom futbol seviyor.
- What we all have in common is that we love soccer.
- Hepimizin ortak noktası futbolu seviyor olmamız.
- Tom is wearing his soccer uniform.
- Tom futbol formasını giyiyor.
- I love watching soccer games.
- Futbol maçlarını izlemeyi seviyorum.
- Are you playing soccer or rugby?
- Futbol mu yoksa ragbi mi oynuyorsun?
- Let's abolish soccer!
- Futbolu kaldıralım!
- Don't watch soccer anymore.
- Artık futbol izleme.
- He doesn't like soccer.
- O, futboldan hoşlanmaz.
- Tom is pretty good at soccer.
- Tom futbolda oldukça iyidir.
- Cristiano Ronaldo is one of the world's best soccer players.
- Cristiano Ronaldo dünyanın en iyi futbol oyuncularından biridir.
- Do you play soccer or rugby?
- Futbol mu oynuyorsun yoksa rugby mi?
- Which can you play better, tennis or soccer?
- Hangisini daha iyi oynayabilirsin, tenis mi yoksa futbol mu?
- I am really into soccer.
- Futbolla gerçekten ilgiliyim.
- Tomorrow I don't want to come with you to see the soccer game, I want to go with Paolo to see a movie.
- Yarın seninle futbol maçına gelmek istemiyorum, Paolo ile sinemaya gitmek istiyorum.
- He is a soccer player.
- O bir futbol oyuncusu.
- I love soccer.
- Futbolu severim.
- I like soccer.
- Futbolu severim.
- I can't understand his obsession with soccer.
- Futbola olan takıntısını anlayamıyorum.
- I've always liked soccer.
- Futbolu hep sevmişimdir.
- France won the World Cup in soccer in 1998.
- Fransa 1998'de futbolda Dünya Kupası'nı kazandı.
- I like soccer.
- Ben futbolu seviyorum.
- Soccer is an exciting sport.
- Futbol heyecan verici bir spordur.
- Japanese men still like baseball better than soccer.
- Japon erkekleri hala beyzbolu futboldan daha çok seviyor.
- I didn't know that soccer was such a dangerous sport.
- Futbolun bu kadar tehlikeli bir spor olduğunu bilmiyordum.
- I am really into soccer.
- Futbolla gerçekten ilgileniyorum.
- A soccer score of 3 to 0 is definitely a victory.
- 3-0'lık bir futbol skoru kesinlikle bir zaferdir.
- I don't understand his obsession with soccer.
- Futbola olan takıntısını anlamıyorum.
- He belongs to the soccer club.
- Futbol kulübüne üyedir.
- Tom likes soccer a lot.
- Tom futboldan çok hoşlanır.
- Soccer is my favorite game.
- Futbol benim en sevdiğim oyundur.
- Yanni actively encouraged kids from rough neighborhoods to play soccer.
- Yanni gariban mahallelerdeki çocukları futbola yönlendirmek için gayret sarf ediyordu.
- What we all have in common is that we love soccer.
- Hepimizin ortak tarafı futbolu sevmemiz.
- Why do you think soccer isn't popular in the US?
- Sizce Amerika'da futbol neden popüler değil?
- He likes soccer.
- Futbolu seviyor.
- You're a very good soccer player.
- Çok iyi bir futbol oyuncususun.
- Soccer is very popular in Spain.
- İspanya'da futbol çok popülerdir.
- Are you playing soccer or rugby?
- Futbol mu oynuyorsun yoksa rugby mi?
- Soccer is more popular in Japan than it used to be.
- Futbol Japonya'da eskiden olduğundan daha popüler.
- Serbians and Brazilians really like soccer.
- Sırplar ve Brezilyalılar futbolu gerçekten çok severler.
- I like soccer best.
- En çok futbolu severim.
- He doesn't like baseball or soccer.
- O, beyzbolu ya da futbolu sevmiyor.
- I like outdoor sports, such as baseball, tennis and soccer.
- Beyzbol, tenis ve futbol gibi açık hava sporlarını severim.
- He is good at soccer.
- O, futbolda iyi.
- Don't you watch soccer?
- Futbol izlemiyor musun?
- My older brother is a very enthusiastic soccer fan.
- Ağabeyim çok hevesli bir futbol fanatiğidir.
- Soccer is an exciting game.
- Futbol heyecan verici bir oyundur.
- The favorite sport of the French is soccer.
- Fransızların favori sporu futboldur.
- I thought Tom had a soccer game tonight.
- Tom'un bu akşam futbol maçı var sanıyordum.
- I've always liked soccer.
- Futbolu her zaman sevdim.
- My favorite soccer player is Shinji Ono.
- Favori futbol oyuncum Shinji Ono'dur.
- She doesn't like soccer.
- Futbolu sevmez.
- What we all have in common is that we love soccer.
- Hepimizin ortak noktası futbolu sevmemiz.
- I like to watch soccer on TV.
- Televizyonda futbol izlemeyi severim.
- I am very interested in soccer.
- Futbolla çok ilgileniyorum.
- I enjoy watching soccer on TV.
- Ben televizyonda futbol izlemekten hoşlanırım.
