|
- So you have found a sports car with a fairly powerful engine.
- Çok kuvvetli motoru olan bir spor araba buldunuz yani.
- So you have found a sports car with a fairly powerful engine.
- Demek oldukça güçlü bir motora sahip bir spor araba buldunuz.
- There was an old clunker parked just behind my new sports car.
- Tam benim yeni spor arabamın arkasında park edilmiş eski bir külüstür vardı.
- Tom drives a red sports car.
- Tom kırmızı bir spor araba sürüyor.
- Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
- Tom bought a new sports car.
- Tom yeni bir spor araba satın aldı.
- Tom bought himself a new sports car.
- Tom kendine yeni bir spor araba aldı.
- This isn't my first time to drive a sports car.
- Bu benim ilk spor araba kullanışım değil.
- I wanted a sports car, but my wife said we needed a van.
- Bir spor araba istiyordum ama karım bir karavan almamızı söyledi.
- This isn't my first time to drive a sports car.
- İlk kez bir spor araba sürmüyorum.
- They own a yellow sports car.
- Onların sarı bir spor arabası var.
- Tom bought an expensive sports car.
- Tom pahalı bir spor araba aldı.
- She owns a yellow sports car.
- Onun sarı bir spor arabası var.
- Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba kullandınız mı?
- We own a yellow sports car.
- Bizim sarı bir spor arabamız var.
- Tom owns a yellow sports car.
- Tom'un sarı bir spor arabası var.
- Both Tom and Mary drive sports cars.
- Hem Tom hem de Mary spor araba kullanıyor.
- Tom used to have a sports car.
- Tom'un bir spor arabası vardı.
- Tom drives a sports car, doesn't he?
- Tom bir spor araba kullanıyor, değil mi?
- She bought herself a new sports car.
- O kendisine yeni bir spor araba aldı.
- I've always wanted to own a sports car.
- Her zaman bir spor araba sahibi olmak istemişimdir.
- I bought myself a very expensive sports car.
- Kendime çok pahalı bir spor araba aldım.
- It wasn't Tom's first time to drive a sports car.
- Tom ilk defa bir spor araba sürmüyordu.
- Tom drives a red sports car.
- Tom kırmızı bir spor araba kullanıyor.
- Does Tom still have that red sports car he used to drive?
- Tom'un eskiden kullandığı kırmızı spor arabası hâlâ duruyor mu?
- He owns a red sports car.
- Kırmızı renkli bir spor arabası var.
- He drove his sports car at full speed.
- Spor arabasını son sürat kullandı.
- I didn't know Tom had a sports car.
- Tom'un bir spor arabası olduğunu bilmiyordum.
- There was an old clunker parked just behind my new sports car.
- Yeni spor arabamın hemen arkasına park edilmiş eski bir külüstür vardı.
- You own a yellow sports car, don't you?
- Sarı bir spor araban var, değil mi?
- Aren't you happy with your new sports car?
- Yeni spor arabanla mutlu değil misin?
- I bought a red sports car.
- Kırmızı bir spor araba aldım.
- I've never driven a sports car before.
- Daha önce hiç spor araba kullanmamıştım.
- Mary owns a yellow sports car.
- Mary'nin sarı bir spor arabası var.
- He drove his sports car at full speed.
- Spor arabasını tam hızda sürdü.
- I've always wanted to own a sports car.
- Hep bir spor arabam olsun istemişimdir.
- The company is bringing out a new kind of sports car.
- Şirket, piyasaya yeni bir tür spor araba sürüyor.
- I've always wanted to own a sports car.
- Her zaman bir spor arabam olsun istemişimdir.
- I always wanted a sports car.
- Ben hep bir spor araba istedim.
- I didn't know Tom had a sports car.
- Tom'un spor arabası olduğunu bilmiyordum.
- Are you happy with your new sports car?
- Yeni spor arabandan memnun musun?
- I own a yellow sports car.
- Sarı bir spor arabam var.
- The company is bringing out a new kind of sports car.
- Şirket, yeni bir tür spor araba çıkarıyor.
- Look at the sports car over there.
- Şuradaki spor arabaya bak.
- Tom drove Mary home in his sports car.
- Tom, Mary'yi spor arabasıyla eve bıraktı.
- Tom bought himself a sports car.
- Tom kendine bir spor araba aldı.
- Tom bought his son a sports car.
- Tom oğluna bir spor araba aldı.
- Owners of red sports cars pay higher insurance rates.
- Kırmızı spor arabalarının sahipleri daha yüksek sigorta oranları öder.
- The blue sports car came to a screeching halt.
- Mavi spor araba cırtlak bir sesle durdu.
- I've always wanted to own a sports car.
- Ben her zaman bir spor arabaya sahip olmak istedim.
- She bought herself a new sports car.
- Kendine yeni bir spor araba aldı.
- The blue sports car came to a screeching halt.
- Mavi spor araba gıcırdayarak durdu.
- I've never driven a sports car before.
- Daha önce hiç bir spor araba kullanmadım.
- Aren't you happy with your new sports car?
- Yeni spor arabandan memnun değil misin?
- I always wanted a sports car.
- Her zaman bir spor araba istedim.
- I've always wanted a red sports car.
- Hep kırmızı bir spor araba istemişimdir.
- Owners of red sports cars pay higher insurance rates.
- Kırmızı spor araba sahipleri daha yüksek sigorta oranları öderler.
- The automaker will unveil its new line of sports cars tomorrow.
- Otomobil üreticisi yarın yeni spor araba serisini tanıtacak.
- He owns a yellow sports car.
- Onun sarı bir spor arabası var.
- Sami drove a sports car.
- Sami bir spor araba kullanıyordu.
- It wasn't Tom's first time to drive a sports car.
- Tom'un ilk kez spor araba kullanışı değildi.
- Tom bought a new sports car.
- Tom yeni bir spor araba aldı.
- Have you ever ridden in a sports car?
- Hiç spor arabaya bindin mi?
- You own a yellow sports car, don't you?
- Senin sarı bir spor araban var, değil mi?
- Can you believe I'm driving a sports car?
- Bir spor araba kullandığıma inanabiliyor musun?
- We both drive sports cars.
- İkimiz de spor araba kullanıyoruz.
- The E-type Jaguar was an iconic sports car in the 1960s.
- E-tipi Jaguar 1960'larda ikonik bir spor arabaydı.
Show More (64)
|