- Soccer is more popular than tennis.
- Futbol tenisten daha popülerdir.
- Soccer is the favorite sport of the French.
- Futbol Fransızların en sevdiği spordur.
- She's a soccer champion.
- O bir futbol şampiyonu.
- Our soccer game will be postponed.
- Futbol maçımız ertelenecek.
- France won the World Cup in soccer in 1998.
- Futbolda dünya kupasını 1998'de Fransa kazandı.
- Tom doesn't like soccer.
- Tom futbolu sevmez.
- Tom likes soccer.
- Tom futbolu sever.
- How many referees are there in a soccer game?
- Bir futbol maçında kaç hakem vardır?
- How many soccer stadiums are there in this country?
- Bu ülkede kaç tane futbol stadyumu var?
- He loves soccer.
- Futbolu seviyor.
- He likes soccer a lot.
- Futbolu çok seviyor.
- Tom wondered why many people in America think that baseball is more interesting to watch than soccer.
- Tom, Amerika'daki birçok insanın neden beyzbolun futboldan daha ilginç olduğunu düşündüğünü merak ediyordu.
- He's really into soccer.
- O, futbolu çok seviyor.
- The soccer game is tomorrow.
- Futbol maçı yarın.
- I'm good at soccer.
- Ben futbolda iyiyim.
- The favorite sport of the French is soccer.
- Fransızların en sevdiği spor futboldur.
- Emet is very interested in soccer, but simply does not know how to play.
- Emet futbolla çok ilgilidir ama basitçe nasıl oynayacağını bilmiyor.
- All of my friends like soccer.
- Bütün arkadaşlarım futbolu sever.
- Not much soccer is played there.
- Orada fazla futbol oynanmaz.
- He belongs to the soccer club.
- O, futbol kulübünün üyesidir.
- Tom is a soccer player.
- Tom bir futbol oyuncusu.
- Soccer is not necessarily confined to men.
- Futbol sadece erkeklere mahsus değildir.
- Soccer is the most popular of all sports.
- Futbol tüm sporlar arasında en popüler olanıdır.
- Soccer is the most popular in Brazil.
- Futbol en çok Brezilya'da popülerdir.
- All of my friends like soccer.
- Arkadaşlarımın hepsi futbolu severler.
- He's crazy about soccer.
- O, futbolu çok seviyor.
- I don't understand his obsession with soccer.
- Futbola olan saplantısını anlamıyorum.
- If there are people who like baseball, then there are people who like soccer, as well.
- Beyzbolu seven insanlar varsa, futbolu seven insanlar da vardır.
- The soccer game will be played, even if it rains.
- Futbol maçı, yağmur yağsa bile oynanacak.
- They're wearing their soccer uniforms.
- Futbol formalarını giyiyorlar.
- Which can you play better, tennis or soccer?
- Hangisini daha iyi oynarsın, tenis mi futbol mu?
- Serbians and Brazilians really like soccer.
- Sırplar ve Brezilyalılar futbolu çok severler.
- Do you want to go to a soccer game?
- Bir futbol maçına gitmek ister misin?
- I love soccer.
- Futbolu seviyorum.
- We lost the soccer game by a lot.
- Futbol maçında fark yedik.
- I like tennis better than I like soccer.
- Tenisi futboldan daha çok seviyorum.
- I've got a soccer game tomorrow.
- Yarın futbol maçım var.
- Tom has three soccer trophies.
- Tom'un üç futbol kupası var.
- The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping.
- O ülkede en popüler sporlar futbol, sürat yarışı ve kayakla atlamadır.
- Soccer is a team sport.
- Futbol bir takım sporudur.
- My favorite sport is soccer.
- En sevdiğim spor futbol.
- Which can you do better, play tennis or play soccer?
- Hangisini daha iyi yaparsın, tenis mi yoksa futbol mu?
- Soccer is an old game.
- Futbol eski bir oyundur.
- I can't understand his obsession with soccer.
- Onun futbol takıntısını anlayamıyorum.
- He doesn't like baseball or soccer.
- Beyzbol ya da futbolu sevmiyor.
- I love watching soccer games.
- Futbol oyunlarını izlemeyi severim.
- Would you like to go to a soccer game?
- Bir futbol maçına gitmek ister misin?
- Tom likes to watch soccer.
- Tom, futbol izlemekten hoşlanır.
- Soccer is the world's most popular sport.
- Futbol dünyanın en popüler sporudur.
- Tom is a good soccer player.
- Tom iyi bir futbol oyuncusu.
- He's really into soccer.
- Futbolu çok seviyor.
- I like outdoor sports, such as baseball, tennis and soccer.
- Ben beyzbol, tenis ve futbol gibi açık hava sporlarını severim.
- What is your favorite soccer club?
- En sevdiğin futbol kulübü hangisi?
- Tom is good at soccer.
- Tom futbolda iyidir.
- I like tennis better than I like soccer.
- Tenisi futbolu sevdiğimden daha çok seviyorum.
- Japanese men still like baseball better than soccer.
- Japon erkekler hâlâ beyzbolu futboldan daha çok seviyor.
- Do you want to play soccer with us?
- Bizimle futbol oynamak ister misin?
- I am very interested in soccer.
- Ben futbolla çok ilgiliyim.
- Tom loves soccer.
- Tom futbolu sever.
- Do you watch soccer?
- Futbol izler misin?
- My father doesn't like soccer.
- Babam futbolu sevmez.
- Bob seems excited about watching the soccer game.
- Bob futbol maçını izleyeceği için heyecanlı görünüyordu.
- The soccer tryouts are today.
- Futbol seçmeleri bugün.
- Mary is a soccer mom.
- Mary bir futbol annesi.
- I don't like soccer.
- Futbolu sevmiyorum.
- She doesn't like soccer.
- O futbolu sevmez.
- I prefer soccer to baseball.
- Futbolu beyzbola tercih ederim.
- Not much soccer is played there.
- Orada pek futbol oynanmaz.
- Tom is a soccer player, isn't he?
- Tom bir futbol oyuncusu, değil mi?
- He likes soccer a lot.
- O, futbolu çok seviyor.
- The English team beat the Brazilian team in the international soccer tournament.
- İngiliz takımı uluslararası futbol turnuvasında Brezilya takımını yendi.
- I'm good at soccer.
- Futbolda iyiyimdir.
- She seems to have no interest in soccer.
- Futbolla hiç ilgilenmiyor gibi görünüyor.
- Tom likes soccer.
- Tom futbolu seviyor.
- Would you like to go to a soccer game?
- Futbol maçına gitmek ister misin?
- The soccer game will be transmitted live at five p.m.
- Futbol maçı saat 17:00'de canlı yayınlanacak.
- Soccer is more popular than baseball.
- Futbol beyzboldan daha popüler.
- Do you like soccer?
- Futbolu sever misin?
- Tom doesn't like soccer.
- Tom futbolu sevmiyor.
- Soccer is more popular than tennis.
- Futbol tenisten daha popüler.
- It is said that Kazu is the best soccer player in Japan.
- Kazu'nun Japonya'da en iyi futbol oyuncusu olduğu söylenmektedir.
- Soccer is not necessarily confined to men.
- Futbol sadece erkeklerle sınırlı değil.
- Where is my soccer uniform?
- Futbol üniformam nerede?
- Where is my soccer uniform?
- Futbol formam nerede?
- Do you like soccer?
- Futbol sever misin?
- The soccer game attracted a large crowd.
- Futbol maçı büyük bir kalabalığın ilgisini çekti.
- I enjoy watching soccer on TV.
- Televizyonda futbol izlemekten hoşlanıyorum.
- Did you watch the soccer game on television?
- Televizyondaki futbol maçını izledin mi?
- Mary injured her foot in a soccer game.
- Mary bir futbol maçında ayağını yaraladı.
- We watched the soccer game on TV.
- Televizyonda futbol maçı izledik.
- If there are people who like baseball, then there are people who like soccer, as well.
- Beyzbolu seven insanlar varsa, o zaman futbolu seven insanlar da vardır.
- Tom likes to watch soccer.
- Tom futbol izlemeyi seviyor.
- He likes soccer.
- O futbolu seviyor.
- He loves soccer.
- O, futbolu seviyor.
- British soccer fans sometimes get completely out of hand.
- İngiliz futbolu hayranları bazen çığrından çıkarlar.
- The conflict quickly escalated from a soccer game to a diplomatic crisis.
- Çatışma hızla futbol maçından diplomatik bir krize yükseldi.
- What is your favorite soccer club?
- Hangi futbol takımını tutuyorsun?
- Soccer is one of my little brother's hobbies.
- Futbol küçük erkek kardeşimin hobilerinden biridir.
- The soccer game will be played, even if it rains.
- Yağmur yağsa bile futbol maçı oynanacak.
- My favorite sport is soccer.
- Benim en sevdiğim spor futboldur.
- Tom is only interested in soccer.
- Tom'un aklı fikri futbolda.
- Soccer is the world's most popular sport.
- Futbol dünyadaki en popüler spordur.
- His little brother is a famous soccer player.
- Onun küçük erkek kardeşi ünlü bir futbol oyuncusu.
- He's crazy about soccer.
- Futbola deli oluyor.
- In my opinion, soccer is a great sport.
- Bence futbol harika bir spor.
- Don't you watch soccer?
- Futbol seyretmiyor musun?
- Tom will become a good soccer player some day.
- Tom, bir gün iyi bir futbol oyuncusu olacak.
- Ali is a really aggressive soccer player.
- Ali gerçekten agresif bir futbol oyuncusu.
- Soccer is very popular among Japanese students.
- Futbol Japon öğrenciler arasında çok popüler.
- Tom is good at soccer, isn't he?
- Tom futbolda iyi, değil mi?
- They're wearing their soccer uniforms.
- Futbol üniformalarını giyiyorlar.
- I've got a soccer game tomorrow.
- Yarın bir futbol maçım var.
- Some boys play tennis and others play soccer.
- Bazı çocuklar tenis oynar, bazıları da futbol.
- He is good at soccer.
- Futbolda iyidir.
Show More (212)
|
